#smrgKİTABEVİ Yayın Emekçisinin Adı Yok : Çalışma ve Geçim Standartları Konusunda Bir Saha araştırması - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6257392570
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199246886
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
105,00
Havale/EFT ile: 101,85
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246886
634034
Yayın Emekçisinin Adı Yok : Çalışma ve Geçim Standartları Konusunda Bir Saha araştırması -        2025
Yayın Emekçisinin Adı Yok : Çalışma ve Geçim Standartları Konusunda Bir Saha araştırması - 2025 #smrgKİTABEVİ
105.00
Nilgün Ongan, bu kitapta kültür işçileri olarak yayınevi emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına dair bir araştırmanın sonuçlarını paylaşıyor okurla. Yayın emekçisinin sınıfsal konumuna dair tartışmalarla birleşen bu saha araştırmasının sonuçları, Marx'ın emek değer teorisinin günümüzde geçerliğini yitirdiğine dair tezlere de doğrudan bu alandaki emekçilerin ağzından verilmiş bir cevap aynı zamanda.

Yeni iş ve çalışma türlerinin biçimlendirdiği pratiklerle her gün daha da atomize edilen, işçi sınıfından kopartılarak bir kimlik biçimine sokulan, üretimdeki pozisyonu ve kapitalist üretimin ilişki- sel niteliği göz ardı edilerek sınıf dışı bir noktaya çekilen yayınevi emekçilerinin işçi sınıfının diğer kesimleriyle ortaklıklarına odaklanıyor Ongan.

Esnekliğin yarattığı çalışma düzenine ve işçiye etkilerinden “gönüllü çalışma”, güvencesizlik, idealizm sömürüsü ve ayrıcalık duygusuyla yaratılan rıza üretimine kadar öne çıkan bir dizi meseleyi emekçilerin söylediklerinden yola çıkarak tartışan Ongan, son olarak bu cendereden çıkmanın yegâne yolu olarak örgütlenmenin önündeki engellerle birlikte imkânlarına da bakıyor.

Özelde yayınevi emekçilerine odaklanan ama oradan yola çıkarak pek çok kültür işçisine de teşmil edilebilecek bu çalışma, yayıncılık sektörüne emekçilerden yana bir bakış açısının hâkim kılınması için bizzat emekçilerden gelen bir çağrı olarak da okunabilir.
Nilgün Ongan, bu kitapta kültür işçileri olarak yayınevi emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına dair bir araştırmanın sonuçlarını paylaşıyor okurla. Yayın emekçisinin sınıfsal konumuna dair tartışmalarla birleşen bu saha araştırmasının sonuçları, Marx'ın emek değer teorisinin günümüzde geçerliğini yitirdiğine dair tezlere de doğrudan bu alandaki emekçilerin ağzından verilmiş bir cevap aynı zamanda.

Yeni iş ve çalışma türlerinin biçimlendirdiği pratiklerle her gün daha da atomize edilen, işçi sınıfından kopartılarak bir kimlik biçimine sokulan, üretimdeki pozisyonu ve kapitalist üretimin ilişki- sel niteliği göz ardı edilerek sınıf dışı bir noktaya çekilen yayınevi emekçilerinin işçi sınıfının diğer kesimleriyle ortaklıklarına odaklanıyor Ongan.

Esnekliğin yarattığı çalışma düzenine ve işçiye etkilerinden “gönüllü çalışma”, güvencesizlik, idealizm sömürüsü ve ayrıcalık duygusuyla yaratılan rıza üretimine kadar öne çıkan bir dizi meseleyi emekçilerin söylediklerinden yola çıkarak tartışan Ongan, son olarak bu cendereden çıkmanın yegâne yolu olarak örgütlenmenin önündeki engellerle birlikte imkânlarına da bakıyor.

Özelde yayınevi emekçilerine odaklanan ama oradan yola çıkarak pek çok kültür işçisine de teşmil edilebilecek bu çalışma, yayıncılık sektörüne emekçilerden yana bir bakış açısının hâkim kılınması için bizzat emekçilerden gelen bir çağrı olarak da okunabilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat