#smrgKİTABEVİ Yedinci Gün - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
Roman
ISBN-10:
6257027588
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Alper Dayıoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
155,00
Havale/EFT ile:
150,35
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242207
629406
https://www.simurgkitabevi.com/yedinci-gun-2025
Yedinci Gün - 2025 #smrgKİTABEVİ
155.00
Kendimi, ormanına geri dönen ağaç, nehre karışan bir damla su, toprağa dönen bir toz zerresi gibi hissediyordum.
Her yeni gelen siyah kurdeleli tıpkı bir sesin sessizliğe karışması gibi yerine oturuyordu. Ateşin çevresindeydik. Derin bir ıssızlığın ortasında binlerce söz havada uçuşuyordu. Sayısız küçük ve âciz canın kendi kendine anlattığı hikâyelerdi bunlar. Her biri veda ettiği öteki dünyada dönüp hatırlamak istemediği talihsiz şeyler yaşamıştı. Hepsi yalnız ve çaresizdi. Buraya kendi yasımızı tutarak gelmiştik, ancak bu zümrüt yeşili şenlik ateşinin çevresinde toplandığımızda, artık hiçbirimiz yalnız da değildik çaresiz de.
Yang Fei'nin doğumu gibi ölümü de hayret verici, olağandışıdır. Öteki dünyada gözlerini açtığında kendisini bir sisin içinde dolaşırken bulur. Yang Fei ölüdür ve henüz yakılmamış, gömülmemiş diğer ölülerle birlikte araftadır. Yedi gün süren bu araf yürüyüşünde kendisinden önce veya sonra ölenlerle karşılaşır. Hem onların hikâyelerini dinler hem de dünyada geçirdiği kendi kırk bir yıllık yaşamının izini sürer.
Ölümden sonra ne oluyor sorusunun ilginç bir yanıt bulduğu bu çarpıcı Dantevari öyküde, ölümün bir sınır gibi ayırdığı iki dünya Yu Hua'nın usta kalemiyle benzersiz bir şekilde iç içe geçer.
Yedinci Gün, Alper Dayıoğlu'nun Çince aslından çevirisiyle…
Her yeni gelen siyah kurdeleli tıpkı bir sesin sessizliğe karışması gibi yerine oturuyordu. Ateşin çevresindeydik. Derin bir ıssızlığın ortasında binlerce söz havada uçuşuyordu. Sayısız küçük ve âciz canın kendi kendine anlattığı hikâyelerdi bunlar. Her biri veda ettiği öteki dünyada dönüp hatırlamak istemediği talihsiz şeyler yaşamıştı. Hepsi yalnız ve çaresizdi. Buraya kendi yasımızı tutarak gelmiştik, ancak bu zümrüt yeşili şenlik ateşinin çevresinde toplandığımızda, artık hiçbirimiz yalnız da değildik çaresiz de.
Yang Fei'nin doğumu gibi ölümü de hayret verici, olağandışıdır. Öteki dünyada gözlerini açtığında kendisini bir sisin içinde dolaşırken bulur. Yang Fei ölüdür ve henüz yakılmamış, gömülmemiş diğer ölülerle birlikte araftadır. Yedi gün süren bu araf yürüyüşünde kendisinden önce veya sonra ölenlerle karşılaşır. Hem onların hikâyelerini dinler hem de dünyada geçirdiği kendi kırk bir yıllık yaşamının izini sürer.
Ölümden sonra ne oluyor sorusunun ilginç bir yanıt bulduğu bu çarpıcı Dantevari öyküde, ölümün bir sınır gibi ayırdığı iki dünya Yu Hua'nın usta kalemiyle benzersiz bir şekilde iç içe geçer.
Yedinci Gün, Alper Dayıoğlu'nun Çince aslından çevirisiyle…
Kendimi, ormanına geri dönen ağaç, nehre karışan bir damla su, toprağa dönen bir toz zerresi gibi hissediyordum.
Her yeni gelen siyah kurdeleli tıpkı bir sesin sessizliğe karışması gibi yerine oturuyordu. Ateşin çevresindeydik. Derin bir ıssızlığın ortasında binlerce söz havada uçuşuyordu. Sayısız küçük ve âciz canın kendi kendine anlattığı hikâyelerdi bunlar. Her biri veda ettiği öteki dünyada dönüp hatırlamak istemediği talihsiz şeyler yaşamıştı. Hepsi yalnız ve çaresizdi. Buraya kendi yasımızı tutarak gelmiştik, ancak bu zümrüt yeşili şenlik ateşinin çevresinde toplandığımızda, artık hiçbirimiz yalnız da değildik çaresiz de.
Yang Fei'nin doğumu gibi ölümü de hayret verici, olağandışıdır. Öteki dünyada gözlerini açtığında kendisini bir sisin içinde dolaşırken bulur. Yang Fei ölüdür ve henüz yakılmamış, gömülmemiş diğer ölülerle birlikte araftadır. Yedi gün süren bu araf yürüyüşünde kendisinden önce veya sonra ölenlerle karşılaşır. Hem onların hikâyelerini dinler hem de dünyada geçirdiği kendi kırk bir yıllık yaşamının izini sürer.
Ölümden sonra ne oluyor sorusunun ilginç bir yanıt bulduğu bu çarpıcı Dantevari öyküde, ölümün bir sınır gibi ayırdığı iki dünya Yu Hua'nın usta kalemiyle benzersiz bir şekilde iç içe geçer.
Yedinci Gün, Alper Dayıoğlu'nun Çince aslından çevirisiyle…
Her yeni gelen siyah kurdeleli tıpkı bir sesin sessizliğe karışması gibi yerine oturuyordu. Ateşin çevresindeydik. Derin bir ıssızlığın ortasında binlerce söz havada uçuşuyordu. Sayısız küçük ve âciz canın kendi kendine anlattığı hikâyelerdi bunlar. Her biri veda ettiği öteki dünyada dönüp hatırlamak istemediği talihsiz şeyler yaşamıştı. Hepsi yalnız ve çaresizdi. Buraya kendi yasımızı tutarak gelmiştik, ancak bu zümrüt yeşili şenlik ateşinin çevresinde toplandığımızda, artık hiçbirimiz yalnız da değildik çaresiz de.
Yang Fei'nin doğumu gibi ölümü de hayret verici, olağandışıdır. Öteki dünyada gözlerini açtığında kendisini bir sisin içinde dolaşırken bulur. Yang Fei ölüdür ve henüz yakılmamış, gömülmemiş diğer ölülerle birlikte araftadır. Yedi gün süren bu araf yürüyüşünde kendisinden önce veya sonra ölenlerle karşılaşır. Hem onların hikâyelerini dinler hem de dünyada geçirdiği kendi kırk bir yıllık yaşamının izini sürer.
Ölümden sonra ne oluyor sorusunun ilginç bir yanıt bulduğu bu çarpıcı Dantevari öyküde, ölümün bir sınır gibi ayırdığı iki dünya Yu Hua'nın usta kalemiyle benzersiz bir şekilde iç içe geçer.
Yedinci Gün, Alper Dayıoğlu'nun Çince aslından çevirisiyle…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.