Yeni
#smrgKİTABEVİ Yeni Kent Sosyolojisinin Yükselişi ve Çöküşü : Kentsel Kriz ve Ekonomi - Politik Güzergahlar - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256520585
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
178
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
177,50
Havale/EFT ile:
172,18
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199244243
631485
https://www.simurgkitabevi.com/yeni-kent-sosyolojisinin-yukselisi-ve-cokusu-kentsel-kriz-ve-ekonomi-politik-guzergahlar-2025
Yeni Kent Sosyolojisinin Yükselişi ve Çöküşü : Kentsel Kriz ve Ekonomi - Politik Güzergahlar - 2025 #smrgKİTABEVİ
177.50
Sinan Tankut Gülhan'ın bu kitabı, 1968'in devrimci ruhundan doğan Yeni Kent Sosyolojisi'nin yükselişini ve kaçınılmaz çöküşünü inceliyor. Marx ve Lefebvre'den Harvey ve Castells'e uzanan entelektüel yolculuk, kentin ideolojik, ekonomi-politik ve krizle mâlûl boyutlarını yeniden tanımlıyor. Kitap, kapitalizmin kriz dinamiklerinin şehirlerin mekânsal dokusunu nasıl şekillendirdiğini açıklayarak, günümüz kentlerinin sürdürülemez yapısını ve olası çıkış yollarını tartışıyor.
Kuramsal ve toplumsal bir müdahaleyi gündeme getiren bu eserde, Yeni Kent Sosyolojisi'nden doğan Harvey'nin kriz kuramsallaştırması Türkiye bağlamında değerlendiriliyor. Harvey'nin kriz teorisinin ülkenin kentsel gelişim süreçlerinde devlet ve sermaye ilişkilerini nasıl şekillendirdiği ve bu ilişkilerin kriz döngülerini nasıl yeniden ürettiği analiz ediliyor. Gülhan, kurama dayalı hayal gücünü günümüzün ve çağdaş tarihin sorunlarıyla buluştururken, okuyucuyu kentteki haklarımıza sahip çıktığımız bir geleceği keşfetmeye davet ediyor. Eleştirel kent sosyolojisinin tarihini ve kriz dinamiklerini aydınlatan bu çalışma, sadece akademik bir katkı değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin sınırlarını zorlayan bir deneme niteliğinde.
Kuramsal ve toplumsal bir müdahaleyi gündeme getiren bu eserde, Yeni Kent Sosyolojisi'nden doğan Harvey'nin kriz kuramsallaştırması Türkiye bağlamında değerlendiriliyor. Harvey'nin kriz teorisinin ülkenin kentsel gelişim süreçlerinde devlet ve sermaye ilişkilerini nasıl şekillendirdiği ve bu ilişkilerin kriz döngülerini nasıl yeniden ürettiği analiz ediliyor. Gülhan, kurama dayalı hayal gücünü günümüzün ve çağdaş tarihin sorunlarıyla buluştururken, okuyucuyu kentteki haklarımıza sahip çıktığımız bir geleceği keşfetmeye davet ediyor. Eleştirel kent sosyolojisinin tarihini ve kriz dinamiklerini aydınlatan bu çalışma, sadece akademik bir katkı değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin sınırlarını zorlayan bir deneme niteliğinde.
Sinan Tankut Gülhan'ın bu kitabı, 1968'in devrimci ruhundan doğan Yeni Kent Sosyolojisi'nin yükselişini ve kaçınılmaz çöküşünü inceliyor. Marx ve Lefebvre'den Harvey ve Castells'e uzanan entelektüel yolculuk, kentin ideolojik, ekonomi-politik ve krizle mâlûl boyutlarını yeniden tanımlıyor. Kitap, kapitalizmin kriz dinamiklerinin şehirlerin mekânsal dokusunu nasıl şekillendirdiğini açıklayarak, günümüz kentlerinin sürdürülemez yapısını ve olası çıkış yollarını tartışıyor.
Kuramsal ve toplumsal bir müdahaleyi gündeme getiren bu eserde, Yeni Kent Sosyolojisi'nden doğan Harvey'nin kriz kuramsallaştırması Türkiye bağlamında değerlendiriliyor. Harvey'nin kriz teorisinin ülkenin kentsel gelişim süreçlerinde devlet ve sermaye ilişkilerini nasıl şekillendirdiği ve bu ilişkilerin kriz döngülerini nasıl yeniden ürettiği analiz ediliyor. Gülhan, kurama dayalı hayal gücünü günümüzün ve çağdaş tarihin sorunlarıyla buluştururken, okuyucuyu kentteki haklarımıza sahip çıktığımız bir geleceği keşfetmeye davet ediyor. Eleştirel kent sosyolojisinin tarihini ve kriz dinamiklerini aydınlatan bu çalışma, sadece akademik bir katkı değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin sınırlarını zorlayan bir deneme niteliğinde.
Kuramsal ve toplumsal bir müdahaleyi gündeme getiren bu eserde, Yeni Kent Sosyolojisi'nden doğan Harvey'nin kriz kuramsallaştırması Türkiye bağlamında değerlendiriliyor. Harvey'nin kriz teorisinin ülkenin kentsel gelişim süreçlerinde devlet ve sermaye ilişkilerini nasıl şekillendirdiği ve bu ilişkilerin kriz döngülerini nasıl yeniden ürettiği analiz ediliyor. Gülhan, kurama dayalı hayal gücünü günümüzün ve çağdaş tarihin sorunlarıyla buluştururken, okuyucuyu kentteki haklarımıza sahip çıktığımız bir geleceği keşfetmeye davet ediyor. Eleştirel kent sosyolojisinin tarihini ve kriz dinamiklerini aydınlatan bu çalışma, sadece akademik bir katkı değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin sınırlarını zorlayan bir deneme niteliğinde.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
