#smrgKİTABEVİ Yorumlu İmam Cafer Buyruğu -

Stok Kodu:
1199085425
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
424 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199085425
471282
Yorumlu İmam Cafer Buyruğu  -
Yorumlu İmam Cafer Buyruğu - #smrgKİTABEVİ
0.00
Anadolu Alevisi kendini yaratan "toplumsal gereksinmenin" dışına taşınarak kimliğinin ipuçlarını, İslamın özkaynakların-da" aramaz. Tam tersine, toplumsal bilincin yerine yerleşen köktendinci "ilahi ideolojiyi"; bu ideolojinin "yere indirilme-siyle" nesnelleşen "kul kimliğini"; nesnelleşen kul kimliğinin siyasallaşmasıyla iktidara uzanmaya çalışan "teokratik kolektif kimliği" kırmak; demokrasi ve laikliği kurmak için İslamın özkaynaklarını "bâtıni" bir sorgulamaya "yatırır".

Bir aydın, her türlü idealizmle hesaplaşmış olmanın aydın-lığında durarak; Buyruk gibi "tasavvufla" kutsanmış bir yapı-tı "kirli" görmek hakkına sahip değildir. Daha doğrusu böyle-si bir yaklaşım içerisine girmek güçsüzlüğün, birikim eksik-liğinin, ilgisizliğin, küçümsemenin dışa vurumu biçiminde kendini gösteren bir aydın "oportünizminden" başka bir şey değildir. Kaldı ki İmam Cafer Buyruğu; inancın akıl alanına taşındığı, aklın öne alındığı bâtıni bir zeminde köktendinci inanca bir manifesto niteliği taşıyan "Kırklar Söylencesi" ile başlar. Giderek bâtıni inancın kutsadığı nesnel evrene yönelerek bâtıni kimlikleri/kurumları, bunların yaşama/ çalışma ilkele-rini açıklar. Bu kimlikler ve kurumlar aracılığıyla toplumsal yaşamın geleceğine yönelik kestirimde bulunarak sonraları Şeyh Bedreddin tarafından "Yarin dudağından gayri her şey her yerde ortak olmak için" ileri özdeyişiyle daha kesin çizgilerle açıklanan kâmil toplum projesinin ilk prototipini, "Rıza Kenti" örneğiyle çarpıcı biçimde verir...

Anadolu Alevisi kendini yaratan "toplumsal gereksinmenin" dışına taşınarak kimliğinin ipuçlarını, İslamın özkaynakların-da" aramaz. Tam tersine, toplumsal bilincin yerine yerleşen köktendinci "ilahi ideolojiyi"; bu ideolojinin "yere indirilme-siyle" nesnelleşen "kul kimliğini"; nesnelleşen kul kimliğinin siyasallaşmasıyla iktidara uzanmaya çalışan "teokratik kolektif kimliği" kırmak; demokrasi ve laikliği kurmak için İslamın özkaynaklarını "bâtıni" bir sorgulamaya "yatırır".

Bir aydın, her türlü idealizmle hesaplaşmış olmanın aydın-lığında durarak; Buyruk gibi "tasavvufla" kutsanmış bir yapı-tı "kirli" görmek hakkına sahip değildir. Daha doğrusu böyle-si bir yaklaşım içerisine girmek güçsüzlüğün, birikim eksik-liğinin, ilgisizliğin, küçümsemenin dışa vurumu biçiminde kendini gösteren bir aydın "oportünizminden" başka bir şey değildir. Kaldı ki İmam Cafer Buyruğu; inancın akıl alanına taşındığı, aklın öne alındığı bâtıni bir zeminde köktendinci inanca bir manifesto niteliği taşıyan "Kırklar Söylencesi" ile başlar. Giderek bâtıni inancın kutsadığı nesnel evrene yönelerek bâtıni kimlikleri/kurumları, bunların yaşama/ çalışma ilkele-rini açıklar. Bu kimlikler ve kurumlar aracılığıyla toplumsal yaşamın geleceğine yönelik kestirimde bulunarak sonraları Şeyh Bedreddin tarafından "Yarin dudağından gayri her şey her yerde ortak olmak için" ileri özdeyişiyle daha kesin çizgilerle açıklanan kâmil toplum projesinin ilk prototipini, "Rıza Kenti" örneğiyle çarpıcı biçimde verir...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat