#smrgKİTABEVİ Yüz: 1981 - 2005

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Kitap Matbaacılık
Dizi Adı:
Türk Edebiyatı Dizisi
ISBN-10:
9758829777
Stok Kodu:
1199063461
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
455 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063461
449405
Yüz: 1981 -        2005
Yüz: 1981 - 2005 #smrgKİTABEVİ
0.00
Mehmet Eroğlu, ilk beş romanında solcu ve eylemci kimlikli kahramanları öykülerinin odağına yerleştirirken, "Yüz: 1981'de, kendi hayatının bile başrolünü oynamamış, 1990 sonrasında çevremizde rastlayabileceğimiz sıradan bir tipi öne çıkarır.

Bu açıdan "Yüz: 1981", yazarın 12 Eylül sonrası insanını mercek altına alma niyeti taşıyan romanıdır. "Hayatının kalıcı bir özü olmayan, erdemlerle arasına sisli bir uzaklık yerleştirmiş; aşk, bağlılık, tutku gibi kavramların, üzerinde acemi bir terzinin elinden çıkmış elbiseler gibi eğreti durduğu," kendini, aşık olmaktan kaçındığı, sadece ilişki kurmayı yeğlediği kadınların terazisinde tartan; kişiliği hiç hayal gücü içermeyen bir Anti-Kahraman, Mehmet Eroğlu'nun bıçağı altındadır artık.

En önemli becerisi para kazanmak olan bu Anti-Kahraman, günün birinde hayatını alt üst edecek iki sır keşfeder: Yüzünün -onu başkalarından gizleyen- olağanüstü değişme yeteneği ve geçmişte birlikte olduğu, 25 yaşındaki dört kadını birbirine bağlayan gizemli bir bağ! Hüznü nedeniyle sarı rengi uygun gördüğü Duygu, berrak neşesi için maviyi yakıştırdığı Sevda, masumiyeti nedeniyle beyazı verdiği Ferda, yaşama sevinci edinememiş, kasvetli ve bükülmeyen, hep düz kalmış, usdışı bir gökkuşağına benzettiği Işık... Ve ülkemize de benzetebileceğimiz büyük, Güney kanadını ana yapıya bağlayan çizgide derin bir çatlağın ortaya çıktığı bir bina. Burada yaşayan, bina sakinlerinin arasındaki kavgalara sıkışmış Anti- Kahraman, dehşet ve korkuyla bu iki sırrın peşine takılır. Yüzünden bu gizemli kadınlara doğru akan bulaşıcı, tehlikeli şey nedir? Kendi varlığı da tehlikede midir?

Olaylar ilerledikçe 12 Eylül sonrasında toplumumuza zorla dayatılan hayat ve insan tipinin belirgin bir resmi ortaya çıkar; toplumsal vicdanımızın nasıl sığlaştığı gözler önüne serilir, korkutucu sırlar çözülür: Anti-Kahraman'ın kurbanları olan Işık, Duygu, Sevda ve Ferda arasındaki bağ sandığından da karmaşıktır ve dördü birlikte kutsal, değerli yaşamı oluşturmaktadırlar. Fantastik serüven unsurları taşıyan "Yüz: 1981", bu bulaşıcı zehrin açığa çıkarılması, adının konmasıdır.

Türkçe"si, anlatım zenginliği, sıradışı benzetme ve kişilik betimlemeleriyle Mehmet Eroğlu'nun üslûbunda bir aşama sayılabilecek olan roman, Anti-Kahraman'ın bize seslenişiyle sona erer: "Kimseye iyilik etmemiş olmanın da bir çeşit kötülük sayıldığını kabullenemem... Tek:rarlıyorum: Ben suçsuzum. Eğer suçluysam bile, unutmayın, en çok sizinki kadardır bu..." (Arka kapaktan)

Mehmet Eroğlu, ilk beş romanında solcu ve eylemci kimlikli kahramanları öykülerinin odağına yerleştirirken, "Yüz: 1981'de, kendi hayatının bile başrolünü oynamamış, 1990 sonrasında çevremizde rastlayabileceğimiz sıradan bir tipi öne çıkarır.

Bu açıdan "Yüz: 1981", yazarın 12 Eylül sonrası insanını mercek altına alma niyeti taşıyan romanıdır. "Hayatının kalıcı bir özü olmayan, erdemlerle arasına sisli bir uzaklık yerleştirmiş; aşk, bağlılık, tutku gibi kavramların, üzerinde acemi bir terzinin elinden çıkmış elbiseler gibi eğreti durduğu," kendini, aşık olmaktan kaçındığı, sadece ilişki kurmayı yeğlediği kadınların terazisinde tartan; kişiliği hiç hayal gücü içermeyen bir Anti-Kahraman, Mehmet Eroğlu'nun bıçağı altındadır artık.

En önemli becerisi para kazanmak olan bu Anti-Kahraman, günün birinde hayatını alt üst edecek iki sır keşfeder: Yüzünün -onu başkalarından gizleyen- olağanüstü değişme yeteneği ve geçmişte birlikte olduğu, 25 yaşındaki dört kadını birbirine bağlayan gizemli bir bağ! Hüznü nedeniyle sarı rengi uygun gördüğü Duygu, berrak neşesi için maviyi yakıştırdığı Sevda, masumiyeti nedeniyle beyazı verdiği Ferda, yaşama sevinci edinememiş, kasvetli ve bükülmeyen, hep düz kalmış, usdışı bir gökkuşağına benzettiği Işık... Ve ülkemize de benzetebileceğimiz büyük, Güney kanadını ana yapıya bağlayan çizgide derin bir çatlağın ortaya çıktığı bir bina. Burada yaşayan, bina sakinlerinin arasındaki kavgalara sıkışmış Anti- Kahraman, dehşet ve korkuyla bu iki sırrın peşine takılır. Yüzünden bu gizemli kadınlara doğru akan bulaşıcı, tehlikeli şey nedir? Kendi varlığı da tehlikede midir?

Olaylar ilerledikçe 12 Eylül sonrasında toplumumuza zorla dayatılan hayat ve insan tipinin belirgin bir resmi ortaya çıkar; toplumsal vicdanımızın nasıl sığlaştığı gözler önüne serilir, korkutucu sırlar çözülür: Anti-Kahraman'ın kurbanları olan Işık, Duygu, Sevda ve Ferda arasındaki bağ sandığından da karmaşıktır ve dördü birlikte kutsal, değerli yaşamı oluşturmaktadırlar. Fantastik serüven unsurları taşıyan "Yüz: 1981", bu bulaşıcı zehrin açığa çıkarılması, adının konmasıdır.

Türkçe"si, anlatım zenginliği, sıradışı benzetme ve kişilik betimlemeleriyle Mehmet Eroğlu'nun üslûbunda bir aşama sayılabilecek olan roman, Anti-Kahraman'ın bize seslenişiyle sona erer: "Kimseye iyilik etmemiş olmanın da bir çeşit kötülük sayıldığını kabullenemem... Tek:rarlıyorum: Ben suçsuzum. Eğer suçluysam bile, unutmayın, en çok sizinki kadardır bu..." (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat