Hayatımda bana en çok iyiliği dokunan şeyler, gezilerle düşler olmuştur. Ölü ya da diri insanlardan, savaşmamda bana yardım edenler çok azdır. Ama ruhumda en çok iz bırakan insanları saptamak isteseydim, herhalde üç - dört ad sayabilirdim: Homeros, Buddha, Bergson, Nietzsche ve Zorba. Bunlardan birincisi, benim için, ölümsüzlüğü kurtarıcı bir ışıkla aydınlatan, camdan yapılmış parlak bir göz olarak kalmıştır; Buddha dünyanın içinde boğulup kurtulduğu dipsiz bir göldü; Bergson beni, gençliğimde her biri benim için bir işkence olan, çözülmesi olanaksız felsefe sorularından kurtardı; Nietzsche ise, yeni acılarla zenginleştirdi beni ve bana sıkıntıyı, acıyı ve kararsızlığı grura çevirmeyi öğretti; Zorba ise, hayatı sevmeyi ve ölümden korkmamayı öğretmiştir bana! ( Yazarın Önsözünden )
Hayatımda bana en çok iyiliği dokunan şeyler, gezilerle düşler olmuştur. Ölü ya da diri insanlardan, savaşmamda bana yardım edenler çok azdır. Ama ruhumda en çok iz bırakan insanları saptamak isteseydim, herhalde üç - dört ad sayabilirdim: Homeros, Buddha, Bergson, Nietzsche ve Zorba. Bunlardan birincisi, benim için, ölümsüzlüğü kurtarıcı bir ışıkla aydınlatan, camdan yapılmış parlak bir göz olarak kalmıştır; Buddha dünyanın içinde boğulup kurtulduğu dipsiz bir göldü; Bergson beni, gençliğimde her biri benim için bir işkence olan, çözülmesi olanaksız felsefe sorularından kurtardı; Nietzsche ise, yeni acılarla zenginleştirdi beni ve bana sıkıntıyı, acıyı ve kararsızlığı grura çevirmeyi öğretti; Zorba ise, hayatı sevmeyi ve ölümden korkmamayı öğretmiştir bana! ( Yazarın Önsözünden )