#smrgKİTABEVİ 42 No'lu Mevzi (Cilo Dağı'ndan Düğün Dağı'na) - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
239
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
200,00
Havale/EFT ile:
194,00
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199250695
637688
https://www.simurgkitabevi.com/42-nolu-mevzi-cilo-dagindan-dugun-dagina-2025
42 No'lu Mevzi (Cilo Dağı'ndan Düğün Dağı'na) - 2025 #smrgKİTABEVİ
200.00
İki gün kar yağmıştı. Yerde kar otuz santimin üstündeydi. Sürekli gidilip gelindiğinden mevzilerle bölük arasında bir kişi gidecek kadar yol oluşmuştu, bu yoldan mevzilere rahatlıkla gidilip gelinebiliyordu. Üç tane mevzi de bölüğün kuzeyindeki tepenin eteğinde, tel örgünün içinde bulunan yakındaki köyün mezarlığının içindeydi. Bu gece dünden daha soğuktu, nöbetçi değişimi bu yüzden saatte bir yapılacak, nöbete komandolar çıkacak, jandarmalar ise hazır kıta bekleyecekti. Havada bulut yoktu, dolunay vardı ve ay nur topu gibi parlıyordu. Yerde kar olunca gece, adeta gündüze dönmüştü. Bir sınır bölüğündelerdi, çok dikkatli olmaları gerekiyordu, bir anlık dalgınlık onlara çok pahalıya mal olabilirdi. Gecenin ilerleyen saatleriydi ama Gürsel hazır kıta bekliyordu. Biraz dinlenmek için koğuşa gitmiş, yatağına uzanmış, hülyalara dalmıştı ki birden bölük telsizcisi içeri girdi. Panik içindeydi: “Kalk, çabuk kalk! Dokuz numaralı mevzi yardım istiyor!”
İki gün kar yağmıştı. Yerde kar otuz santimin üstündeydi. Sürekli gidilip gelindiğinden mevzilerle bölük arasında bir kişi gidecek kadar yol oluşmuştu, bu yoldan mevzilere rahatlıkla gidilip gelinebiliyordu. Üç tane mevzi de bölüğün kuzeyindeki tepenin eteğinde, tel örgünün içinde bulunan yakındaki köyün mezarlığının içindeydi. Bu gece dünden daha soğuktu, nöbetçi değişimi bu yüzden saatte bir yapılacak, nöbete komandolar çıkacak, jandarmalar ise hazır kıta bekleyecekti. Havada bulut yoktu, dolunay vardı ve ay nur topu gibi parlıyordu. Yerde kar olunca gece, adeta gündüze dönmüştü. Bir sınır bölüğündelerdi, çok dikkatli olmaları gerekiyordu, bir anlık dalgınlık onlara çok pahalıya mal olabilirdi. Gecenin ilerleyen saatleriydi ama Gürsel hazır kıta bekliyordu. Biraz dinlenmek için koğuşa gitmiş, yatağına uzanmış, hülyalara dalmıştı ki birden bölük telsizcisi içeri girdi. Panik içindeydi: “Kalk, çabuk kalk! Dokuz numaralı mevzi yardım istiyor!”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.