#smrgKİTABEVİ Am'Erika - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Kanyılmaz Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255555243
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
486
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
308,00
Havale/EFT ile:
298,76
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199238773
625954
https://www.simurgkitabevi.com/amerika-2025
Am'Erika - 2025 #smrgKİTABEVİ
308.00
Birçok insanın büyülü rüyası olan New York şehrinin ışıkları gözden kayboluncaya dek hıçkırıklara boğularak ağladı Erika. Gözyaşlarıyla ardında bıraktığı, bir tek büyülü New York değildi. Sevdası, aşkı, canı, yüreği, her şeyiydi. Canı çok yanıyordu. Kalbi çok acıyordu. İçerisinde Dara Barzan'ı taşıdığı yaralı, kırık, mosmor yüreği paramparçaydı. Âşıkıyla geçirdiği dokuz ayını bir film gibi başa sararak düşündü. Tanıştığı andan ayrıldığı o ana kadar tüm yaşadıklarını hatırladıkça hıçkırıkları daha da arttı. Çok âşıktı Dara Barzan'a. Onsuzluğu düşünemiyordu. Boğulacak gibi hissediyordu. Neden böyle olmuştu sanki? Niçin?
Onu çok seviyordu. Onsuzluğa nasıl dayanacaktı?
Onsuzlukla başlayan o anlardan itibaren kim bilir onu neler bekliyordu?
Âşıkına kıyamayıp, ondan şikâyetçi olmasa da mahkemesi kamu davası olarak sürecekti. Aşkı, âşıkı, “kocam” diye koynunda sabahladığı, canı gibi sevdiği sevgilisi şimdi demir parmaklıklar ardındaydı. O ise ondan kilometrelerce uzağa, bir bilinmezliğe doğru yola çıkmıştı. Hüznü, asfalttı…
Duyguları, otobüs…
Duyguları, hüznünün üstünde hızla uzaklara yol alıyordu…
Çok uzaklara hem de...
Ukrayna'da yetişmiş, “Erika Azadi” adlı Ürdünlü ünlü oyuncunun, Amerikan vatandaşı olabilmek uğruna yaşadığı ve yaşattığı biçimsizliklerin kurgulandığı bir roman.
Erika gibi kadınlar gerçekten ve hayatlarını başkaları değil, asıl kendileri mahvediyorlardı. Kendi kendilerinin katiliydiler! Penelope, bunu düşünerek tüm Erikalara hem kızdı hem de üzüldü.
Onu çok seviyordu. Onsuzluğa nasıl dayanacaktı?
Onsuzlukla başlayan o anlardan itibaren kim bilir onu neler bekliyordu?
Âşıkına kıyamayıp, ondan şikâyetçi olmasa da mahkemesi kamu davası olarak sürecekti. Aşkı, âşıkı, “kocam” diye koynunda sabahladığı, canı gibi sevdiği sevgilisi şimdi demir parmaklıklar ardındaydı. O ise ondan kilometrelerce uzağa, bir bilinmezliğe doğru yola çıkmıştı. Hüznü, asfalttı…
Duyguları, otobüs…
Duyguları, hüznünün üstünde hızla uzaklara yol alıyordu…
Çok uzaklara hem de...
Ukrayna'da yetişmiş, “Erika Azadi” adlı Ürdünlü ünlü oyuncunun, Amerikan vatandaşı olabilmek uğruna yaşadığı ve yaşattığı biçimsizliklerin kurgulandığı bir roman.
Erika gibi kadınlar gerçekten ve hayatlarını başkaları değil, asıl kendileri mahvediyorlardı. Kendi kendilerinin katiliydiler! Penelope, bunu düşünerek tüm Erikalara hem kızdı hem de üzüldü.
Birçok insanın büyülü rüyası olan New York şehrinin ışıkları gözden kayboluncaya dek hıçkırıklara boğularak ağladı Erika. Gözyaşlarıyla ardında bıraktığı, bir tek büyülü New York değildi. Sevdası, aşkı, canı, yüreği, her şeyiydi. Canı çok yanıyordu. Kalbi çok acıyordu. İçerisinde Dara Barzan'ı taşıdığı yaralı, kırık, mosmor yüreği paramparçaydı. Âşıkıyla geçirdiği dokuz ayını bir film gibi başa sararak düşündü. Tanıştığı andan ayrıldığı o ana kadar tüm yaşadıklarını hatırladıkça hıçkırıkları daha da arttı. Çok âşıktı Dara Barzan'a. Onsuzluğu düşünemiyordu. Boğulacak gibi hissediyordu. Neden böyle olmuştu sanki? Niçin?
Onu çok seviyordu. Onsuzluğa nasıl dayanacaktı?
Onsuzlukla başlayan o anlardan itibaren kim bilir onu neler bekliyordu?
Âşıkına kıyamayıp, ondan şikâyetçi olmasa da mahkemesi kamu davası olarak sürecekti. Aşkı, âşıkı, “kocam” diye koynunda sabahladığı, canı gibi sevdiği sevgilisi şimdi demir parmaklıklar ardındaydı. O ise ondan kilometrelerce uzağa, bir bilinmezliğe doğru yola çıkmıştı. Hüznü, asfalttı…
Duyguları, otobüs…
Duyguları, hüznünün üstünde hızla uzaklara yol alıyordu…
Çok uzaklara hem de...
Ukrayna'da yetişmiş, “Erika Azadi” adlı Ürdünlü ünlü oyuncunun, Amerikan vatandaşı olabilmek uğruna yaşadığı ve yaşattığı biçimsizliklerin kurgulandığı bir roman.
Erika gibi kadınlar gerçekten ve hayatlarını başkaları değil, asıl kendileri mahvediyorlardı. Kendi kendilerinin katiliydiler! Penelope, bunu düşünerek tüm Erikalara hem kızdı hem de üzüldü.
Onu çok seviyordu. Onsuzluğa nasıl dayanacaktı?
Onsuzlukla başlayan o anlardan itibaren kim bilir onu neler bekliyordu?
Âşıkına kıyamayıp, ondan şikâyetçi olmasa da mahkemesi kamu davası olarak sürecekti. Aşkı, âşıkı, “kocam” diye koynunda sabahladığı, canı gibi sevdiği sevgilisi şimdi demir parmaklıklar ardındaydı. O ise ondan kilometrelerce uzağa, bir bilinmezliğe doğru yola çıkmıştı. Hüznü, asfalttı…
Duyguları, otobüs…
Duyguları, hüznünün üstünde hızla uzaklara yol alıyordu…
Çok uzaklara hem de...
Ukrayna'da yetişmiş, “Erika Azadi” adlı Ürdünlü ünlü oyuncunun, Amerikan vatandaşı olabilmek uğruna yaşadığı ve yaşattığı biçimsizliklerin kurgulandığı bir roman.
Erika gibi kadınlar gerçekten ve hayatlarını başkaları değil, asıl kendileri mahvediyorlardı. Kendi kendilerinin katiliydiler! Penelope, bunu düşünerek tüm Erikalara hem kızdı hem de üzüldü.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.