#smrgKİTABEVİ Analar, Babalar ve Yeryüzü Yankısı - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6259632667
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
56
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
153,60
Havale/EFT ile:
148,99
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199248179
635302
https://www.simurgkitabevi.com/analar-babalar-ve-yeryuzu-yankisi-2025
Analar, Babalar ve Yeryüzü Yankısı - 2025 #smrgKİTABEVİ
153.60
Serçe, dedim. Serçe, şimdi bizi, bu mevkiden başka bir mevkiye, en kısa zamanda, en bizimle birlikte, enlere sığan kollarınla nasıl götürebilirsin? Yapamazmış. Anam böyle yerde uzanırken nasıl kaçabilirim seninle uzak diyarlara, dedi. Dedim kaçmıyoruz. Hâlâ buradayız ama bir nebze ayrılıyoruz içimize işlediğimiz şu korkudan. Olmaz, dedi. Hep böyle inatçıdır. Ona, bırak artık şu inadı, bizim ellerimizde kan var, bizi bulurlar, dedim. Niçin aranıyoruz, niçin ellerimizi uzatmıyoruz onların ellerine, dedi. Dedim, şu ellerimi ancak dua ederken Allah'a açarım, bir de senin ellerine dokunmak için ellerimi uzatırım. Terliyor, dedi. Terliyor imiş ellerim. Korkudan mı yoksa korkmamaktan mı? Bilmem, dedi. İnsan, her şeyi bilirmiş ama bildiği şeyi cesurca diyemezmiş, dedim. Dedi, yine hangi dilden çaldın bu üstümüze yakışmayan sözleri, dedi. Dedi, dedim, dedi, dedim. Ne çok konuşmuşuz, bunu dedim. Biz, dedi, biz konuşmasak mahvoluruz, dedi. Niçin, dedim. Baksana, ne hâle geldik seninle bakışırken, dedi. Sıkılmıştım. Sus, dedim. Bir daha dedi, deme dedim. Sustu.
Serçe, dedim. Serçe, şimdi bizi, bu mevkiden başka bir mevkiye, en kısa zamanda, en bizimle birlikte, enlere sığan kollarınla nasıl götürebilirsin? Yapamazmış. Anam böyle yerde uzanırken nasıl kaçabilirim seninle uzak diyarlara, dedi. Dedim kaçmıyoruz. Hâlâ buradayız ama bir nebze ayrılıyoruz içimize işlediğimiz şu korkudan. Olmaz, dedi. Hep böyle inatçıdır. Ona, bırak artık şu inadı, bizim ellerimizde kan var, bizi bulurlar, dedim. Niçin aranıyoruz, niçin ellerimizi uzatmıyoruz onların ellerine, dedi. Dedim, şu ellerimi ancak dua ederken Allah'a açarım, bir de senin ellerine dokunmak için ellerimi uzatırım. Terliyor, dedi. Terliyor imiş ellerim. Korkudan mı yoksa korkmamaktan mı? Bilmem, dedi. İnsan, her şeyi bilirmiş ama bildiği şeyi cesurca diyemezmiş, dedim. Dedi, yine hangi dilden çaldın bu üstümüze yakışmayan sözleri, dedi. Dedi, dedim, dedi, dedim. Ne çok konuşmuşuz, bunu dedim. Biz, dedi, biz konuşmasak mahvoluruz, dedi. Niçin, dedim. Baksana, ne hâle geldik seninle bakışırken, dedi. Sıkılmıştım. Sus, dedim. Bir daha dedi, deme dedim. Sustu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.