#smrgKİTABEVİ Anılarım: Amed Zindanı'ndan Özgür Rojava'ya - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6256274303
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
432
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
325,00
Havale/EFT ile:
315,25
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199251408
638405
https://www.simurgkitabevi.com/anilarim-amed-zindanindan-ozgur-rojavaya-2025
Anılarım: Amed Zindanı'ndan Özgür Rojava'ya - 2025 #smrgKİTABEVİ
325.00
Ben Apê Osman'ı ilk olarak Bayrampaşa E Tipi'nde tanıdım. Benden sonra tutuklanmış ve oraya getirilmişti. Hareketliliği, yurtseverlik bilinci, duyarlılık ve coşkusuyla örnek bir yoldaşımızdı. Olgunluğu ile dikkat çekiyordu. Hem yoldaşımız hem Apê Osman'ımızdı. Yaş olarak çoğunluğumuzdan daha büyüktü. Buna rağmen herkes kadar her işe koşturuyordu. Mütevazıydı. İçindeki çocuğu yaşatan biriydi. Bu sayede herkesle eşitiymiş gibi ilişki kurabiliyordu.
Birkaç yıl aynı zindanda kaldık. İyi ve güçlü ilişki kurabildiğimi düşündüğüm bir yoldaştı. Anılarını okuyunca aslında bunun ne kadar yüzeysel bir ilişki olduğunu fark ettim ve biraz hayıflandım. Meğer paylaşılacak fakat paylaşılamamış o kadar çok şeyimiz varmış ki.
…
Apê Osman'ın yaşadıkları sadece bireysel bir yaşanmışlık değil. O bir Kürt olduğu için, yurtsever devrimci bir birey olarak diline ve kimliğine sahip çıktığı için, sömürgeci uygulamaları reddedip onurluca yaşamak istediği için bunları yaşadı. O da Apê Musa gibi bu sistemin hem mağduru hem davacısı hem de tanığıdır. Onun anılarında anlattıkları Kürtlerin toplum olarak yaşadıklarıdır. İçinde direngenliği de, teslimiyet ve ihaneti de barındırıyor. Umudu da umutsuzluğu da içeriyor… Güzellik ve çirkinlik yan yana ve iç içe geçiyor bizim toplumsal gerçekliğimizde. Apê Osman'ın anılarında bu ikisi arasındaki mücadeleyi görüyoruz.
Birkaç yıl aynı zindanda kaldık. İyi ve güçlü ilişki kurabildiğimi düşündüğüm bir yoldaştı. Anılarını okuyunca aslında bunun ne kadar yüzeysel bir ilişki olduğunu fark ettim ve biraz hayıflandım. Meğer paylaşılacak fakat paylaşılamamış o kadar çok şeyimiz varmış ki.
…
Apê Osman'ın yaşadıkları sadece bireysel bir yaşanmışlık değil. O bir Kürt olduğu için, yurtsever devrimci bir birey olarak diline ve kimliğine sahip çıktığı için, sömürgeci uygulamaları reddedip onurluca yaşamak istediği için bunları yaşadı. O da Apê Musa gibi bu sistemin hem mağduru hem davacısı hem de tanığıdır. Onun anılarında anlattıkları Kürtlerin toplum olarak yaşadıklarıdır. İçinde direngenliği de, teslimiyet ve ihaneti de barındırıyor. Umudu da umutsuzluğu da içeriyor… Güzellik ve çirkinlik yan yana ve iç içe geçiyor bizim toplumsal gerçekliğimizde. Apê Osman'ın anılarında bu ikisi arasındaki mücadeleyi görüyoruz.
Ben Apê Osman'ı ilk olarak Bayrampaşa E Tipi'nde tanıdım. Benden sonra tutuklanmış ve oraya getirilmişti. Hareketliliği, yurtseverlik bilinci, duyarlılık ve coşkusuyla örnek bir yoldaşımızdı. Olgunluğu ile dikkat çekiyordu. Hem yoldaşımız hem Apê Osman'ımızdı. Yaş olarak çoğunluğumuzdan daha büyüktü. Buna rağmen herkes kadar her işe koşturuyordu. Mütevazıydı. İçindeki çocuğu yaşatan biriydi. Bu sayede herkesle eşitiymiş gibi ilişki kurabiliyordu.
Birkaç yıl aynı zindanda kaldık. İyi ve güçlü ilişki kurabildiğimi düşündüğüm bir yoldaştı. Anılarını okuyunca aslında bunun ne kadar yüzeysel bir ilişki olduğunu fark ettim ve biraz hayıflandım. Meğer paylaşılacak fakat paylaşılamamış o kadar çok şeyimiz varmış ki.
…
Apê Osman'ın yaşadıkları sadece bireysel bir yaşanmışlık değil. O bir Kürt olduğu için, yurtsever devrimci bir birey olarak diline ve kimliğine sahip çıktığı için, sömürgeci uygulamaları reddedip onurluca yaşamak istediği için bunları yaşadı. O da Apê Musa gibi bu sistemin hem mağduru hem davacısı hem de tanığıdır. Onun anılarında anlattıkları Kürtlerin toplum olarak yaşadıklarıdır. İçinde direngenliği de, teslimiyet ve ihaneti de barındırıyor. Umudu da umutsuzluğu da içeriyor… Güzellik ve çirkinlik yan yana ve iç içe geçiyor bizim toplumsal gerçekliğimizde. Apê Osman'ın anılarında bu ikisi arasındaki mücadeleyi görüyoruz.
Birkaç yıl aynı zindanda kaldık. İyi ve güçlü ilişki kurabildiğimi düşündüğüm bir yoldaştı. Anılarını okuyunca aslında bunun ne kadar yüzeysel bir ilişki olduğunu fark ettim ve biraz hayıflandım. Meğer paylaşılacak fakat paylaşılamamış o kadar çok şeyimiz varmış ki.
…
Apê Osman'ın yaşadıkları sadece bireysel bir yaşanmışlık değil. O bir Kürt olduğu için, yurtsever devrimci bir birey olarak diline ve kimliğine sahip çıktığı için, sömürgeci uygulamaları reddedip onurluca yaşamak istediği için bunları yaşadı. O da Apê Musa gibi bu sistemin hem mağduru hem davacısı hem de tanığıdır. Onun anılarında anlattıkları Kürtlerin toplum olarak yaşadıklarıdır. İçinde direngenliği de, teslimiyet ve ihaneti de barındırıyor. Umudu da umutsuzluğu da içeriyor… Güzellik ve çirkinlik yan yana ve iç içe geçiyor bizim toplumsal gerçekliğimizde. Apê Osman'ın anılarında bu ikisi arasındaki mücadeleyi görüyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
Satıldı
