#smrgKİTABEVİ Arafta Kalanlar Deliler - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255972774
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
390
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
297,50
Havale/EFT ile:
288,58
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199244718
632021
https://www.simurgkitabevi.com/arafta-kalanlar-deliler-2025
Arafta Kalanlar Deliler - 2025 #smrgKİTABEVİ
297.50
İnsan aklı, varoluşun en karmaşık ve derin yapılarından biridir. Her an, bilinçli ve bilinçsiz düşünceler arasında bir denge kurarak, hem gerçekliğe hem de hayale adım atar. Ancak, bu denge arayışı bazen bir tür arafta kalma durumuna dönüşebilir; yani zihnimiz, bilinçli ve bilinçsiz düşünceler arasında bir geçiş bölgesinde sıkışıp kalabilir. Bu hal, hem zihin hem de ruh hali açısından önemli bir keşif alanı sunar.
Arafta kalma durumu, psikolojik ve felsefi açılardan çokça tartışılmıştır. Psikolojik olarak, bir kişinin kendini hem mevcut gerçeklikte hem de alternatif düşünce ve hisler arasında asılı hissetmesi durumu olarak tanımlanabilir. Bu hal, kişinin kendisini belirli bir seçim, karar ya da duruma bağlı olarak sürekli bir belirsizlik içinde bulmasına neden olabilir. Çoğu zaman, bu belirsizlik duygusu, zihinsel çatışmalar, kaygılar ve içsel gerilimlerle birleşir.
Felsefi açıdan, arafta kalma, bireyin varoluşsal bir kriz içinde olduğunu ya da anlam arayışı içinde olduğunu ifade edebilir. Bu, hayatın anlamı, özgür irade ve kişisel kimlik gibi temel konularda derin sorgulamalara neden olabilir. Bu tür bir durum, kişinin varoluşsal kaygılarını ve yaşamının anlamını sorgulamasına yol açar. Aynı zamanda, bu hali deneyimleyen bireyler için, gerçeklik ile hayal arasındaki sınırlar giderek belirsizleşebilir.
Arafta kalma durumu, psikolojik ve felsefi açılardan çokça tartışılmıştır. Psikolojik olarak, bir kişinin kendini hem mevcut gerçeklikte hem de alternatif düşünce ve hisler arasında asılı hissetmesi durumu olarak tanımlanabilir. Bu hal, kişinin kendisini belirli bir seçim, karar ya da duruma bağlı olarak sürekli bir belirsizlik içinde bulmasına neden olabilir. Çoğu zaman, bu belirsizlik duygusu, zihinsel çatışmalar, kaygılar ve içsel gerilimlerle birleşir.
Felsefi açıdan, arafta kalma, bireyin varoluşsal bir kriz içinde olduğunu ya da anlam arayışı içinde olduğunu ifade edebilir. Bu, hayatın anlamı, özgür irade ve kişisel kimlik gibi temel konularda derin sorgulamalara neden olabilir. Bu tür bir durum, kişinin varoluşsal kaygılarını ve yaşamının anlamını sorgulamasına yol açar. Aynı zamanda, bu hali deneyimleyen bireyler için, gerçeklik ile hayal arasındaki sınırlar giderek belirsizleşebilir.
İnsan aklı, varoluşun en karmaşık ve derin yapılarından biridir. Her an, bilinçli ve bilinçsiz düşünceler arasında bir denge kurarak, hem gerçekliğe hem de hayale adım atar. Ancak, bu denge arayışı bazen bir tür arafta kalma durumuna dönüşebilir; yani zihnimiz, bilinçli ve bilinçsiz düşünceler arasında bir geçiş bölgesinde sıkışıp kalabilir. Bu hal, hem zihin hem de ruh hali açısından önemli bir keşif alanı sunar.
Arafta kalma durumu, psikolojik ve felsefi açılardan çokça tartışılmıştır. Psikolojik olarak, bir kişinin kendini hem mevcut gerçeklikte hem de alternatif düşünce ve hisler arasında asılı hissetmesi durumu olarak tanımlanabilir. Bu hal, kişinin kendisini belirli bir seçim, karar ya da duruma bağlı olarak sürekli bir belirsizlik içinde bulmasına neden olabilir. Çoğu zaman, bu belirsizlik duygusu, zihinsel çatışmalar, kaygılar ve içsel gerilimlerle birleşir.
Felsefi açıdan, arafta kalma, bireyin varoluşsal bir kriz içinde olduğunu ya da anlam arayışı içinde olduğunu ifade edebilir. Bu, hayatın anlamı, özgür irade ve kişisel kimlik gibi temel konularda derin sorgulamalara neden olabilir. Bu tür bir durum, kişinin varoluşsal kaygılarını ve yaşamının anlamını sorgulamasına yol açar. Aynı zamanda, bu hali deneyimleyen bireyler için, gerçeklik ile hayal arasındaki sınırlar giderek belirsizleşebilir.
Arafta kalma durumu, psikolojik ve felsefi açılardan çokça tartışılmıştır. Psikolojik olarak, bir kişinin kendini hem mevcut gerçeklikte hem de alternatif düşünce ve hisler arasında asılı hissetmesi durumu olarak tanımlanabilir. Bu hal, kişinin kendisini belirli bir seçim, karar ya da duruma bağlı olarak sürekli bir belirsizlik içinde bulmasına neden olabilir. Çoğu zaman, bu belirsizlik duygusu, zihinsel çatışmalar, kaygılar ve içsel gerilimlerle birleşir.
Felsefi açıdan, arafta kalma, bireyin varoluşsal bir kriz içinde olduğunu ya da anlam arayışı içinde olduğunu ifade edebilir. Bu, hayatın anlamı, özgür irade ve kişisel kimlik gibi temel konularda derin sorgulamalara neden olabilir. Bu tür bir durum, kişinin varoluşsal kaygılarını ve yaşamının anlamını sorgulamasına yol açar. Aynı zamanda, bu hali deneyimleyen bireyler için, gerçeklik ile hayal arasındaki sınırlar giderek belirsizleşebilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.