#smrgKİTABEVİ Asya'nın Doğu ve Batı Kıyısında Arkeolojik Kültür Varlıkları: Arkeolojik Kültür Varlıklarının Korunmasında ve Yönetiminde Japonya ve Türkiye'nin Deneyimleri - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6053253280
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
368
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
544,00
Havale/EFT ile:
527,68
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199249247
636281
https://www.simurgkitabevi.com/asyanin-dogu-ve-bati-kiyisinda-arkeolojik-kultur-varliklari-arkeolojik-kultur-varliklarinin-korunmasinda-ve-yonetiminde-japonya-ve-turkiyenin-deneyimleri-2025
Asya'nın Doğu ve Batı Kıyısında Arkeolojik Kültür Varlıkları: Arkeolojik Kültür Varlıklarının Korunmasında ve Yönetiminde Japonya ve Türkiye'nin Deneyimleri - 2025 #smrgKİTABEVİ
544.00
Japonya ve Türkiye; her iki ülke de kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kendi kültür varlıklarını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusunda çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Ancak bu iki ülkenin kültür varlıklarına olan yönetimsel yaklaşımları, tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamda farklılıklar göstermektedir. Japon müzeciliği ve arkeoloji pratiği, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren modernleşmiş ve dünya çapında bir model olarak kabul edilmiştir. Japonya'nın arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı şu temel unsurlara dayanır: Japonya'da kültür varlıklarının korunması, 1950 yılında kabul edilen "Kültürel Mirasın Korunması Kanunu" gibi yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Ayrıca, 1996'dan itibaren, Japonya'nın birçok önemli kültür varlığı "Ulusal Hazine" olarak tescillenmiştir. Japonya'da kültür varlıklarının korunması, toplumun bilinçlendirilmesiyle paralel olarak yürütülmektedir. Okullarda ve müzelerde yapılan eğitimlerle halkın kültür varlıklarına olan duyarlılığı artırılmaktadır. Japonya, kültürel mirasın korunmasında bilimsel ve teknik araştırmalara büyük önem vermektedir. Arkeolojik alanlar genellikle bilimsel yöntemlerle incelenir ve korunma süreçlerinde en son teknolojiler kullanılır. Japonya'da müzeler, sadece sergi alanları değil, aynı zamanda kültür varlıklarını araştırma, koruma ve halkla paylaşma işlevini de yerine getiren bilim merkezleri olarak faaliyet göstermektedir. Türkiye tarihi ve kültürel mirasıyla oldukça zengin bir ülkedir ve bu emaneti koruma konusunda bir dizi yasal düzenleme ve uygulama geliştirmiştir. Türkiye'nin arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı ise şöyledir: Türkiye'de kültür varlıklarının korunması, 1983 yılında çıkarılan "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu" ile düzenlenmiştir. Bu kanun, arkeolojik alanların korunması, kazılar ve restorasyon projelerinin denetlenmesi gibi önemli düzenlemeler içerir. Türkiye'de arkeolojik kazılar, genellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak yürütülmektedir. Kazılar, bilimsel ve sistematik bir şekilde yapılmakta olup, elde edilen buluntuların korunması için restorasyon çalışmaları da gerçekleştirilir. Sonuç olarak, söz konusu bu eser, Japonya'nın kültürel miras yönetiminde uyguladığı başarılı politikaları ve yasal düzenlemeleri ele almakta; bu örnekler üzerinden Türkiye'deki kültür varlıklarının korunması ve yönetimine katkı sunmayı hedeflemektedir.
Japonya ve Türkiye; her iki ülke de kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kendi kültür varlıklarını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusunda çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Ancak bu iki ülkenin kültür varlıklarına olan yönetimsel yaklaşımları, tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamda farklılıklar göstermektedir. Japon müzeciliği ve arkeoloji pratiği, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren modernleşmiş ve dünya çapında bir model olarak kabul edilmiştir. Japonya'nın arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı şu temel unsurlara dayanır: Japonya'da kültür varlıklarının korunması, 1950 yılında kabul edilen "Kültürel Mirasın Korunması Kanunu" gibi yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Ayrıca, 1996'dan itibaren, Japonya'nın birçok önemli kültür varlığı "Ulusal Hazine" olarak tescillenmiştir. Japonya'da kültür varlıklarının korunması, toplumun bilinçlendirilmesiyle paralel olarak yürütülmektedir. Okullarda ve müzelerde yapılan eğitimlerle halkın kültür varlıklarına olan duyarlılığı artırılmaktadır. Japonya, kültürel mirasın korunmasında bilimsel ve teknik araştırmalara büyük önem vermektedir. Arkeolojik alanlar genellikle bilimsel yöntemlerle incelenir ve korunma süreçlerinde en son teknolojiler kullanılır. Japonya'da müzeler, sadece sergi alanları değil, aynı zamanda kültür varlıklarını araştırma, koruma ve halkla paylaşma işlevini de yerine getiren bilim merkezleri olarak faaliyet göstermektedir. Türkiye tarihi ve kültürel mirasıyla oldukça zengin bir ülkedir ve bu emaneti koruma konusunda bir dizi yasal düzenleme ve uygulama geliştirmiştir. Türkiye'nin arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı ise şöyledir: Türkiye'de kültür varlıklarının korunması, 1983 yılında çıkarılan "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu" ile düzenlenmiştir. Bu kanun, arkeolojik alanların korunması, kazılar ve restorasyon projelerinin denetlenmesi gibi önemli düzenlemeler içerir. Türkiye'de arkeolojik kazılar, genellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak yürütülmektedir. Kazılar, bilimsel ve sistematik bir şekilde yapılmakta olup, elde edilen buluntuların korunması için restorasyon çalışmaları da gerçekleştirilir. Sonuç olarak, söz konusu bu eser, Japonya'nın kültürel miras yönetiminde uyguladığı başarılı politikaları ve yasal düzenlemeleri ele almakta; bu örnekler üzerinden Türkiye'deki kültür varlıklarının korunması ve yönetimine katkı sunmayı hedeflemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.