#smrgKİTABEVİ Atların Çığlığı - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255999511
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199242269
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
80
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
136,00
Havale/EFT ile: 131,92
1199242269
629468
Atların Çığlığı -        2025
Atların Çığlığı - 2025 #smrgKİTABEVİ
136.00
Atların Çığlığı, insanın en çıplak haliyle yüzleştiği öykülerden oluşuyor. Yanmaz kefenler, kurşun sesleri, mazot yüklü atların titreyişi, bir kilim motifine işlenen gözyaşları arasında; zulme uğrayanların, susturulanların, görmezden gelinenlerin anlatıldığı çarpıcı hikâyeleri zaman zaman ince bir tebessümle, çoğu kez boğazda düğümlenen bir hüzünle okuyacak, düşünecek ve belki de içinizde siz de bir çığlık duyacaksınız…

Birkaç saat sonra tekrar yola koyulduk, bu defa zifiri karanlıkta. Tanımadığım bir köye vardığımızda güneş henüz doğmamıştı. Köyün köpekleri bizi ilk karşılayanlardı. Hırlayan köpekler, kişneyen atlar, bağırarak konuşan insanlar, bütün sesler birbirine karışıp boşluğun içinde kayboluyordu.

Yavaş yavaş ortalık aydınlanmaya başladığında etraftaki diğer atlar da görünmeye başladı. Bazıları kemikleri dışarıya fırlayacakmış gibi zayıf ve halsiz görünüyorlardı. Evlerin önünde üst üste yığılmış mavi bidonlar duruyordu. Genzimizi yakıp, gözlerimizi yaşartan keskin koku o bidonlardan geliyordu.
Atların Çığlığı, insanın en çıplak haliyle yüzleştiği öykülerden oluşuyor. Yanmaz kefenler, kurşun sesleri, mazot yüklü atların titreyişi, bir kilim motifine işlenen gözyaşları arasında; zulme uğrayanların, susturulanların, görmezden gelinenlerin anlatıldığı çarpıcı hikâyeleri zaman zaman ince bir tebessümle, çoğu kez boğazda düğümlenen bir hüzünle okuyacak, düşünecek ve belki de içinizde siz de bir çığlık duyacaksınız…

Birkaç saat sonra tekrar yola koyulduk, bu defa zifiri karanlıkta. Tanımadığım bir köye vardığımızda güneş henüz doğmamıştı. Köyün köpekleri bizi ilk karşılayanlardı. Hırlayan köpekler, kişneyen atlar, bağırarak konuşan insanlar, bütün sesler birbirine karışıp boşluğun içinde kayboluyordu.

Yavaş yavaş ortalık aydınlanmaya başladığında etraftaki diğer atlar da görünmeye başladı. Bazıları kemikleri dışarıya fırlayacakmış gibi zayıf ve halsiz görünüyorlardı. Evlerin önünde üst üste yığılmış mavi bidonlar duruyordu. Genzimizi yakıp, gözlerimizi yaşartan keskin koku o bidonlardan geliyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat