#smrgKİTABEVİ Aynadaki Kadınlar - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
104,00
Havale/EFT ile:
100,88
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199249955
636948
https://www.simurgkitabevi.com/aynadaki-kadinlar-2025
Aynadaki Kadınlar - 2025 #smrgKİTABEVİ
104.00
Beni gölgende sakla... Ayna, insanın sembolü değil miydi? İnsanın gönlünü, kendine rağmen korkusuzca yansıtmıyor muydu? Ama aynı zamanda, oluşumundaki cıvayla, zehrin de ta kendisi değil miydi? Aynaya bakıp gördükleriyle ya köklerine inip kendini bulacak ve haddini bilecekti ya da görmesi gerekeni yok sayacak ve kendini bulmamayı tercih edip haddini aşacaktı kişi. Kibir, kabre götürürdü. (...) Bu farkındalıkla kadın, düşüncelerini özgürleştirmeyi seçerek, haddini ve kendini bilmeyi tercih etti. Hedefi, gücünü eyleme çevirmekti. Çünkü özgürleşmeyi bilmek hiçbir şey değildi; güç olan, özgür olmayı bilmekti. Dışarıyı görmek için içeriye ve en derine bakmak şarttı. Bu bilince ulaşsa da o anda, o kaosta yeni tanıştığı ve nefes aldırmaya çalıştığı tüm duygularıyla alçakgönüllülük taslamadan baş edebilmesinin tek yolu vardı. Yazmazsa deli olacaktı. Aynaya teşekkür etti kadın ve bu biricik yaşantıyı bir senaryoya çevirmeye karar verdi. Oturdu bilgisayarın başına ve başlığı attı: "Can İçi."
Beni gölgende sakla... Ayna, insanın sembolü değil miydi? İnsanın gönlünü, kendine rağmen korkusuzca yansıtmıyor muydu? Ama aynı zamanda, oluşumundaki cıvayla, zehrin de ta kendisi değil miydi? Aynaya bakıp gördükleriyle ya köklerine inip kendini bulacak ve haddini bilecekti ya da görmesi gerekeni yok sayacak ve kendini bulmamayı tercih edip haddini aşacaktı kişi. Kibir, kabre götürürdü. (...) Bu farkındalıkla kadın, düşüncelerini özgürleştirmeyi seçerek, haddini ve kendini bilmeyi tercih etti. Hedefi, gücünü eyleme çevirmekti. Çünkü özgürleşmeyi bilmek hiçbir şey değildi; güç olan, özgür olmayı bilmekti. Dışarıyı görmek için içeriye ve en derine bakmak şarttı. Bu bilince ulaşsa da o anda, o kaosta yeni tanıştığı ve nefes aldırmaya çalıştığı tüm duygularıyla alçakgönüllülük taslamadan baş edebilmesinin tek yolu vardı. Yazmazsa deli olacaktı. Aynaya teşekkür etti kadın ve bu biricik yaşantıyı bir senaryoya çevirmeye karar verdi. Oturdu bilgisayarın başına ve başlığı attı: "Can İçi."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.