#smrgSAHAF Beyoğlu: Kısa Geçmişi, Argosu -

Stok Kodu:
1199049268
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
207+16 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1989
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199049268
435264
Beyoğlu: Kısa Geçmişi, Argosu -
Beyoğlu: Kısa Geçmişi, Argosu - #smrgSAHAF
0.00
Beyoğlu bizim gözümüzde neydi? Sinema, tiyatro, birahane, genelev, kaliteli dükkânlar, bitirimhaneler, azınlık okulları, kolejler, gizli at yarışı oynatılan izbeler, müzisyenlerin iş beklediği kahvehaneler, taşraya kız gönderen organizatör büroları, Narmanlı Yurdu'ndaki yontucu işlikleri, pastane, muhallebici ve sinemanın yüreğinin attığı yer Yeşilçam. Evet... Bunların tümünden birer parça... Ama inanınız, Beyoğlu'nun gözümüzdeki en önemli niteliği, bunların hiçbiri değildi. Bizim için Beyoğlu'nun en ağırlıklı yanı, Batı'nın, Doğu'daki en uç noktası olmasıydı. Galata ve Beyoğlu, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin bir bölümünde, nasıl çoğu zaman Cenova'nın, en Doğu noktası olarak, hatta oradan atanan bir vali (podesta) yönetiminde varlıklarını sürdürmüşlerse; bizim kuşağın gençliğinde de, Beyoğlu, Batı türü yaşamı ve tepkileri ile bu niteliğini yitirmemiş görünüyordu. Üstelik, Beyoğlu hem Batılı'ydı hem de Batı'nın imparatorluklara başkentlik yapmış kentlerinin kimi özelliklerini taşıyordu. Burada, kentin başka kesimlerine göre, değişik bir günlük yaşam anlayışı ve uygarlık hüküm sürüyordu. Daha kozmopolit ve daha hoşgörülü. Ve burada, çok açık bir biçimde olmasa bile; dar sokaklarda, o çoğunluğun bilmediği pasajlarda, loş avlularda ve karanlık merdivenli taş apartmanlarda, uluslarötesi bir uygarlık anlayışı gizli gizli varlığını sürdürmeye çalışıyordu. Burası, çok çeşitli ve görkemli kültürlerin, günlük yaşamın vazgeçilmez ve tümüyle kapatılamaz kapılarında, birbirleriyle karşılaştıkları, birbirlerine göz atıp, el verdikleri bir alandı. Bu kültürler, Beyoğlu'nda günlük yaşamın yalın, ama çok şeyler borçlu olduğumuz; sonsuza uzanan ölümsüz çerçevesi içinde, birbirleriyle alışverişte bulunuyorlardı. Zenginleşiyorlardı. İşte bizler için Beyoğlu, böyle bir kültür zenginliğinin yaşandığı alandı. Bu nedenle çok önemliydi. ... Ve bizlere başdöndürücü, görkemli geçmişinin imbiğinden süzülerek oluşmuş bir bilgi ve deneyim birikimi aktardı. Ona teşekkürlerimizi sunarız.
Beyoğlu bizim gözümüzde neydi? Sinema, tiyatro, birahane, genelev, kaliteli dükkânlar, bitirimhaneler, azınlık okulları, kolejler, gizli at yarışı oynatılan izbeler, müzisyenlerin iş beklediği kahvehaneler, taşraya kız gönderen organizatör büroları, Narmanlı Yurdu'ndaki yontucu işlikleri, pastane, muhallebici ve sinemanın yüreğinin attığı yer Yeşilçam. Evet... Bunların tümünden birer parça... Ama inanınız, Beyoğlu'nun gözümüzdeki en önemli niteliği, bunların hiçbiri değildi. Bizim için Beyoğlu'nun en ağırlıklı yanı, Batı'nın, Doğu'daki en uç noktası olmasıydı. Galata ve Beyoğlu, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin bir bölümünde, nasıl çoğu zaman Cenova'nın, en Doğu noktası olarak, hatta oradan atanan bir vali (podesta) yönetiminde varlıklarını sürdürmüşlerse; bizim kuşağın gençliğinde de, Beyoğlu, Batı türü yaşamı ve tepkileri ile bu niteliğini yitirmemiş görünüyordu. Üstelik, Beyoğlu hem Batılı'ydı hem de Batı'nın imparatorluklara başkentlik yapmış kentlerinin kimi özelliklerini taşıyordu. Burada, kentin başka kesimlerine göre, değişik bir günlük yaşam anlayışı ve uygarlık hüküm sürüyordu. Daha kozmopolit ve daha hoşgörülü. Ve burada, çok açık bir biçimde olmasa bile; dar sokaklarda, o çoğunluğun bilmediği pasajlarda, loş avlularda ve karanlık merdivenli taş apartmanlarda, uluslarötesi bir uygarlık anlayışı gizli gizli varlığını sürdürmeye çalışıyordu. Burası, çok çeşitli ve görkemli kültürlerin, günlük yaşamın vazgeçilmez ve tümüyle kapatılamaz kapılarında, birbirleriyle karşılaştıkları, birbirlerine göz atıp, el verdikleri bir alandı. Bu kültürler, Beyoğlu'nda günlük yaşamın yalın, ama çok şeyler borçlu olduğumuz; sonsuza uzanan ölümsüz çerçevesi içinde, birbirleriyle alışverişte bulunuyorlardı. Zenginleşiyorlardı. İşte bizler için Beyoğlu, böyle bir kültür zenginliğinin yaşandığı alandı. Bu nedenle çok önemliydi. ... Ve bizlere başdöndürücü, görkemli geçmişinin imbiğinden süzülerek oluşmuş bir bilgi ve deneyim birikimi aktardı. Ona teşekkürlerimizi sunarız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat