#smrgKİTABEVİ Bir İsyancının Günlüğü - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Roman Dizisi
ISBN-10:
9786259535883
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199251550
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
316 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
340,80
Havale/EFT ile: 330,58
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199251550
638564
Bir İsyancının Günlüğü -        2025
Bir İsyancının Günlüğü - 2025 #smrgKİTABEVİ
340.80
Ahmet Çağlayan'ın, bir eşkıyanın gerçek yaşam öyküsünden uyarladığı sarsıcı ilk romanı Bir İsyancının Günlüğü'nü bir solukta okuyacaksınız. Onunla beraber uzaklara gidecek, dağları dolaşacak, düşsel ama gerçek bir hikâyeye dalacaksınız…

“Uzun süren boğucu ve uğursuz sessizliğin ardından, nabızları çatlayacak derecede atan dört jandarma, mevzilerinden çıkarak el tetikte ve iki büklüm evin kapısına doğru ilerlemeye başlar. İçerden en küçük bir ses duyulmamaktadır. Jandarmalardan biri, taş duvarı gövdesine siper ederek boynunu öne doğru uzatır. Kapı pervazına yakın noktada açılan kurşun deliklerinden birine kulağını dayayarak bir süre içeriyi dinler. Hızla çarpan kalp atışları dışında hiçbir ses gelmemektedir. İnleme ya da soluk alışverişine dair de en ufak bir işaret yoktur. Kendi aralarında yeniden fısıltı halinde konuşmaya başlarlar. Nihayet, Ş.'nin öldüğüne kanaat getirdikten sonra içeri girmeye karar verirler. El tetikte, atılan kurşunlarla kevgire dönen kapıyı bir omuz darbesiyle açarlar. Kapının, pervazla birlikte devrilmesiyle yılların biriken tozu bir anda etrafa yayılır…”
Ahmet Çağlayan'ın, bir eşkıyanın gerçek yaşam öyküsünden uyarladığı sarsıcı ilk romanı Bir İsyancının Günlüğü'nü bir solukta okuyacaksınız. Onunla beraber uzaklara gidecek, dağları dolaşacak, düşsel ama gerçek bir hikâyeye dalacaksınız…

“Uzun süren boğucu ve uğursuz sessizliğin ardından, nabızları çatlayacak derecede atan dört jandarma, mevzilerinden çıkarak el tetikte ve iki büklüm evin kapısına doğru ilerlemeye başlar. İçerden en küçük bir ses duyulmamaktadır. Jandarmalardan biri, taş duvarı gövdesine siper ederek boynunu öne doğru uzatır. Kapı pervazına yakın noktada açılan kurşun deliklerinden birine kulağını dayayarak bir süre içeriyi dinler. Hızla çarpan kalp atışları dışında hiçbir ses gelmemektedir. İnleme ya da soluk alışverişine dair de en ufak bir işaret yoktur. Kendi aralarında yeniden fısıltı halinde konuşmaya başlarlar. Nihayet, Ş.'nin öldüğüne kanaat getirdikten sonra içeri girmeye karar verirler. El tetikte, atılan kurşunlarla kevgire dönen kapıyı bir omuz darbesiyle açarlar. Kapının, pervazla birlikte devrilmesiyle yılların biriken tozu bir anda etrafa yayılır…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat