#smrgKİTABEVİ Cami: Mimariye Meraklı Çocuklar ve Büyükler İçin 16. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Bir Cami ve Külliyesi Nasıl Yapılırdı? CİLTLİ -

Hazırlayan:
Resimleyen : David Macaulay
Stok Kodu:
1199154540
Boyut:
21x28
Sayfa Sayısı:
96 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Çeviren:
Mehmet Ali Özkan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199154540
540695
Cami: Mimariye Meraklı Çocuklar ve Büyükler İçin 16. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Bir Cami ve Külliyesi Nasıl Yapılırdı? CİLTLİ -
Cami: Mimariye Meraklı Çocuklar ve Büyükler İçin 16. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Bir Cami ve Külliyesi Nasıl Yapılırdı? CİLTLİ - #smrgKİTABEVİ
0.00
Tarihte iz bırakmış medeniyetlerin mimari şahaserlerini tanıttığı kitaplarıyla dünya çapında birçok ödüle lâyık görülmüş olan yazar, 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde tipik bir caminin, külliyesiyle beraber yapılış sürecini anlatıyor. Metin, hoş bir hikâye şeklinde kaleme alınmış. Camiyi yaptıran Süha Mehmed Paşa, mimarbaşı Hüseyin Efendi ile ustaları, hikâyenin başkahramanları olarak rol alıyorlar. Tamamı renkli, muhteşem çizimlerle süslü kitap, caminin ilk taslaklarının çizilmesinden başlayıp şerefelere ve cam süslemelerine varıncaya kadar bütün ayrıntıları gösteriyor. Külliyenin medrese, aşevi, şifahane, imarethane, hamam, çeşme, bedestan ve hazire gibi bölümleri de işlevleriyle beraber tanıtılıyor. Böylece külliyesiyle birlikte bir caminin Türk-İslam toplumundaki yeri ve önemi yansıtılıyor. Sadece çocukların değil, büyüklerin de ilgiyle okuyabilecekleri ve uzun yıllar faydalanabilecekleri bir kitap. Yazarın ifadesiyle: "Torunlarımızın torunları için..."

Bana öyle geliyor ki, dinî mimarinin en iyi örnekleri, insanlığın en görkemli başarıları arasında yer alır. Biz insanlar, daha yüce bir varlığın hizmetinde çalıştığımızda sınırlarımızı, hatta beklentilerimizi aşabildiğimizi görürüz. Temelleri "iman"la atılan ve aklıselim ile göklere yükselen bu binalar, eşine dünyevi amaçlarla yapılan binalarda rastlanmayan bir azmin, dehaya varan bir ustalık ve sanatkârlığın ürünüdür. -David Macaulay-

Bu güzel deneme, bugün büyük bir kültür ve zevk yozlaşmasının, zevk sefaletinin kalıplaşmış örnekleri olarak güya "klasik tarzda" yapılan camilerin, aslında nasıl inşa edildiğini ve hangi detayların nasıl uygulandığını öğrenmek; Selçuklulardan itibaren günümüze kadar gelen bu kadar zengin kaynak içerisinde, klasik mekân anlayışının bugünkü malzeme ve teknik imkânlarla nasıl yeni bir senteze ulaşması gerektiği yolunda, özellikle klasik medeniyetimize ve mimariye ilgi duyanlar için öğretici bir eser olacaktır. Emeği geçenlerin gayretlerini takdirle yad ederiz, ellerine sağlık, ömürlerine bereket... -Muharrem Hilmi-Enalp, Yüksek Mimar (İTÜ)

Tarihte iz bırakmış medeniyetlerin mimari şahaserlerini tanıttığı kitaplarıyla dünya çapında birçok ödüle lâyık görülmüş olan yazar, 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde tipik bir caminin, külliyesiyle beraber yapılış sürecini anlatıyor. Metin, hoş bir hikâye şeklinde kaleme alınmış. Camiyi yaptıran Süha Mehmed Paşa, mimarbaşı Hüseyin Efendi ile ustaları, hikâyenin başkahramanları olarak rol alıyorlar. Tamamı renkli, muhteşem çizimlerle süslü kitap, caminin ilk taslaklarının çizilmesinden başlayıp şerefelere ve cam süslemelerine varıncaya kadar bütün ayrıntıları gösteriyor. Külliyenin medrese, aşevi, şifahane, imarethane, hamam, çeşme, bedestan ve hazire gibi bölümleri de işlevleriyle beraber tanıtılıyor. Böylece külliyesiyle birlikte bir caminin Türk-İslam toplumundaki yeri ve önemi yansıtılıyor. Sadece çocukların değil, büyüklerin de ilgiyle okuyabilecekleri ve uzun yıllar faydalanabilecekleri bir kitap. Yazarın ifadesiyle: "Torunlarımızın torunları için..."

Bana öyle geliyor ki, dinî mimarinin en iyi örnekleri, insanlığın en görkemli başarıları arasında yer alır. Biz insanlar, daha yüce bir varlığın hizmetinde çalıştığımızda sınırlarımızı, hatta beklentilerimizi aşabildiğimizi görürüz. Temelleri "iman"la atılan ve aklıselim ile göklere yükselen bu binalar, eşine dünyevi amaçlarla yapılan binalarda rastlanmayan bir azmin, dehaya varan bir ustalık ve sanatkârlığın ürünüdür. -David Macaulay-

Bu güzel deneme, bugün büyük bir kültür ve zevk yozlaşmasının, zevk sefaletinin kalıplaşmış örnekleri olarak güya "klasik tarzda" yapılan camilerin, aslında nasıl inşa edildiğini ve hangi detayların nasıl uygulandığını öğrenmek; Selçuklulardan itibaren günümüze kadar gelen bu kadar zengin kaynak içerisinde, klasik mekân anlayışının bugünkü malzeme ve teknik imkânlarla nasıl yeni bir senteze ulaşması gerektiği yolunda, özellikle klasik medeniyetimize ve mimariye ilgi duyanlar için öğretici bir eser olacaktır. Emeği geçenlerin gayretlerini takdirle yad ederiz, ellerine sağlık, ömürlerine bereket... -Muharrem Hilmi-Enalp, Yüksek Mimar (İTÜ)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat