#smrgKİTABEVİ Çileli Ağavni -

Stok Kodu:
1199112795
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
251 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199112795
498534
Çileli Ağavni -
Çileli Ağavni - #smrgKİTABEVİ
0.00
Ağavni olduğu yerde donup kaldı. Dipsiz kuyuların en dibinde gibi hissediyordu kendini. Kör ve sağır olmuştu. Yaşıyor muydu, ölmüş müydü, haberi yoktu. Ağlamadı, kendini yerden yere vurmadı, haykırmadı. Sacını başını yolmadı, dövünmedi, ağıt yakmadı. Ayakta, öylece durdu. Boş gözlerle, ifadesiz bir yüzle, ağır ağır sallanarak durdu. Magar da artık Ağavni'ye bakamıyordu. 'Bir gece hepimizi dışarı çıkardılar. Karanlığın içinde dağ bayır yürütmeye başladılar. Çavuşlardan biri benim çocukluk arkadaşımdı, Hasan. Evlenirken yardım etmişliğim de vardı ona. Yanıma yanaşıp sessizce sıranın en sonunda kalmamı söyledi. Dediğini yaptım. O da yanımda yürüdü.' Heyecandan sesi titriyordu. Sanki o anı yeniden yaşar gibiydi. 'Bir süre sonra bana 'yavaş yavaş geride kal, sonra da kimselere görünmeden ayrıl, kendini tepelere vur! Can pazarı bu!' dedi. Söylediklerine inanamadım ama bu fırsatı bana herhalde Allah verdi deyip uygun bir anda bir taşın ardına gizlendim. İyice uzaklaştıklarına emin olunca da tepeye doğru kaçıp bir kayanın ardına saklandım. Biraz sonra arka arkaya silahlar patladı. Her şeyi gözlerimle gördüm. Günlerdir saklanıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sıra köydekilere de gelecek. Kaçıp gitmek, güvenli bir yer bulmak gerek…'
Ağavni olduğu yerde donup kaldı. Dipsiz kuyuların en dibinde gibi hissediyordu kendini. Kör ve sağır olmuştu. Yaşıyor muydu, ölmüş müydü, haberi yoktu. Ağlamadı, kendini yerden yere vurmadı, haykırmadı. Sacını başını yolmadı, dövünmedi, ağıt yakmadı. Ayakta, öylece durdu. Boş gözlerle, ifadesiz bir yüzle, ağır ağır sallanarak durdu. Magar da artık Ağavni'ye bakamıyordu. 'Bir gece hepimizi dışarı çıkardılar. Karanlığın içinde dağ bayır yürütmeye başladılar. Çavuşlardan biri benim çocukluk arkadaşımdı, Hasan. Evlenirken yardım etmişliğim de vardı ona. Yanıma yanaşıp sessizce sıranın en sonunda kalmamı söyledi. Dediğini yaptım. O da yanımda yürüdü.' Heyecandan sesi titriyordu. Sanki o anı yeniden yaşar gibiydi. 'Bir süre sonra bana 'yavaş yavaş geride kal, sonra da kimselere görünmeden ayrıl, kendini tepelere vur! Can pazarı bu!' dedi. Söylediklerine inanamadım ama bu fırsatı bana herhalde Allah verdi deyip uygun bir anda bir taşın ardına gizlendim. İyice uzaklaştıklarına emin olunca da tepeye doğru kaçıp bir kayanın ardına saklandım. Biraz sonra arka arkaya silahlar patladı. Her şeyi gözlerimle gördüm. Günlerdir saklanıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sıra köydekilere de gelecek. Kaçıp gitmek, güvenli bir yer bulmak gerek…'
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat