#smrgKİTABEVİ Faşizmden Popülizme - 2024
Popülizm şu sıra her kapının kilidini açan bir kavram muamelesi görüyor. Bambaşka ülkelerdeki hareketlere, liderlere, siyasetlere popülizm ve popülist etiketi konduruluyor. Bu adlandırmalardan da hareketle, bir fenomen olarak popülizmin ulus-ötesi bir karakter taşıdığına şüphe olmasa da onun ne olduğuna dair tartışmalar kısa vadede hız kesecek gibi görünmüyor.
Federico Finchelstein, Faşizmden Popülizme adlı bu kitabında, popülizmin ulus-ötesi karakterini tanıyarak, onu iki savaş arası dönemde, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ve Soğuk Savaş atmosferi içerisinde kavrıyor. Böylelikle popülizmi faşizme eşitleyen görüşleri bertaraf ederken, faşizm mirasından devraldıklarını göstererek, onu post-faşist bir bağlam içerisinde kavramamıza imkân tanıyor. Bu karşılaştırmalı-tarihsel okuma, savaş sonrası zuhur eden modern popülizmi kavramaya ve kavramların kullanımlarının önemini yeniden hatırlamaya bir davet niteliği taşıyor.
Federico Finchelstein
Lisans derecesini Buenos Aires Üniversitesi'nden alan Federico Finchelstein, doktora derecesini 2006 yılında Cornell Üniversitesi'nden almıştır. Arjantinli tarih profesörü halen New York City'de bulunan New School for Social Research'te tarih kürsüsündedir. Transatlantic Fascism: Ideology, Violence and the Sacred in Argentina and Italy, 1919-1945 (2010), The Ideological Origins of the Dirty War: Fascism, Populism, and Dictatorship in Twentieth-Century Argentina (2014), From Fascism to Populism in History (2017; Faşizmden Popülizme, İletişim Yayınları, 2019), A Brief History of Fascist Lies (2020; Faşist Yalanların Kısa Tarihi, İletişim Yayınları, 2021) ve The Wannabe Fascists: A Guide to Understanding the Greatest Threat to Democracy (2024; Faşizme Heves Etmek: Demokrasiye Karşı En Büyük Tehdidi Anlamak İçin Bir Rehber, İletişim Yayınları, 2025) önemli eserleri arasında sayılabilir.
Popülizm şu sıra her kapının kilidini açan bir kavram muamelesi görüyor. Bambaşka ülkelerdeki hareketlere, liderlere, siyasetlere popülizm ve popülist etiketi konduruluyor. Bu adlandırmalardan da hareketle, bir fenomen olarak popülizmin ulus-ötesi bir karakter taşıdığına şüphe olmasa da onun ne olduğuna dair tartışmalar kısa vadede hız kesecek gibi görünmüyor.
Federico Finchelstein, Faşizmden Popülizme adlı bu kitabında, popülizmin ulus-ötesi karakterini tanıyarak, onu iki savaş arası dönemde, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ve Soğuk Savaş atmosferi içerisinde kavrıyor. Böylelikle popülizmi faşizme eşitleyen görüşleri bertaraf ederken, faşizm mirasından devraldıklarını göstererek, onu post-faşist bir bağlam içerisinde kavramamıza imkân tanıyor. Bu karşılaştırmalı-tarihsel okuma, savaş sonrası zuhur eden modern popülizmi kavramaya ve kavramların kullanımlarının önemini yeniden hatırlamaya bir davet niteliği taşıyor.
Federico Finchelstein
Lisans derecesini Buenos Aires Üniversitesi'nden alan Federico Finchelstein, doktora derecesini 2006 yılında Cornell Üniversitesi'nden almıştır. Arjantinli tarih profesörü halen New York City'de bulunan New School for Social Research'te tarih kürsüsündedir. Transatlantic Fascism: Ideology, Violence and the Sacred in Argentina and Italy, 1919-1945 (2010), The Ideological Origins of the Dirty War: Fascism, Populism, and Dictatorship in Twentieth-Century Argentina (2014), From Fascism to Populism in History (2017; Faşizmden Popülizme, İletişim Yayınları, 2019), A Brief History of Fascist Lies (2020; Faşist Yalanların Kısa Tarihi, İletişim Yayınları, 2021) ve The Wannabe Fascists: A Guide to Understanding the Greatest Threat to Democracy (2024; Faşizme Heves Etmek: Demokrasiye Karşı En Büyük Tehdidi Anlamak İçin Bir Rehber, İletişim Yayınları, 2025) önemli eserleri arasında sayılabilir.