#smrgKİTABEVİ Fukaranın Ahı: Şahane Atasözleri Defterim - 2025
Editör:
Bilal Acarözmen
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Kitap Matbaacılık
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme
ISBN-10:
6052655764
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
152
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
126,00
Havale/EFT ile:
122,22
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199241574
628772
https://www.simurgkitabevi.com/fukaranin-ahi-sahane-atasozleri-defterim-2025
Fukaranın Ahı: Şahane Atasözleri Defterim - 2025 #smrgKİTABEVİ
126.00
Her şey dile meftun bir yazarın merakıyla başladı...
Başar Başarır pul koleksiyonu yapar gibi topladığı, mahzende şarap saklar gibi üzerine titrediği, yıllarca defterlerinde biriktirdiği atasözlerini Fukaranın Ahı isimli bu kişisel derlemede ilk kez kamuya açıyor. Baştan uyaralım, bu seçkide atasözlerine karşı ne mutlak bir hayranlık ne de toptan bir ret bulacaksınız. Çünkü yazar, dünyaya dille tutunan her fani gibi, sözün iyisini kötüsünden ayırmanın marifet olduğunun farkında. Atasözlerini paylaşırken de yazarlığın cüretini kuşanıyor. Örneğin bazılarını atasözü yerine “anasözü” diye niteliyor. Eskiyle yeniyi bir araya getirirken kişisel olanı ortak bir belleğe dönüştürüyor.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap aslında bir hatıra defteri. Her sayfada bir söz, her sözde bir hikâye var. Söz gümüşse hikâye altındır misali. Kimi düşündürüyor kimi güldürüyor. Bazısı efsaneler yıkarken bazısı da yenilerine ilmek atıyor. Sahi, nedir bir kitabı defterden ayıran?
“Herkes atasözlerini hatırladığı, canı istediği gibi, en önemlisi de işine geldiği gibi söyler. Nasıl dilimizin, konuşulan güzel Türkçemizin tamamı donmuş değilse, organikse, yani yaşıyorsa, onun en kıymetli çekirdeğini temsil eden atasözleri de gelişir, değişir. Hatta bazen koskoca bir dilin yok olması gibi ölüp giderler. Söylenmeyen söz kaybolur, yazılsa da unutulur.”
Başar Başarır pul koleksiyonu yapar gibi topladığı, mahzende şarap saklar gibi üzerine titrediği, yıllarca defterlerinde biriktirdiği atasözlerini Fukaranın Ahı isimli bu kişisel derlemede ilk kez kamuya açıyor. Baştan uyaralım, bu seçkide atasözlerine karşı ne mutlak bir hayranlık ne de toptan bir ret bulacaksınız. Çünkü yazar, dünyaya dille tutunan her fani gibi, sözün iyisini kötüsünden ayırmanın marifet olduğunun farkında. Atasözlerini paylaşırken de yazarlığın cüretini kuşanıyor. Örneğin bazılarını atasözü yerine “anasözü” diye niteliyor. Eskiyle yeniyi bir araya getirirken kişisel olanı ortak bir belleğe dönüştürüyor.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap aslında bir hatıra defteri. Her sayfada bir söz, her sözde bir hikâye var. Söz gümüşse hikâye altındır misali. Kimi düşündürüyor kimi güldürüyor. Bazısı efsaneler yıkarken bazısı da yenilerine ilmek atıyor. Sahi, nedir bir kitabı defterden ayıran?
“Herkes atasözlerini hatırladığı, canı istediği gibi, en önemlisi de işine geldiği gibi söyler. Nasıl dilimizin, konuşulan güzel Türkçemizin tamamı donmuş değilse, organikse, yani yaşıyorsa, onun en kıymetli çekirdeğini temsil eden atasözleri de gelişir, değişir. Hatta bazen koskoca bir dilin yok olması gibi ölüp giderler. Söylenmeyen söz kaybolur, yazılsa da unutulur.”
Her şey dile meftun bir yazarın merakıyla başladı...
Başar Başarır pul koleksiyonu yapar gibi topladığı, mahzende şarap saklar gibi üzerine titrediği, yıllarca defterlerinde biriktirdiği atasözlerini Fukaranın Ahı isimli bu kişisel derlemede ilk kez kamuya açıyor. Baştan uyaralım, bu seçkide atasözlerine karşı ne mutlak bir hayranlık ne de toptan bir ret bulacaksınız. Çünkü yazar, dünyaya dille tutunan her fani gibi, sözün iyisini kötüsünden ayırmanın marifet olduğunun farkında. Atasözlerini paylaşırken de yazarlığın cüretini kuşanıyor. Örneğin bazılarını atasözü yerine “anasözü” diye niteliyor. Eskiyle yeniyi bir araya getirirken kişisel olanı ortak bir belleğe dönüştürüyor.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap aslında bir hatıra defteri. Her sayfada bir söz, her sözde bir hikâye var. Söz gümüşse hikâye altındır misali. Kimi düşündürüyor kimi güldürüyor. Bazısı efsaneler yıkarken bazısı da yenilerine ilmek atıyor. Sahi, nedir bir kitabı defterden ayıran?
“Herkes atasözlerini hatırladığı, canı istediği gibi, en önemlisi de işine geldiği gibi söyler. Nasıl dilimizin, konuşulan güzel Türkçemizin tamamı donmuş değilse, organikse, yani yaşıyorsa, onun en kıymetli çekirdeğini temsil eden atasözleri de gelişir, değişir. Hatta bazen koskoca bir dilin yok olması gibi ölüp giderler. Söylenmeyen söz kaybolur, yazılsa da unutulur.”
Başar Başarır pul koleksiyonu yapar gibi topladığı, mahzende şarap saklar gibi üzerine titrediği, yıllarca defterlerinde biriktirdiği atasözlerini Fukaranın Ahı isimli bu kişisel derlemede ilk kez kamuya açıyor. Baştan uyaralım, bu seçkide atasözlerine karşı ne mutlak bir hayranlık ne de toptan bir ret bulacaksınız. Çünkü yazar, dünyaya dille tutunan her fani gibi, sözün iyisini kötüsünden ayırmanın marifet olduğunun farkında. Atasözlerini paylaşırken de yazarlığın cüretini kuşanıyor. Örneğin bazılarını atasözü yerine “anasözü” diye niteliyor. Eskiyle yeniyi bir araya getirirken kişisel olanı ortak bir belleğe dönüştürüyor.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap aslında bir hatıra defteri. Her sayfada bir söz, her sözde bir hikâye var. Söz gümüşse hikâye altındır misali. Kimi düşündürüyor kimi güldürüyor. Bazısı efsaneler yıkarken bazısı da yenilerine ilmek atıyor. Sahi, nedir bir kitabı defterden ayıran?
“Herkes atasözlerini hatırladığı, canı istediği gibi, en önemlisi de işine geldiği gibi söyler. Nasıl dilimizin, konuşulan güzel Türkçemizin tamamı donmuş değilse, organikse, yani yaşıyorsa, onun en kıymetli çekirdeğini temsil eden atasözleri de gelişir, değişir. Hatta bazen koskoca bir dilin yok olması gibi ölüp giderler. Söylenmeyen söz kaybolur, yazılsa da unutulur.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.