#smrgKİTABEVİ Gagauz Türkleri: Tarih ve Kimlik - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
254089404
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
388
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
262,50
Havale/EFT ile:
254,63
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252093
639107
https://www.simurgkitabevi.com/gagauz-turkleri-tarih-ve-kimlik-2025
Gagauz Türkleri: Tarih ve Kimlik - 2025 #smrgKİTABEVİ
262.50
Gagauz Türkleri: Tarih ve Kimlik başlıklı bu eserde Gagauzların geçmişi ve kimlik algılarına yer verilmiştir. Ağırlıklı olarak Besarabya coğrafyası Gagauzlarına değinilen çalışmada, Gagauzların diğer bölgelerdeki varlıklarına da konu çerçevesinde değinilmiştir. Özellikle 20. yüzyıl Gagauzları, bu araştırmanın ana konusu olmakla birlikte; eserde Gaguzlarla ilgili ortaya atılan iddialar, Gagauzların ataları Uzların tarihî yolculuğu ve Gagauz adını almaları da bilimsel bir değerlendirmeyle ele alınmıştır.
Gagauzlar, Doğu Avrupa coğrafyasında varlıklarını sürdüren Türk kökenli halklardan biridir. Sosyal bilim camiasının çoğunluğu tarafından Gagauzların ataları olarak kabul edilen Uzlar, Orta Çağ'da Türkistan'dan bu coğrafyaya gelmişlerdir. Karadeniz'in kuzeyinde Rus devletleriyle, Balkanlarda ise Bizans İmparatorluğu'yla ilişki kurmuşlardır. Uz kabileleri, büyük olasılıkla Hristiyanlık inancını benimsedikten sonra topluca Gagauz adını almışlardır. Ağırlıklı olarak Dobruca'ya yerleşen Gagauzlar, yüzyıllarca Osmanlı egemenliğinde yaşamışlardır. 19. yüzyılda Gagauzların büyük bir kısmı, Rusların teşvikleriyle Besarabya'ya göç etmiş; Besarabya, Gagauzların Dobruca'dan sonra ikinci vatanı olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonucunda Besarabya, Romanya Krallığı'nın egemenliğine girmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süren Besarabya'daki Rumen egemenliği, Gagauzlar açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. İki savaş arası dönemde Gagauzlar, egemen gücün onayıyla önemli kültürel ve etnik kazanımlar elde etmişlerdir. Gagauz Türk kimliği, bu dönemde Gagauzların Başpapazı Mihail Çakır ile Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Misyon Şefi Hamdullah Suphi Tanrıöver'in gayretleriyle gün yüzüne çıkarılmıştır. Onların bu konudaki resmî çabaları, Gagauzların istekleriyle desteklenmiştir. Bu dönemde Gagauzlar, etnik kökenlerinin ve kadim kültürlerinin farkına varmışlardır.
Dönemin ana kaynakları, basın yayın organları ve arşiv malzemeleri ile araştırma eserler dikkate alınarak hazırlanan bu çalışmanın nihai gayesi, Türkiye'de Gagauz tarihi araştırmalarına katkı sunarak Türk dünyasındaki Hristiyan halkların varlığına dikkat çekmektir.
Gagauzlar, Doğu Avrupa coğrafyasında varlıklarını sürdüren Türk kökenli halklardan biridir. Sosyal bilim camiasının çoğunluğu tarafından Gagauzların ataları olarak kabul edilen Uzlar, Orta Çağ'da Türkistan'dan bu coğrafyaya gelmişlerdir. Karadeniz'in kuzeyinde Rus devletleriyle, Balkanlarda ise Bizans İmparatorluğu'yla ilişki kurmuşlardır. Uz kabileleri, büyük olasılıkla Hristiyanlık inancını benimsedikten sonra topluca Gagauz adını almışlardır. Ağırlıklı olarak Dobruca'ya yerleşen Gagauzlar, yüzyıllarca Osmanlı egemenliğinde yaşamışlardır. 19. yüzyılda Gagauzların büyük bir kısmı, Rusların teşvikleriyle Besarabya'ya göç etmiş; Besarabya, Gagauzların Dobruca'dan sonra ikinci vatanı olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonucunda Besarabya, Romanya Krallığı'nın egemenliğine girmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süren Besarabya'daki Rumen egemenliği, Gagauzlar açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. İki savaş arası dönemde Gagauzlar, egemen gücün onayıyla önemli kültürel ve etnik kazanımlar elde etmişlerdir. Gagauz Türk kimliği, bu dönemde Gagauzların Başpapazı Mihail Çakır ile Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Misyon Şefi Hamdullah Suphi Tanrıöver'in gayretleriyle gün yüzüne çıkarılmıştır. Onların bu konudaki resmî çabaları, Gagauzların istekleriyle desteklenmiştir. Bu dönemde Gagauzlar, etnik kökenlerinin ve kadim kültürlerinin farkına varmışlardır.
Dönemin ana kaynakları, basın yayın organları ve arşiv malzemeleri ile araştırma eserler dikkate alınarak hazırlanan bu çalışmanın nihai gayesi, Türkiye'de Gagauz tarihi araştırmalarına katkı sunarak Türk dünyasındaki Hristiyan halkların varlığına dikkat çekmektir.
Gagauz Türkleri: Tarih ve Kimlik başlıklı bu eserde Gagauzların geçmişi ve kimlik algılarına yer verilmiştir. Ağırlıklı olarak Besarabya coğrafyası Gagauzlarına değinilen çalışmada, Gagauzların diğer bölgelerdeki varlıklarına da konu çerçevesinde değinilmiştir. Özellikle 20. yüzyıl Gagauzları, bu araştırmanın ana konusu olmakla birlikte; eserde Gaguzlarla ilgili ortaya atılan iddialar, Gagauzların ataları Uzların tarihî yolculuğu ve Gagauz adını almaları da bilimsel bir değerlendirmeyle ele alınmıştır.
Gagauzlar, Doğu Avrupa coğrafyasında varlıklarını sürdüren Türk kökenli halklardan biridir. Sosyal bilim camiasının çoğunluğu tarafından Gagauzların ataları olarak kabul edilen Uzlar, Orta Çağ'da Türkistan'dan bu coğrafyaya gelmişlerdir. Karadeniz'in kuzeyinde Rus devletleriyle, Balkanlarda ise Bizans İmparatorluğu'yla ilişki kurmuşlardır. Uz kabileleri, büyük olasılıkla Hristiyanlık inancını benimsedikten sonra topluca Gagauz adını almışlardır. Ağırlıklı olarak Dobruca'ya yerleşen Gagauzlar, yüzyıllarca Osmanlı egemenliğinde yaşamışlardır. 19. yüzyılda Gagauzların büyük bir kısmı, Rusların teşvikleriyle Besarabya'ya göç etmiş; Besarabya, Gagauzların Dobruca'dan sonra ikinci vatanı olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonucunda Besarabya, Romanya Krallığı'nın egemenliğine girmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süren Besarabya'daki Rumen egemenliği, Gagauzlar açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. İki savaş arası dönemde Gagauzlar, egemen gücün onayıyla önemli kültürel ve etnik kazanımlar elde etmişlerdir. Gagauz Türk kimliği, bu dönemde Gagauzların Başpapazı Mihail Çakır ile Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Misyon Şefi Hamdullah Suphi Tanrıöver'in gayretleriyle gün yüzüne çıkarılmıştır. Onların bu konudaki resmî çabaları, Gagauzların istekleriyle desteklenmiştir. Bu dönemde Gagauzlar, etnik kökenlerinin ve kadim kültürlerinin farkına varmışlardır.
Dönemin ana kaynakları, basın yayın organları ve arşiv malzemeleri ile araştırma eserler dikkate alınarak hazırlanan bu çalışmanın nihai gayesi, Türkiye'de Gagauz tarihi araştırmalarına katkı sunarak Türk dünyasındaki Hristiyan halkların varlığına dikkat çekmektir.
Gagauzlar, Doğu Avrupa coğrafyasında varlıklarını sürdüren Türk kökenli halklardan biridir. Sosyal bilim camiasının çoğunluğu tarafından Gagauzların ataları olarak kabul edilen Uzlar, Orta Çağ'da Türkistan'dan bu coğrafyaya gelmişlerdir. Karadeniz'in kuzeyinde Rus devletleriyle, Balkanlarda ise Bizans İmparatorluğu'yla ilişki kurmuşlardır. Uz kabileleri, büyük olasılıkla Hristiyanlık inancını benimsedikten sonra topluca Gagauz adını almışlardır. Ağırlıklı olarak Dobruca'ya yerleşen Gagauzlar, yüzyıllarca Osmanlı egemenliğinde yaşamışlardır. 19. yüzyılda Gagauzların büyük bir kısmı, Rusların teşvikleriyle Besarabya'ya göç etmiş; Besarabya, Gagauzların Dobruca'dan sonra ikinci vatanı olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonucunda Besarabya, Romanya Krallığı'nın egemenliğine girmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süren Besarabya'daki Rumen egemenliği, Gagauzlar açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. İki savaş arası dönemde Gagauzlar, egemen gücün onayıyla önemli kültürel ve etnik kazanımlar elde etmişlerdir. Gagauz Türk kimliği, bu dönemde Gagauzların Başpapazı Mihail Çakır ile Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Misyon Şefi Hamdullah Suphi Tanrıöver'in gayretleriyle gün yüzüne çıkarılmıştır. Onların bu konudaki resmî çabaları, Gagauzların istekleriyle desteklenmiştir. Bu dönemde Gagauzlar, etnik kökenlerinin ve kadim kültürlerinin farkına varmışlardır.
Dönemin ana kaynakları, basın yayın organları ve arşiv malzemeleri ile araştırma eserler dikkate alınarak hazırlanan bu çalışmanın nihai gayesi, Türkiye'de Gagauz tarihi araştırmalarına katkı sunarak Türk dünyasındaki Hristiyan halkların varlığına dikkat çekmektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.