#smrgKİTABEVİ Gecenin Çığlığı - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6256176263
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
492
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199239999
627182
https://www.simurgkitabevi.com/gecenin-cigligi-2025
Gecenin Çığlığı - 2025 #smrgKİTABEVİ
0.00
İstanbul… Asırlardır farklı kültürlerin iç içe geçtiği, sokaklarında onlarca dilin yankılandığı, komşuluğun din ve kimlikten bağımsız yaşandığı kadim şehir... Ancak bir gece, bu çok seslilik sustu, tarih karanlığa gömüldü. Takvim yaprakları 6-7 Eylül 1955'i gösteriyordu. Önce bir söylenti yayıldı, ardından kalabalıklar sokağa döküldü. Öfkenin ve kışkırtmanın körüklediği bu taşkınlık, yalnızca vitrinleri değil, insanların hayatlarını da paramparça etti. Pencerelerden yükselen çığlıklar, taşlara kazınan ayak sesleri, bir gecede dağılan hayaller...
Gecenin Çığlığı, bireysel hatıralarla toplumsal hafızanın kesiştiği, bir şehrin ruhunda hâlâ izi kalan bir gecenin romanı. O gece Dimitri ve Mahmure, aşklarıyla bu yangının tam ortasında kaldılar. Birbirlerine sığınarak hayatta kalmaya çalıştılar ama şehir, artık onları koruyamayacak kadar yabancılaşmıştı. Aradan yıllar geçti, 2004'te, Dimitri İstanbul'a geri döndüğünde, hatıralarındaki şehrin acımazsızca betonlar arasında sıkışıp kaldığını gördü. Nefesi kesildi!
Gecenin Çığlığı, o gece evlerinden sürülen, geçmişi ellerinden alınan, anıları silinmeye çalışılan binlerce insanın hikâyesini anlatıyor. İstanbul'un sokaklarında yankılanan adımların aslında geçmişin hayaletlerini peşinden sürüklediğini hatırlatıyor. Sessiz sedasız kapanan dükkânlar, bir daha açılmayan pencereler, yerini kimliği belirsiz betonlara bırakan eski mahalleler… Bu roman geçmişten gelen o fısıltıları duymak, unutulanları hatırlamak ve gecenin karanlığında yankılanan çığlıkları duymak için bir davet! Çünkü unutmamak, dahası hatırlamak, adalet, özgürlük ve insan hakları adına yapılacak en büyük direniştir.
Gecenin Çığlığı, bireysel hatıralarla toplumsal hafızanın kesiştiği, bir şehrin ruhunda hâlâ izi kalan bir gecenin romanı. O gece Dimitri ve Mahmure, aşklarıyla bu yangının tam ortasında kaldılar. Birbirlerine sığınarak hayatta kalmaya çalıştılar ama şehir, artık onları koruyamayacak kadar yabancılaşmıştı. Aradan yıllar geçti, 2004'te, Dimitri İstanbul'a geri döndüğünde, hatıralarındaki şehrin acımazsızca betonlar arasında sıkışıp kaldığını gördü. Nefesi kesildi!
Gecenin Çığlığı, o gece evlerinden sürülen, geçmişi ellerinden alınan, anıları silinmeye çalışılan binlerce insanın hikâyesini anlatıyor. İstanbul'un sokaklarında yankılanan adımların aslında geçmişin hayaletlerini peşinden sürüklediğini hatırlatıyor. Sessiz sedasız kapanan dükkânlar, bir daha açılmayan pencereler, yerini kimliği belirsiz betonlara bırakan eski mahalleler… Bu roman geçmişten gelen o fısıltıları duymak, unutulanları hatırlamak ve gecenin karanlığında yankılanan çığlıkları duymak için bir davet! Çünkü unutmamak, dahası hatırlamak, adalet, özgürlük ve insan hakları adına yapılacak en büyük direniştir.
İstanbul… Asırlardır farklı kültürlerin iç içe geçtiği, sokaklarında onlarca dilin yankılandığı, komşuluğun din ve kimlikten bağımsız yaşandığı kadim şehir... Ancak bir gece, bu çok seslilik sustu, tarih karanlığa gömüldü. Takvim yaprakları 6-7 Eylül 1955'i gösteriyordu. Önce bir söylenti yayıldı, ardından kalabalıklar sokağa döküldü. Öfkenin ve kışkırtmanın körüklediği bu taşkınlık, yalnızca vitrinleri değil, insanların hayatlarını da paramparça etti. Pencerelerden yükselen çığlıklar, taşlara kazınan ayak sesleri, bir gecede dağılan hayaller...
Gecenin Çığlığı, bireysel hatıralarla toplumsal hafızanın kesiştiği, bir şehrin ruhunda hâlâ izi kalan bir gecenin romanı. O gece Dimitri ve Mahmure, aşklarıyla bu yangının tam ortasında kaldılar. Birbirlerine sığınarak hayatta kalmaya çalıştılar ama şehir, artık onları koruyamayacak kadar yabancılaşmıştı. Aradan yıllar geçti, 2004'te, Dimitri İstanbul'a geri döndüğünde, hatıralarındaki şehrin acımazsızca betonlar arasında sıkışıp kaldığını gördü. Nefesi kesildi!
Gecenin Çığlığı, o gece evlerinden sürülen, geçmişi ellerinden alınan, anıları silinmeye çalışılan binlerce insanın hikâyesini anlatıyor. İstanbul'un sokaklarında yankılanan adımların aslında geçmişin hayaletlerini peşinden sürüklediğini hatırlatıyor. Sessiz sedasız kapanan dükkânlar, bir daha açılmayan pencereler, yerini kimliği belirsiz betonlara bırakan eski mahalleler… Bu roman geçmişten gelen o fısıltıları duymak, unutulanları hatırlamak ve gecenin karanlığında yankılanan çığlıkları duymak için bir davet! Çünkü unutmamak, dahası hatırlamak, adalet, özgürlük ve insan hakları adına yapılacak en büyük direniştir.
Gecenin Çığlığı, bireysel hatıralarla toplumsal hafızanın kesiştiği, bir şehrin ruhunda hâlâ izi kalan bir gecenin romanı. O gece Dimitri ve Mahmure, aşklarıyla bu yangının tam ortasında kaldılar. Birbirlerine sığınarak hayatta kalmaya çalıştılar ama şehir, artık onları koruyamayacak kadar yabancılaşmıştı. Aradan yıllar geçti, 2004'te, Dimitri İstanbul'a geri döndüğünde, hatıralarındaki şehrin acımazsızca betonlar arasında sıkışıp kaldığını gördü. Nefesi kesildi!
Gecenin Çığlığı, o gece evlerinden sürülen, geçmişi ellerinden alınan, anıları silinmeye çalışılan binlerce insanın hikâyesini anlatıyor. İstanbul'un sokaklarında yankılanan adımların aslında geçmişin hayaletlerini peşinden sürüklediğini hatırlatıyor. Sessiz sedasız kapanan dükkânlar, bir daha açılmayan pencereler, yerini kimliği belirsiz betonlara bırakan eski mahalleler… Bu roman geçmişten gelen o fısıltıları duymak, unutulanları hatırlamak ve gecenin karanlığında yankılanan çığlıkları duymak için bir davet! Çünkü unutmamak, dahası hatırlamak, adalet, özgürlük ve insan hakları adına yapılacak en büyük direniştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.