#smrgKİTABEVİ Göç: Tarih ve Toplum - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
595
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
510,00
Havale/EFT ile:
494,70
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252539
639558
https://www.simurgkitabevi.com/goc-tarih-ve-toplum-2025
Göç: Tarih ve Toplum - 2025 #smrgKİTABEVİ
510.00
Göç, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Savaş, doğal afetler, siyasi, ekonomik nedenler gibi muhtelif gerekçelerle insanlar göç etmek zorunda kalmıştır. Göç alan ve göç veren bütün toplumlarda, gerek bireysel olarak gerekse de toplumsal olarak göçün bazı etkileri olmuştur. Nitekim göç etmek sadece mekan değiştirmekten ibaret olmayıp göç eden insanlar sadece evlerini barklarını değil geçmişlerini, hayallerini de geride bırakarak yeni yerlere göç etmek durumunda kalmıştır. Gelecek adına ilham aldıkları ecdatlarının mezarlarından uzak kaldıkları gibi kendileri de kendi vatanlarında bir mezar taşına hasret kalmışlardır. Göç; travmatik sonuçları bir tarafa aynı zamanda insanlığın, kardeşliğin kucaklaşmasıdır. Türk milleti bu olguyu tarihin ilk zamanlarından itibaren yaşamıştır. Türk Milleti muhtelif nedenlerle bizzat göçe maruz kaldığı gibi bulunduğu stratejik konum nedeniyle göçe maruz kalan başka milletlere mensup insanlarla da muhatap olmuştur. Bu durumda dün olduğu gibi bugün de düşenin elinden tutmuş, aman dileyene el uzatmış ve dünya insanlarına örnek olmuştur. Dünya, küreselleşme ve insanlık gibi kavramlar üzerinde konuşup acılar içerisinde kıvranan göçmenleri sadece istatiksel olarak değerlendirirken Türk Milleti göç vasıtasıyla insanlığa uzattığı elle tüm dünyaya somut mesajlar vermiştir. Şanlı tarihimiz bu konuda yaşanmış gurur verici örneklerle doludur. Bu vesileyle insanlığa, insanlığın nasıl olması gerektiğini yeniden hatırlatan milletimiz ağlayan insanların gözyaşlarının dinmesine, incinmiş yüreklere dokunmaya, kırık kalplerin yardım bulmasına, nefesi kesilmiş insanlara nefes olmaya çalışmış, dil, din, mezhep ve ırk ayrımı yapmaksızın ekmeğini sığınmacılarla paylaşmıştır.
Göç, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Savaş, doğal afetler, siyasi, ekonomik nedenler gibi muhtelif gerekçelerle insanlar göç etmek zorunda kalmıştır. Göç alan ve göç veren bütün toplumlarda, gerek bireysel olarak gerekse de toplumsal olarak göçün bazı etkileri olmuştur. Nitekim göç etmek sadece mekan değiştirmekten ibaret olmayıp göç eden insanlar sadece evlerini barklarını değil geçmişlerini, hayallerini de geride bırakarak yeni yerlere göç etmek durumunda kalmıştır. Gelecek adına ilham aldıkları ecdatlarının mezarlarından uzak kaldıkları gibi kendileri de kendi vatanlarında bir mezar taşına hasret kalmışlardır. Göç; travmatik sonuçları bir tarafa aynı zamanda insanlığın, kardeşliğin kucaklaşmasıdır. Türk milleti bu olguyu tarihin ilk zamanlarından itibaren yaşamıştır. Türk Milleti muhtelif nedenlerle bizzat göçe maruz kaldığı gibi bulunduğu stratejik konum nedeniyle göçe maruz kalan başka milletlere mensup insanlarla da muhatap olmuştur. Bu durumda dün olduğu gibi bugün de düşenin elinden tutmuş, aman dileyene el uzatmış ve dünya insanlarına örnek olmuştur. Dünya, küreselleşme ve insanlık gibi kavramlar üzerinde konuşup acılar içerisinde kıvranan göçmenleri sadece istatiksel olarak değerlendirirken Türk Milleti göç vasıtasıyla insanlığa uzattığı elle tüm dünyaya somut mesajlar vermiştir. Şanlı tarihimiz bu konuda yaşanmış gurur verici örneklerle doludur. Bu vesileyle insanlığa, insanlığın nasıl olması gerektiğini yeniden hatırlatan milletimiz ağlayan insanların gözyaşlarının dinmesine, incinmiş yüreklere dokunmaya, kırık kalplerin yardım bulmasına, nefesi kesilmiş insanlara nefes olmaya çalışmış, dil, din, mezhep ve ırk ayrımı yapmaksızın ekmeğini sığınmacılarla paylaşmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.