#smrgKİTABEVİ Hayatımı Kendim Boyadım - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255865120
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199246160
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
176,80
Havale/EFT ile: 171,50
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246160
633316
Hayatımı Kendim Boyadım -        2025
Hayatımı Kendim Boyadım - 2025 #smrgKİTABEVİ
176.80
Yazmak farz oldu dediler... Ben de yazdım.”
Bir gün dediler ki, “Şükrü, artık bu kadar şeyi biriktirdin, birazını da anlat.”
Ben de oturdum, çocukluğumun Aksaray'ından başlayıp Galatasaray Lisesi yatakhanesine, oradan Amerika'ya kopyayla, Paris'e peynir ekmekle, Oslo'ya rakı sofralarıyla uzanan hayatı döktüm sayfalara.
Bazen düştüm, bazen düştüğüm yerden güçlükle kalktım ama en azından yerde kalırken etrafa dikkatli bakmayı öğrendim.
Hayat dediğin zaten böyle bir şey: azıcık ciddiyet, bolca anı, biraz da göz kırpma hali...
Bu kitapta kahramanlık hikâyeleri yok ama bolca tereddüt, tutunma çabası, gülünç tesadüfler ve güzel insanların izi var.
Yani aslında hepimizin hikâyesine benzeyen bir şey...

Yayınlanan her kitabın, her derginin Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiğini biz, yazar çizer takımı çok iyi biliriz.
Elinizde tuttuğunuz bu kitabın bir örneği de, kanun gereği aynı yere ulaştırılmıştır…
Böylelikle, okuldan arta kalan zamanlarını, Eminönü'ndeki Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen kitap ve dergilerin dizildiği kütüphanede geçiren bir çocuk olan Şükrü Ergün, o raflara kendi yaşamöyküsünü de koymuş oluyor.
Anne ve babasının görev yaptığı bir binanın kütüphanesinde başlayan öykü, bir kitap olarak geri dönüyor, doğduğu yere
… Hayatını anlatırken “Ben de boyacı oldum” diyen, duygu ve düşünce dünyasındaki renklerin her türlüsünü açığıyla, koyusuyla ustalıkla kullanan Şükrü Ergün, seyrine doyum olmayan bir tablo armağan ediyor bizlere.
Sunay Akın
Yazmak farz oldu dediler... Ben de yazdım.”
Bir gün dediler ki, “Şükrü, artık bu kadar şeyi biriktirdin, birazını da anlat.”
Ben de oturdum, çocukluğumun Aksaray'ından başlayıp Galatasaray Lisesi yatakhanesine, oradan Amerika'ya kopyayla, Paris'e peynir ekmekle, Oslo'ya rakı sofralarıyla uzanan hayatı döktüm sayfalara.
Bazen düştüm, bazen düştüğüm yerden güçlükle kalktım ama en azından yerde kalırken etrafa dikkatli bakmayı öğrendim.
Hayat dediğin zaten böyle bir şey: azıcık ciddiyet, bolca anı, biraz da göz kırpma hali...
Bu kitapta kahramanlık hikâyeleri yok ama bolca tereddüt, tutunma çabası, gülünç tesadüfler ve güzel insanların izi var.
Yani aslında hepimizin hikâyesine benzeyen bir şey...

Yayınlanan her kitabın, her derginin Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiğini biz, yazar çizer takımı çok iyi biliriz.
Elinizde tuttuğunuz bu kitabın bir örneği de, kanun gereği aynı yere ulaştırılmıştır…
Böylelikle, okuldan arta kalan zamanlarını, Eminönü'ndeki Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen kitap ve dergilerin dizildiği kütüphanede geçiren bir çocuk olan Şükrü Ergün, o raflara kendi yaşamöyküsünü de koymuş oluyor.
Anne ve babasının görev yaptığı bir binanın kütüphanesinde başlayan öykü, bir kitap olarak geri dönüyor, doğduğu yere
… Hayatını anlatırken “Ben de boyacı oldum” diyen, duygu ve düşünce dünyasındaki renklerin her türlüsünü açığıyla, koyusuyla ustalıkla kullanan Şükrü Ergün, seyrine doyum olmayan bir tablo armağan ediyor bizlere.
Sunay Akın
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat