#smrgKİTABEVİ Histeri Nedir Histerik Kimdir - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259787060
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199240753
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
158
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
256,00
Havale/EFT ile: 248,32
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199240753
627950
Histeri Nedir Histerik Kimdir -        2025
Histeri Nedir Histerik Kimdir - 2025 #smrgKİTABEVİ
256.00
Histeri bin yıllardır bilinen bir olgu ve bin yıllardır histeri üzerine bir şeyler söylenmiş. Özellikle de erkekler tarafından. Erkek doktorlar, din adamları, filozoflar histeriyi anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmışlar. Son kırk yıldır durum tersine döndü, histeri temel psikiyatrik sınıflandırmalardan ve herhangi bir bilimsel ilginin konusu olmaktan çıkarıldı. Hal böyle olunca akla şu soru geliyor: Histeriye ve histeriklere ne oldu? Elinizdeki bu kitap bu soruya cevap veriyor. Aslında histerinin ve histeriklerin bir yere gitmediğini ama çağımızın fena halde yoldan çıktığını örneklerle bize gösteriyor.

Psikanalizin kurucusu Freud için histeri bir “hastalık”, bir “bozukluk” olmanın ötesinde insan zihnini araştırmanın temel öğesiydi, onun sayesinde bilinçdışının doğasını kavramakla ilerleyebilmişti. Fransız psikanalist Jacques Lacan için ise histeri bundan da öte, bir bilgi edinme yöntemiydi, hatta bilginin konumunu sorgulama yöntemiydi. Üstelik onun “histerik söylem” dediği toplumsal ilişkilenme biçimi de vardı ve bu, insanları önceki baskıcı, köleci ilişkilenme biçimlerinin ötesinde yeni bir bağ kurmaya teşvik ediyordu. Kısacası, Freud ve Lacan'la birlikte histeri çok geniş bir alanı kapsamaya başladı.

Kitaptaki yazarların hepsi Lacancı psikanalitik yöntemle çalışan klinisyenler ve hepsi de kendi bakış açılarından histerinin çeşitli boyutlarını ele alıyorlar. PrAxis serisinin bu ilk kitabı düşünüşümüzü ilerletecektir diye umut ediyoruz.
Histeri bin yıllardır bilinen bir olgu ve bin yıllardır histeri üzerine bir şeyler söylenmiş. Özellikle de erkekler tarafından. Erkek doktorlar, din adamları, filozoflar histeriyi anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmışlar. Son kırk yıldır durum tersine döndü, histeri temel psikiyatrik sınıflandırmalardan ve herhangi bir bilimsel ilginin konusu olmaktan çıkarıldı. Hal böyle olunca akla şu soru geliyor: Histeriye ve histeriklere ne oldu? Elinizdeki bu kitap bu soruya cevap veriyor. Aslında histerinin ve histeriklerin bir yere gitmediğini ama çağımızın fena halde yoldan çıktığını örneklerle bize gösteriyor.

Psikanalizin kurucusu Freud için histeri bir “hastalık”, bir “bozukluk” olmanın ötesinde insan zihnini araştırmanın temel öğesiydi, onun sayesinde bilinçdışının doğasını kavramakla ilerleyebilmişti. Fransız psikanalist Jacques Lacan için ise histeri bundan da öte, bir bilgi edinme yöntemiydi, hatta bilginin konumunu sorgulama yöntemiydi. Üstelik onun “histerik söylem” dediği toplumsal ilişkilenme biçimi de vardı ve bu, insanları önceki baskıcı, köleci ilişkilenme biçimlerinin ötesinde yeni bir bağ kurmaya teşvik ediyordu. Kısacası, Freud ve Lacan'la birlikte histeri çok geniş bir alanı kapsamaya başladı.

Kitaptaki yazarların hepsi Lacancı psikanalitik yöntemle çalışan klinisyenler ve hepsi de kendi bakış açılarından histerinin çeşitli boyutlarını ele alıyorlar. PrAxis serisinin bu ilk kitabı düşünüşümüzü ilerletecektir diye umut ediyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat