#smrgKİTABEVİ Özgürlüğün Biyolojisi : Nöroplastisite Deneyim ve Bilinçdışı - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6057250797
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Hakan Gürvit
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
192,00
Havale/EFT ile:
186,24
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199245049
632352
https://www.simurgkitabevi.com/ozgurlugun-biyolojisi-noroplastisite-deneyim-ve-bilincdisi-2024
Özgürlüğün Biyolojisi : Nöroplastisite Deneyim ve Bilinçdışı - 2024 #smrgKİTABEVİ
192.00
Özgürlüğün Biyolojisi nörobilimler ile psikanaliz arasında kurulmaya çok ihtiyaç duyulan köprüyü inşa etme yönünde çığır açıcı bir çalışma.
Freud, nörobilimlerin gelecekte bir noktada psikanaliz teorilerine destek sunacağını umuyordu: Sonuçta her iki disiplin de deneyimin zihinde izler bıraktığı konusunda hemfikir. Ancak bugün bile, yirmi birinci yüzyılın üçüncü on yılında, çok sayıda bilim insanı ve psikanalist, her iki tarafın da bu izlerin kökeni ve doğası konusunda tamamen farklı modellere sahip olduğunu savunuyor. İnsan deneyimini oluşturan nedir, bu deneyim bizi nasıl şekillendirir ve eğer mümkünse, hayatlarımızı nasıl değiştirebiliriz? Psikanaliz ve nörobilimler, açıkça düşmanca olmadıkları zamanlarda bu sorular hakkında iletişim kurmakta başarısız olmuşlardır. Gelgelelim Özgürlüğün Biyolojisi'nde Francois Ansermet ve Pierre Magistretti bu başarısızlığa nihayet bir son veriyorlar.
Titiz ama gayet sarih ve anlaşılır bir anlatımı olan bu kitap, beynin sinir ağının plastisitesinin, deneyimin art arda kaydedilmesini, düzenlenerek yeniden aktarılmasını nasıl sağladığını ve her bireye özgü bir iç gerçekliğin, bilinçdışı bir psişik yaşamın oluşmasına nasıl yol açtığını gösteriyor. Plastisite kavramına dayalı bir paradigma değişimini ortaya koyan bu çalışmada, bir psikanalist ve bir nörobilimcinin bu zarif ve kusursuz işbirliği, daha önce uyumsuz olduğuna inanılan disiplinler arasındaki uçurumu kapatıyor. Ansermet ve Magistretti, zihin/beden bağlantısının keşfedilmesi için yeni kapılar açtığı gibi kişisel özgürlük, kimlik ve değişimin bedensel temellerini anlamak için de yepyeni yollar açıyor.
Freud, nörobilimlerin gelecekte bir noktada psikanaliz teorilerine destek sunacağını umuyordu: Sonuçta her iki disiplin de deneyimin zihinde izler bıraktığı konusunda hemfikir. Ancak bugün bile, yirmi birinci yüzyılın üçüncü on yılında, çok sayıda bilim insanı ve psikanalist, her iki tarafın da bu izlerin kökeni ve doğası konusunda tamamen farklı modellere sahip olduğunu savunuyor. İnsan deneyimini oluşturan nedir, bu deneyim bizi nasıl şekillendirir ve eğer mümkünse, hayatlarımızı nasıl değiştirebiliriz? Psikanaliz ve nörobilimler, açıkça düşmanca olmadıkları zamanlarda bu sorular hakkında iletişim kurmakta başarısız olmuşlardır. Gelgelelim Özgürlüğün Biyolojisi'nde Francois Ansermet ve Pierre Magistretti bu başarısızlığa nihayet bir son veriyorlar.
Titiz ama gayet sarih ve anlaşılır bir anlatımı olan bu kitap, beynin sinir ağının plastisitesinin, deneyimin art arda kaydedilmesini, düzenlenerek yeniden aktarılmasını nasıl sağladığını ve her bireye özgü bir iç gerçekliğin, bilinçdışı bir psişik yaşamın oluşmasına nasıl yol açtığını gösteriyor. Plastisite kavramına dayalı bir paradigma değişimini ortaya koyan bu çalışmada, bir psikanalist ve bir nörobilimcinin bu zarif ve kusursuz işbirliği, daha önce uyumsuz olduğuna inanılan disiplinler arasındaki uçurumu kapatıyor. Ansermet ve Magistretti, zihin/beden bağlantısının keşfedilmesi için yeni kapılar açtığı gibi kişisel özgürlük, kimlik ve değişimin bedensel temellerini anlamak için de yepyeni yollar açıyor.
Özgürlüğün Biyolojisi nörobilimler ile psikanaliz arasında kurulmaya çok ihtiyaç duyulan köprüyü inşa etme yönünde çığır açıcı bir çalışma.
Freud, nörobilimlerin gelecekte bir noktada psikanaliz teorilerine destek sunacağını umuyordu: Sonuçta her iki disiplin de deneyimin zihinde izler bıraktığı konusunda hemfikir. Ancak bugün bile, yirmi birinci yüzyılın üçüncü on yılında, çok sayıda bilim insanı ve psikanalist, her iki tarafın da bu izlerin kökeni ve doğası konusunda tamamen farklı modellere sahip olduğunu savunuyor. İnsan deneyimini oluşturan nedir, bu deneyim bizi nasıl şekillendirir ve eğer mümkünse, hayatlarımızı nasıl değiştirebiliriz? Psikanaliz ve nörobilimler, açıkça düşmanca olmadıkları zamanlarda bu sorular hakkında iletişim kurmakta başarısız olmuşlardır. Gelgelelim Özgürlüğün Biyolojisi'nde Francois Ansermet ve Pierre Magistretti bu başarısızlığa nihayet bir son veriyorlar.
Titiz ama gayet sarih ve anlaşılır bir anlatımı olan bu kitap, beynin sinir ağının plastisitesinin, deneyimin art arda kaydedilmesini, düzenlenerek yeniden aktarılmasını nasıl sağladığını ve her bireye özgü bir iç gerçekliğin, bilinçdışı bir psişik yaşamın oluşmasına nasıl yol açtığını gösteriyor. Plastisite kavramına dayalı bir paradigma değişimini ortaya koyan bu çalışmada, bir psikanalist ve bir nörobilimcinin bu zarif ve kusursuz işbirliği, daha önce uyumsuz olduğuna inanılan disiplinler arasındaki uçurumu kapatıyor. Ansermet ve Magistretti, zihin/beden bağlantısının keşfedilmesi için yeni kapılar açtığı gibi kişisel özgürlük, kimlik ve değişimin bedensel temellerini anlamak için de yepyeni yollar açıyor.
Freud, nörobilimlerin gelecekte bir noktada psikanaliz teorilerine destek sunacağını umuyordu: Sonuçta her iki disiplin de deneyimin zihinde izler bıraktığı konusunda hemfikir. Ancak bugün bile, yirmi birinci yüzyılın üçüncü on yılında, çok sayıda bilim insanı ve psikanalist, her iki tarafın da bu izlerin kökeni ve doğası konusunda tamamen farklı modellere sahip olduğunu savunuyor. İnsan deneyimini oluşturan nedir, bu deneyim bizi nasıl şekillendirir ve eğer mümkünse, hayatlarımızı nasıl değiştirebiliriz? Psikanaliz ve nörobilimler, açıkça düşmanca olmadıkları zamanlarda bu sorular hakkında iletişim kurmakta başarısız olmuşlardır. Gelgelelim Özgürlüğün Biyolojisi'nde Francois Ansermet ve Pierre Magistretti bu başarısızlığa nihayet bir son veriyorlar.
Titiz ama gayet sarih ve anlaşılır bir anlatımı olan bu kitap, beynin sinir ağının plastisitesinin, deneyimin art arda kaydedilmesini, düzenlenerek yeniden aktarılmasını nasıl sağladığını ve her bireye özgü bir iç gerçekliğin, bilinçdışı bir psişik yaşamın oluşmasına nasıl yol açtığını gösteriyor. Plastisite kavramına dayalı bir paradigma değişimini ortaya koyan bu çalışmada, bir psikanalist ve bir nörobilimcinin bu zarif ve kusursuz işbirliği, daha önce uyumsuz olduğuna inanılan disiplinler arasındaki uçurumu kapatıyor. Ansermet ve Magistretti, zihin/beden bağlantısının keşfedilmesi için yeni kapılar açtığı gibi kişisel özgürlük, kimlik ve değişimin bedensel temellerini anlamak için de yepyeni yollar açıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.