#smrgKİTABEVİ İbn Sirin'in Tabirnamesi'nin Türkçe Bir Tercümesi: Terceme-i Tabirname-i İbn Sirin - 2025

Editör:
Deva Özder
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255972262
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199237036
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
145
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
indirimli
238,00
Havale/EFT ile: 230,86
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199237036
624211
İbn Sirin'in Tabirnamesi'nin Türkçe Bir Tercümesi: Terceme-i Tabirname-i İbn Sirin -        2025
İbn Sirin'in Tabirnamesi'nin Türkçe Bir Tercümesi: Terceme-i Tabirname-i İbn Sirin - 2025 #smrgKİTABEVİ
238.00
İnsanların müşterek tutkuları arasında yer alan geleceği bilme arzusu çok eski zamanlardan itibaren onları, rüyalar ile yaşanan ve yaşanacak olan hadiseler arasında ilgi kurmaya yöneltmiştir. Bu durum rüyaların tabirinin yapılmasına ve rüyalarda görülen kavramların neyi sembolize ettiğini izah eden pek çok eserin kaleme alınmasına vesile olmuştur. Edebiyatımızda bu türden eserlere “tabirnâme” adı verilmiştir. Genellikle mensur örneklerine rastlanan ve Türk edebiyatında bir tür olarak 14. asırdan itibaren görülmeye başlanan tabirnâmelerin birçoğu Arapçadan tercüme edilmiş eserlerdir.

Rüya tabirciliği ile bilinen Basralı İbn Sîrîn'in Arapça kaleme aldığı Kitâbü't-Tabîrü'r-Rüya adlı tabirnâmesi Türk edebiyatında tercümesi en çok yapılan eserlerdendir. Hacı Muhammed-i Mostarî tarafından yazılan ve çalışmaya konu olan eser, İbn Sîrîn'in tabirnâmesine yapılmış bir tercümedir.

Tabirnâmelerin büyük çoğunluğunda olduğu gibi bu eserde de rüyalar ve yorumları bab sistemiyle tasnif edilmiştir. Rüyaların 53 baba ayrılarak yorumlandığı eserde; rüya tabirlerine geçilmeden önce hangi babda nelerin tabir edileceği sırasıyla verilmiş, hangi durumlarda görülen rüyaların gerçekleşmeyeceğine, hastalık ve kaygı hâlinde iken görülen rüyalardan sonra ne yapılması ve rüyaların kimlere anlatılmaması gerektiğine dair birtakım açıklamalar yapılmıştır.
İnsanların müşterek tutkuları arasında yer alan geleceği bilme arzusu çok eski zamanlardan itibaren onları, rüyalar ile yaşanan ve yaşanacak olan hadiseler arasında ilgi kurmaya yöneltmiştir. Bu durum rüyaların tabirinin yapılmasına ve rüyalarda görülen kavramların neyi sembolize ettiğini izah eden pek çok eserin kaleme alınmasına vesile olmuştur. Edebiyatımızda bu türden eserlere “tabirnâme” adı verilmiştir. Genellikle mensur örneklerine rastlanan ve Türk edebiyatında bir tür olarak 14. asırdan itibaren görülmeye başlanan tabirnâmelerin birçoğu Arapçadan tercüme edilmiş eserlerdir.

Rüya tabirciliği ile bilinen Basralı İbn Sîrîn'in Arapça kaleme aldığı Kitâbü't-Tabîrü'r-Rüya adlı tabirnâmesi Türk edebiyatında tercümesi en çok yapılan eserlerdendir. Hacı Muhammed-i Mostarî tarafından yazılan ve çalışmaya konu olan eser, İbn Sîrîn'in tabirnâmesine yapılmış bir tercümedir.

Tabirnâmelerin büyük çoğunluğunda olduğu gibi bu eserde de rüyalar ve yorumları bab sistemiyle tasnif edilmiştir. Rüyaların 53 baba ayrılarak yorumlandığı eserde; rüya tabirlerine geçilmeden önce hangi babda nelerin tabir edileceği sırasıyla verilmiş, hangi durumlarda görülen rüyaların gerçekleşmeyeceğine, hastalık ve kaygı hâlinde iken görülen rüyalardan sonra ne yapılması ve rüyaların kimlere anlatılmaması gerektiğine dair birtakım açıklamalar yapılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat