#smrgSAHAF İstanbul Panorama -

Hazırlayan:
Metin: Birhn Keskin
Stok Kodu:
1199117305
Boyut:
48x33
Sayfa Sayısı:
184 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Çeviren:
Liz Amado
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe - İngilizce
Kategori:
0,00
1199117305
503023
İstanbul Panorama -
İstanbul Panorama - #smrgSAHAF
0.00
Arif Aşçı'nın, İstanbul - Panorama adlı kataloğunda, siyah-beyaz 6x17 panoramik kamerasıyla şehirde yakaladığı 90 imge yer alıyor.

İstanbul'un sahillerini, kuşlarını, mevsimlerini, Boğaziçi'ni ve şehrin hızlı akışını dondurup bize sunan Arif Aşçı, Boğaziçi'nin kuşlarını bize şöyle anlatıyor: "İstanbul'a, elinde bir tomar kağıtla gördüğü her şeyi çizen bir güzel sanatlar akademisi öğrencisi olarak ilk kez geldiğimde 17 yaşındaydım ve önce martılara aşık oldum. Haylaz çocuklar gibi çığlık çığlığa vapurların güverteleri üzerinde uçar, yolculardan simit parçaları isterlerdi. Zamanla martıların yazın ve kışın farklı elbiseler giydiğini fark ettim. Kaz gibi iri ve arsız olanların yanı sıra karabaşlı güzel gözlü sevimli minik martılar da vardı aralarında. Giderek şehrin diğer kuşlarıyla da tanıştım. Kadıköy'deki dalgakıranların üzerindeki tek sıra halinde durup kanatlarını açarak batan güneşi selamlayan karabatakların görüntüsü ne kadar büyüleyicidir. Sonraları karabataklarla birlikte yaşayan en az üç çeşit uzun boyunlu balıkçıl gördüm. Her kış, nereden gelip nereye gittiklerini bilmediğim yelkovanların suyun bir karış üzerinden, suya değmeden uçuşları, Eminönü ve Beyazıt Meydanı'nda doymazcasına yem isteyen güvercinlerin, arasına çığlık çığlığa dalmak, kırlangıçların Galata Kulesi etrafında sonsuz çemberler çizmesi, her sonbaharda göçmen kuşların yüksekten daireler yaparak süzülüşü…

Arif Aşçı'nın, İstanbul - Panorama adlı kataloğunda, siyah-beyaz 6x17 panoramik kamerasıyla şehirde yakaladığı 90 imge yer alıyor.

İstanbul'un sahillerini, kuşlarını, mevsimlerini, Boğaziçi'ni ve şehrin hızlı akışını dondurup bize sunan Arif Aşçı, Boğaziçi'nin kuşlarını bize şöyle anlatıyor: "İstanbul'a, elinde bir tomar kağıtla gördüğü her şeyi çizen bir güzel sanatlar akademisi öğrencisi olarak ilk kez geldiğimde 17 yaşındaydım ve önce martılara aşık oldum. Haylaz çocuklar gibi çığlık çığlığa vapurların güverteleri üzerinde uçar, yolculardan simit parçaları isterlerdi. Zamanla martıların yazın ve kışın farklı elbiseler giydiğini fark ettim. Kaz gibi iri ve arsız olanların yanı sıra karabaşlı güzel gözlü sevimli minik martılar da vardı aralarında. Giderek şehrin diğer kuşlarıyla da tanıştım. Kadıköy'deki dalgakıranların üzerindeki tek sıra halinde durup kanatlarını açarak batan güneşi selamlayan karabatakların görüntüsü ne kadar büyüleyicidir. Sonraları karabataklarla birlikte yaşayan en az üç çeşit uzun boyunlu balıkçıl gördüm. Her kış, nereden gelip nereye gittiklerini bilmediğim yelkovanların suyun bir karış üzerinden, suya değmeden uçuşları, Eminönü ve Beyazıt Meydanı'nda doymazcasına yem isteyen güvercinlerin, arasına çığlık çığlığa dalmak, kırlangıçların Galata Kulesi etrafında sonsuz çemberler çizmesi, her sonbaharda göçmen kuşların yüksekten daireler yaparak süzülüşü…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat