#smrgKİTABEVİ İstanbul'daki Bizans Kiliseleri - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Bil Ofset
Dizi Adı:
Tarih Mimari
ISBN-10:
6253830533
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
258,05
Havale/EFT ile:
250,31
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199241278
628475

https://www.simurgkitabevi.com/istanbuldaki-bizans-kiliseleri-2025
İstanbul'daki Bizans Kiliseleri - 2025 #smrgKİTABEVİ
258.05
Alexander van Millingen (1840–1915) Bizans mimarisi alanında uzman olan akademisyen, 1879-1915 yılları arasında Robert Kolej'de tarih profesörü olarak çalışmıştır. Yazar kitabın önsözünde Byzantine Churches in Constantinople'ın 13sene önce yayınlanan Byzantine Constantinople, the Walls of the Cityand Adjoining Historical Sites (London, 1899) isimli kitabın devamı olduğunu yazmaktadır. Kitap Osmanlı imparatorluğunun son dönemine ulaşabilen Bizans kiliselerini tarih ve mimarileri ile inceleyerek tam bir envanterini vermektedir. Plan, harita, relöve gibi bir mimari kitabında bulunması gereken tüm unsurları barındıran bu ayrıntılı kitap 25 bölümden oluşmaktadır.
“Bizans mimarisi sadece bir inşaat okulu değil, aynı zamanda bir resim okuludur. İstanbul'daki kiliselerin çoğu ne yazık ki kişiliklerinin ikinci kısmını kaybetmiştir. Onlar sadece birer hayalettir, iskeletleri badanadan bir kefene sarılmıştır. Yine de Yunan sanatçılar yeteneklerini sonuna kadar korumuşlardır ve Kariye'deki S. Saviour'un dekoratif çalışmaları, S. Sophia'daki benzer çalışmalarla bile karşılaştırılabilir.
Bizans döneminde Ayasofya'nın büyüklüğü rekabeti ezme eğilimindeydi. Başka hiçbir dini yapı 'Büyük Kilise'ye yaklaşamadı. Ancak yapısal yetenek sadece gizliydi ve ilk Türk sultanlarının imparatorluk camilerinin inşasında eski gücünü tekrar gösterdi çünkü onlar da Yunan mimari dehasının anıtlarıydı.”Alexander van Millingen
Dorlion Yayınları olarak 1912 yılında basılan değerli çalışmayı orijinal kaynağından tercüme ederek değerli okurlarımızla buluşturmaktan mutluyuz.
“Bizans mimarisi sadece bir inşaat okulu değil, aynı zamanda bir resim okuludur. İstanbul'daki kiliselerin çoğu ne yazık ki kişiliklerinin ikinci kısmını kaybetmiştir. Onlar sadece birer hayalettir, iskeletleri badanadan bir kefene sarılmıştır. Yine de Yunan sanatçılar yeteneklerini sonuna kadar korumuşlardır ve Kariye'deki S. Saviour'un dekoratif çalışmaları, S. Sophia'daki benzer çalışmalarla bile karşılaştırılabilir.
Bizans döneminde Ayasofya'nın büyüklüğü rekabeti ezme eğilimindeydi. Başka hiçbir dini yapı 'Büyük Kilise'ye yaklaşamadı. Ancak yapısal yetenek sadece gizliydi ve ilk Türk sultanlarının imparatorluk camilerinin inşasında eski gücünü tekrar gösterdi çünkü onlar da Yunan mimari dehasının anıtlarıydı.”Alexander van Millingen
Dorlion Yayınları olarak 1912 yılında basılan değerli çalışmayı orijinal kaynağından tercüme ederek değerli okurlarımızla buluşturmaktan mutluyuz.
Alexander van Millingen (1840–1915) Bizans mimarisi alanında uzman olan akademisyen, 1879-1915 yılları arasında Robert Kolej'de tarih profesörü olarak çalışmıştır. Yazar kitabın önsözünde Byzantine Churches in Constantinople'ın 13sene önce yayınlanan Byzantine Constantinople, the Walls of the Cityand Adjoining Historical Sites (London, 1899) isimli kitabın devamı olduğunu yazmaktadır. Kitap Osmanlı imparatorluğunun son dönemine ulaşabilen Bizans kiliselerini tarih ve mimarileri ile inceleyerek tam bir envanterini vermektedir. Plan, harita, relöve gibi bir mimari kitabında bulunması gereken tüm unsurları barındıran bu ayrıntılı kitap 25 bölümden oluşmaktadır.
“Bizans mimarisi sadece bir inşaat okulu değil, aynı zamanda bir resim okuludur. İstanbul'daki kiliselerin çoğu ne yazık ki kişiliklerinin ikinci kısmını kaybetmiştir. Onlar sadece birer hayalettir, iskeletleri badanadan bir kefene sarılmıştır. Yine de Yunan sanatçılar yeteneklerini sonuna kadar korumuşlardır ve Kariye'deki S. Saviour'un dekoratif çalışmaları, S. Sophia'daki benzer çalışmalarla bile karşılaştırılabilir.
Bizans döneminde Ayasofya'nın büyüklüğü rekabeti ezme eğilimindeydi. Başka hiçbir dini yapı 'Büyük Kilise'ye yaklaşamadı. Ancak yapısal yetenek sadece gizliydi ve ilk Türk sultanlarının imparatorluk camilerinin inşasında eski gücünü tekrar gösterdi çünkü onlar da Yunan mimari dehasının anıtlarıydı.”Alexander van Millingen
Dorlion Yayınları olarak 1912 yılında basılan değerli çalışmayı orijinal kaynağından tercüme ederek değerli okurlarımızla buluşturmaktan mutluyuz.
“Bizans mimarisi sadece bir inşaat okulu değil, aynı zamanda bir resim okuludur. İstanbul'daki kiliselerin çoğu ne yazık ki kişiliklerinin ikinci kısmını kaybetmiştir. Onlar sadece birer hayalettir, iskeletleri badanadan bir kefene sarılmıştır. Yine de Yunan sanatçılar yeteneklerini sonuna kadar korumuşlardır ve Kariye'deki S. Saviour'un dekoratif çalışmaları, S. Sophia'daki benzer çalışmalarla bile karşılaştırılabilir.
Bizans döneminde Ayasofya'nın büyüklüğü rekabeti ezme eğilimindeydi. Başka hiçbir dini yapı 'Büyük Kilise'ye yaklaşamadı. Ancak yapısal yetenek sadece gizliydi ve ilk Türk sultanlarının imparatorluk camilerinin inşasında eski gücünü tekrar gösterdi çünkü onlar da Yunan mimari dehasının anıtlarıydı.”Alexander van Millingen
Dorlion Yayınları olarak 1912 yılında basılan değerli çalışmayı orijinal kaynağından tercüme ederek değerli okurlarımızla buluşturmaktan mutluyuz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.