#smrgKİTABEVİ Kültürün Hamalları: Türkçe ve Almanca Atasözlerinde Toplumsal Bellek - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Sebat Ofset
ISBN-10:
6253965457
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
127
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
105,85
Havale/EFT ile:
102,67
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243014
630255

https://www.simurgkitabevi.com/kulturun-hamallari-turkce-ve-almanca-atasozlerinde-toplumsal-bellek-2025
Kültürün Hamalları: Türkçe ve Almanca Atasözlerinde Toplumsal Bellek - 2025 #smrgKİTABEVİ
105.85
İki dil, iki kültür, aynı insanlık hâlleri.”
Atasözleri, yalnızca sözel kalıplar değil; kültürlerin zihinsel haritasını çizen, tarihsel belleğini taşıyan ve toplumsal değer sistemlerini şekillendiren anlam yoğunluklarıdır.
Kültürün Hamalları: Türkçe ve Almanca Atasözlerinde Toplumsal Bellek, sözlü kültürün en rafine ürünlerinden biri olan atasözlerini karşılaştırmalı bir perspektifle ele alarak, iki farklı kültürel evrende şekillenen zihniyet yapılarını analiz etmektedir. Türkçe ve Almanca atasözleri; aile, dostluk, emek, sabır, zaman, kader, doğa gibi temalar etrafında incelenmiş; her bir sözün taşıdığı değer, norm ve düşünce örüntüsü, toplumsal bellek bağlamında yorumlanmıştır.
Eser, yalnızca tematik bir analiz sunmakla kalmaz; aynı zamanda Doğu ve Batı kültürel kodlarının karşılaştırmalı çözümlemesini, atasözlerinin çevirisinde yaşanan dilsel ve kültürel dönüşümleri, ve çevirmenlerin üstlendiği kültürel aracılık rolünü de tartışır. Böylece, atasözleri hem kültürel sürekliliğin hem de kültürlerarası etkileşimin birer aracı olarak ele alınır.
Bu kitap, atasözlerini folklorik bir malzeme olarak değil, kültürel birer bellek taşıyıcısı, toplumsal zihniyetin yoğunlaştığı birer düğüm noktası olarak değerlendirir. Dil, bu yaklaşımda yalnızca bir ifade aracı değil; kültürün taşıyıcısı, şekillendiricisi ve aktarıcısı olarak konumlanır.
Kültürün Hamalları, sözlü kültür ile yazılı analiz arasında köprü kurarak, dil ile kültür, bellek ile kimlik, atasözü ile toplumsal yapı arasındaki dinamik ilişkiyi gözler önüne seren disiplinler- arası bir çalışmadır.
Atasözleri, yalnızca sözel kalıplar değil; kültürlerin zihinsel haritasını çizen, tarihsel belleğini taşıyan ve toplumsal değer sistemlerini şekillendiren anlam yoğunluklarıdır.
Kültürün Hamalları: Türkçe ve Almanca Atasözlerinde Toplumsal Bellek, sözlü kültürün en rafine ürünlerinden biri olan atasözlerini karşılaştırmalı bir perspektifle ele alarak, iki farklı kültürel evrende şekillenen zihniyet yapılarını analiz etmektedir. Türkçe ve Almanca atasözleri; aile, dostluk, emek, sabır, zaman, kader, doğa gibi temalar etrafında incelenmiş; her bir sözün taşıdığı değer, norm ve düşünce örüntüsü, toplumsal bellek bağlamında yorumlanmıştır.
Eser, yalnızca tematik bir analiz sunmakla kalmaz; aynı zamanda Doğu ve Batı kültürel kodlarının karşılaştırmalı çözümlemesini, atasözlerinin çevirisinde yaşanan dilsel ve kültürel dönüşümleri, ve çevirmenlerin üstlendiği kültürel aracılık rolünü de tartışır. Böylece, atasözleri hem kültürel sürekliliğin hem de kültürlerarası etkileşimin birer aracı olarak ele alınır.
Bu kitap, atasözlerini folklorik bir malzeme olarak değil, kültürel birer bellek taşıyıcısı, toplumsal zihniyetin yoğunlaştığı birer düğüm noktası olarak değerlendirir. Dil, bu yaklaşımda yalnızca bir ifade aracı değil; kültürün taşıyıcısı, şekillendiricisi ve aktarıcısı olarak konumlanır.
Kültürün Hamalları, sözlü kültür ile yazılı analiz arasında köprü kurarak, dil ile kültür, bellek ile kimlik, atasözü ile toplumsal yapı arasındaki dinamik ilişkiyi gözler önüne seren disiplinler- arası bir çalışmadır.
İki dil, iki kültür, aynı insanlık hâlleri.”
Atasözleri, yalnızca sözel kalıplar değil; kültürlerin zihinsel haritasını çizen, tarihsel belleğini taşıyan ve toplumsal değer sistemlerini şekillendiren anlam yoğunluklarıdır.
Kültürün Hamalları: Türkçe ve Almanca Atasözlerinde Toplumsal Bellek, sözlü kültürün en rafine ürünlerinden biri olan atasözlerini karşılaştırmalı bir perspektifle ele alarak, iki farklı kültürel evrende şekillenen zihniyet yapılarını analiz etmektedir. Türkçe ve Almanca atasözleri; aile, dostluk, emek, sabır, zaman, kader, doğa gibi temalar etrafında incelenmiş; her bir sözün taşıdığı değer, norm ve düşünce örüntüsü, toplumsal bellek bağlamında yorumlanmıştır.
Eser, yalnızca tematik bir analiz sunmakla kalmaz; aynı zamanda Doğu ve Batı kültürel kodlarının karşılaştırmalı çözümlemesini, atasözlerinin çevirisinde yaşanan dilsel ve kültürel dönüşümleri, ve çevirmenlerin üstlendiği kültürel aracılık rolünü de tartışır. Böylece, atasözleri hem kültürel sürekliliğin hem de kültürlerarası etkileşimin birer aracı olarak ele alınır.
Bu kitap, atasözlerini folklorik bir malzeme olarak değil, kültürel birer bellek taşıyıcısı, toplumsal zihniyetin yoğunlaştığı birer düğüm noktası olarak değerlendirir. Dil, bu yaklaşımda yalnızca bir ifade aracı değil; kültürün taşıyıcısı, şekillendiricisi ve aktarıcısı olarak konumlanır.
Kültürün Hamalları, sözlü kültür ile yazılı analiz arasında köprü kurarak, dil ile kültür, bellek ile kimlik, atasözü ile toplumsal yapı arasındaki dinamik ilişkiyi gözler önüne seren disiplinler- arası bir çalışmadır.
Atasözleri, yalnızca sözel kalıplar değil; kültürlerin zihinsel haritasını çizen, tarihsel belleğini taşıyan ve toplumsal değer sistemlerini şekillendiren anlam yoğunluklarıdır.
Kültürün Hamalları: Türkçe ve Almanca Atasözlerinde Toplumsal Bellek, sözlü kültürün en rafine ürünlerinden biri olan atasözlerini karşılaştırmalı bir perspektifle ele alarak, iki farklı kültürel evrende şekillenen zihniyet yapılarını analiz etmektedir. Türkçe ve Almanca atasözleri; aile, dostluk, emek, sabır, zaman, kader, doğa gibi temalar etrafında incelenmiş; her bir sözün taşıdığı değer, norm ve düşünce örüntüsü, toplumsal bellek bağlamında yorumlanmıştır.
Eser, yalnızca tematik bir analiz sunmakla kalmaz; aynı zamanda Doğu ve Batı kültürel kodlarının karşılaştırmalı çözümlemesini, atasözlerinin çevirisinde yaşanan dilsel ve kültürel dönüşümleri, ve çevirmenlerin üstlendiği kültürel aracılık rolünü de tartışır. Böylece, atasözleri hem kültürel sürekliliğin hem de kültürlerarası etkileşimin birer aracı olarak ele alınır.
Bu kitap, atasözlerini folklorik bir malzeme olarak değil, kültürel birer bellek taşıyıcısı, toplumsal zihniyetin yoğunlaştığı birer düğüm noktası olarak değerlendirir. Dil, bu yaklaşımda yalnızca bir ifade aracı değil; kültürün taşıyıcısı, şekillendiricisi ve aktarıcısı olarak konumlanır.
Kültürün Hamalları, sözlü kültür ile yazılı analiz arasında köprü kurarak, dil ile kültür, bellek ile kimlik, atasözü ile toplumsal yapı arasındaki dinamik ilişkiyi gözler önüne seren disiplinler- arası bir çalışmadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.