#smrgKİTABEVİ Kutsalın İzinde : Menderes Havzası Örneği - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6255850607
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
508
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
467,50
Havale/EFT ile:
453,48
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247724
634900
https://www.simurgkitabevi.com/kutsalin-izinde-menderes-havzasi-ornegi-2025
Kutsalın İzinde : Menderes Havzası Örneği - 2025 #smrgKİTABEVİ
467.50
Eserin hikâyesi, derleme aşamasında Menderes Nehri'nin akış güzergahında saha çalışmalarının yapılacağı il ve ilçelerin belirlenmesi ile başlamıştır. Tespit edilen yatır ve türbelerin yoğunlukta olduğu bölgelerin, Antik Dönem'de kült merkezi, başpiskoposluk ve piskoposluk merkezi olduğu görülmüştür. Derleme çalışmalarında bilgi veren kaynak kişilerin yatır ya da türbelerin kıble yönüne dair farkındalık oluşturması; bazı yatırların ya da türbelerin kıble yönüne bakmaması, kıble yönüne bakmayan mezarların, Müslüman halk tarafından kibleye döndürülmesi ve kıble yönüne bakmayan mezarların üzerine, kıble yönüne bakan ikinci bir mezar yapısının inşa edilmesi inançlar ve dinler arasında senkretik bir analiz yapmamız gerektiği kanısını oluşturmuştur.
Yatır ve türbelerin yanında Antik Dönem kutsal mekânları ve bu mekânlara dair kültler incelenmiş, Antik Dönem'de Hristiyanlara ait kutsal mekânlar ve İslamiyet'in kabulü ile Müslümanlara ait kutsal mekânlar arasında tematik bir içerik ve bütünlük olduğu gözlemlenmiştir. Menderes Havzasinda oluşturulan bu tematik içerik kutsal mekânın kutsala dair bir hafızası olduğu fikrini düşünmemize yol açmıştır. Antik Dönem'deki kutsal şahsiyetlerin mistik özellikleri ve işlevlerinin; kutsal mekân, kutsal mekân ziyaretlerinde gerçekleştirilen uygulamaların ve mistik anlatıların halk belleği vasıtasıyla Müslüman erenlere aktarıldığına dair bir kanaat oluşmuştur. Orta Asya inançlarını ve semavi dinleri İslami öğretilerle sentezleyerek yaşayan bu erenler, dinsel bağdaştırmacılık ya da farklı dinsel inanç sistemlerinin etkileşime girerek karışması sonucunda yeni inanç öğelerinin ya da örüntülerinin ortaya çıkmasını sağlamış, antropolojik perspektiften "kültürleşme" sürecinin ürünü olan kültürel karışımları günümüze değin yaşatmışlardır.
Yatır ve türbelerin yanında Antik Dönem kutsal mekânları ve bu mekânlara dair kültler incelenmiş, Antik Dönem'de Hristiyanlara ait kutsal mekânlar ve İslamiyet'in kabulü ile Müslümanlara ait kutsal mekânlar arasında tematik bir içerik ve bütünlük olduğu gözlemlenmiştir. Menderes Havzasinda oluşturulan bu tematik içerik kutsal mekânın kutsala dair bir hafızası olduğu fikrini düşünmemize yol açmıştır. Antik Dönem'deki kutsal şahsiyetlerin mistik özellikleri ve işlevlerinin; kutsal mekân, kutsal mekân ziyaretlerinde gerçekleştirilen uygulamaların ve mistik anlatıların halk belleği vasıtasıyla Müslüman erenlere aktarıldığına dair bir kanaat oluşmuştur. Orta Asya inançlarını ve semavi dinleri İslami öğretilerle sentezleyerek yaşayan bu erenler, dinsel bağdaştırmacılık ya da farklı dinsel inanç sistemlerinin etkileşime girerek karışması sonucunda yeni inanç öğelerinin ya da örüntülerinin ortaya çıkmasını sağlamış, antropolojik perspektiften "kültürleşme" sürecinin ürünü olan kültürel karışımları günümüze değin yaşatmışlardır.
Eserin hikâyesi, derleme aşamasında Menderes Nehri'nin akış güzergahında saha çalışmalarının yapılacağı il ve ilçelerin belirlenmesi ile başlamıştır. Tespit edilen yatır ve türbelerin yoğunlukta olduğu bölgelerin, Antik Dönem'de kült merkezi, başpiskoposluk ve piskoposluk merkezi olduğu görülmüştür. Derleme çalışmalarında bilgi veren kaynak kişilerin yatır ya da türbelerin kıble yönüne dair farkındalık oluşturması; bazı yatırların ya da türbelerin kıble yönüne bakmaması, kıble yönüne bakmayan mezarların, Müslüman halk tarafından kibleye döndürülmesi ve kıble yönüne bakmayan mezarların üzerine, kıble yönüne bakan ikinci bir mezar yapısının inşa edilmesi inançlar ve dinler arasında senkretik bir analiz yapmamız gerektiği kanısını oluşturmuştur.
Yatır ve türbelerin yanında Antik Dönem kutsal mekânları ve bu mekânlara dair kültler incelenmiş, Antik Dönem'de Hristiyanlara ait kutsal mekânlar ve İslamiyet'in kabulü ile Müslümanlara ait kutsal mekânlar arasında tematik bir içerik ve bütünlük olduğu gözlemlenmiştir. Menderes Havzasinda oluşturulan bu tematik içerik kutsal mekânın kutsala dair bir hafızası olduğu fikrini düşünmemize yol açmıştır. Antik Dönem'deki kutsal şahsiyetlerin mistik özellikleri ve işlevlerinin; kutsal mekân, kutsal mekân ziyaretlerinde gerçekleştirilen uygulamaların ve mistik anlatıların halk belleği vasıtasıyla Müslüman erenlere aktarıldığına dair bir kanaat oluşmuştur. Orta Asya inançlarını ve semavi dinleri İslami öğretilerle sentezleyerek yaşayan bu erenler, dinsel bağdaştırmacılık ya da farklı dinsel inanç sistemlerinin etkileşime girerek karışması sonucunda yeni inanç öğelerinin ya da örüntülerinin ortaya çıkmasını sağlamış, antropolojik perspektiften "kültürleşme" sürecinin ürünü olan kültürel karışımları günümüze değin yaşatmışlardır.
Yatır ve türbelerin yanında Antik Dönem kutsal mekânları ve bu mekânlara dair kültler incelenmiş, Antik Dönem'de Hristiyanlara ait kutsal mekânlar ve İslamiyet'in kabulü ile Müslümanlara ait kutsal mekânlar arasında tematik bir içerik ve bütünlük olduğu gözlemlenmiştir. Menderes Havzasinda oluşturulan bu tematik içerik kutsal mekânın kutsala dair bir hafızası olduğu fikrini düşünmemize yol açmıştır. Antik Dönem'deki kutsal şahsiyetlerin mistik özellikleri ve işlevlerinin; kutsal mekân, kutsal mekân ziyaretlerinde gerçekleştirilen uygulamaların ve mistik anlatıların halk belleği vasıtasıyla Müslüman erenlere aktarıldığına dair bir kanaat oluşmuştur. Orta Asya inançlarını ve semavi dinleri İslami öğretilerle sentezleyerek yaşayan bu erenler, dinsel bağdaştırmacılık ya da farklı dinsel inanç sistemlerinin etkileşime girerek karışması sonucunda yeni inanç öğelerinin ya da örüntülerinin ortaya çıkmasını sağlamış, antropolojik perspektiften "kültürleşme" sürecinin ürünü olan kültürel karışımları günümüze değin yaşatmışlardır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.