Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

#smrgKİTABEVİ Mimarlığı Görebilmek - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6259443171
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199245910
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Alp Tümertekin
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
377,00
Havale/EFT ile: 365,69
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199245910
633066
Mimarlığı Görebilmek -        2025
Mimarlığı Görebilmek - 2025 #smrgKİTABEVİ
377.00
Mimarlık tarihçisi Bülent Özer, 1961'de bu kitap üzerine şunları söylüyordu:
"Çağdaş yapı sanatı alanında dünyaya ün salmış iki seçkin kişi bir üçüncüyü tanımlarken aşağı yukarı aynı övgülere başvuruyorlar. Övenler F.L.Wright ve Lewis Mumford, övülen insan ise Bruno Zevi. İlkin Mumford'a kulak verelim: 'Bruno Zevi, mimari düşüncenin değil yalnız İtalya'daki, fakat bütün Avrupa'daki önderidir!' Wright'ın yargısı bir bakıma daha da geniş, daha da kesin: 'Bruno Zevi, çağımızın en derin, en samimi eleştiricisidir. Onda, yapı sanatını görebilme, gördüklerini de korkusuz, aydınlatıcı terimlerle anlatabilme gücü var!'

Bu olumlu yargıların en önemli dayanaklarından biri de, 'Saper vedere l'architettura' adlı denemede, yazarın büyük bir cesaretle ileri sürdüğü mimari görüş ve değerlendirmeler olsa gerek. Bu başlığı 'Mimariyi Görebilmek' diye dilimize çevirebiliriz. Kitabın özü ve savunduğu tez, İngilizce baskısının başlığında üç kelimeyle anlatılıvermiş: 'Mekân olarak mimari'.

Mimari çok kere sanıldığı gibi, birtakım genişlik, uzunluk ve yüksekliklerin toplamı demek olmayıp, kişinin duyup yaşadığı, içinde gezinip dolaştığı boşluğun, kapsanan bir mekânın, iç mekânın ta kendisidir. Yapı sanatıyla ilgili yargıların belirli bir kesinliğe ulaşması mekâna ait terimlerin mimariye uygulanmasına bağlıdır. Bu iş yapılamadığı sürece, mimarlık alanındaki inceleme ve araştırmalar, sosyal faktörlerin (fonksiyonun). konstrüksiyon verilerinin (tekniğin), volümetrik, ya da dekoratif niteliklerin (plastik ve pictural elemanların) sınırlarını aşamayacaktır.

Mimarinin özü iç mekândır derken, mimari bir yapıtın bütün bütüne mekân verileriyle olup bittiğini söylemek istemiyoruz. Nitekim her bina, ekonomik, sosyal, teknik, fonksiyonel, estetik, dekoratif, volümetrik ve spasyal faktörlerin etkisi altında meydana gelir. Hatta, bunların herhangi birine göre yorumlamalar da yapılabilir. Gelgelelim, bir yapıdaki realitenin bütün bu faktörlerin toplamında bulunduğunu da unutmamak gerekiyor."
Mimarlık tarihçisi Bülent Özer, 1961'de bu kitap üzerine şunları söylüyordu:
"Çağdaş yapı sanatı alanında dünyaya ün salmış iki seçkin kişi bir üçüncüyü tanımlarken aşağı yukarı aynı övgülere başvuruyorlar. Övenler F.L.Wright ve Lewis Mumford, övülen insan ise Bruno Zevi. İlkin Mumford'a kulak verelim: 'Bruno Zevi, mimari düşüncenin değil yalnız İtalya'daki, fakat bütün Avrupa'daki önderidir!' Wright'ın yargısı bir bakıma daha da geniş, daha da kesin: 'Bruno Zevi, çağımızın en derin, en samimi eleştiricisidir. Onda, yapı sanatını görebilme, gördüklerini de korkusuz, aydınlatıcı terimlerle anlatabilme gücü var!'

Bu olumlu yargıların en önemli dayanaklarından biri de, 'Saper vedere l'architettura' adlı denemede, yazarın büyük bir cesaretle ileri sürdüğü mimari görüş ve değerlendirmeler olsa gerek. Bu başlığı 'Mimariyi Görebilmek' diye dilimize çevirebiliriz. Kitabın özü ve savunduğu tez, İngilizce baskısının başlığında üç kelimeyle anlatılıvermiş: 'Mekân olarak mimari'.

Mimari çok kere sanıldığı gibi, birtakım genişlik, uzunluk ve yüksekliklerin toplamı demek olmayıp, kişinin duyup yaşadığı, içinde gezinip dolaştığı boşluğun, kapsanan bir mekânın, iç mekânın ta kendisidir. Yapı sanatıyla ilgili yargıların belirli bir kesinliğe ulaşması mekâna ait terimlerin mimariye uygulanmasına bağlıdır. Bu iş yapılamadığı sürece, mimarlık alanındaki inceleme ve araştırmalar, sosyal faktörlerin (fonksiyonun). konstrüksiyon verilerinin (tekniğin), volümetrik, ya da dekoratif niteliklerin (plastik ve pictural elemanların) sınırlarını aşamayacaktır.

Mimarinin özü iç mekândır derken, mimari bir yapıtın bütün bütüne mekân verileriyle olup bittiğini söylemek istemiyoruz. Nitekim her bina, ekonomik, sosyal, teknik, fonksiyonel, estetik, dekoratif, volümetrik ve spasyal faktörlerin etkisi altında meydana gelir. Hatta, bunların herhangi birine göre yorumlamalar da yapılabilir. Gelgelelim, bir yapıdaki realitenin bütün bu faktörlerin toplamında bulunduğunu da unutmamak gerekiyor."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat