#smrgKİTABEVİ Mimarlık ve Düşünce Dünyamız - 2021
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256324701
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
17x21
Sayfa Sayısı:
303
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199235447
622400

https://www.simurgkitabevi.com/mimarlik-ve-dusunce-dunyamiz-2021
Mimarlık ve Düşünce Dünyamız - 2021 #smrgKİTABEVİ
0.00
“…yaratılmış her şeye tevhid nokta-i nazarından bakan bir gözün mevcûdattaki âhengi görmemesine, bunu yaratıcıya bağlamamasına imkân var mı? İslâm san'atkârı da mahlûkattaki âhenk ve güzelliğin hakikatine inmekle Hâlikin “san'atlı yaratma” sıfatını keşfetmiş; kâh mahlûka kâh Hâlika teveccüh ederek yaradılıştaki bu güzelliğin, âhengin, nisbetin esaslarını yâni “ilâhî estetiği” keşfe çalışmıştır.”
“Mimarlığın düşünce yönüyle ilgilenenlerden biri de Prof. Dr. İbrahim Numan'dır (d. 1948). Halen Fatih Sutan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı olan İbrahim Bey, son 40 yıl içinde yazdıklarını bir araya getirdi ve "Mimarlık ve Düşünce Dünyamız" adıyla yayımladı. Resimlerle zenginleştirilmiş kitabın kuşe kağıtlı güzel bir baskısı var (Kubbealtı neşriyatı, 2021).
MİMARİ VE İNSAN
Takdim yazısında Aydın Yüksel'in de belirttiği gibi, İbrahim Numan sadece taş ve toprakla uğraştığı zannedilen bir teknik adam veya alelade bir mimar değil, bir düşünce, sanat ve duygu adamıdır. Kitapta şehircilik, mimari ve tabiatın iç ve dış dünyası ve hatta kuşlar hakkında ince bir tefekkür ve duyuşla hissettiklerini dile getirmektedir. Ayrıca mimari ve musiki arasındaki manevi bağa, özellikle Osmanlı sanatındaki "vahdet" fikrine vurgu yapar. Bunun yanında, mimarimizin göze hitap eden sadeliği içindeki mükemmel bütünlüğü ile "insan"ın iç dengesi ve olgunluğu arasında bir bağ kurar.
SADELİKTEKİ GÜZELLİK
İbrahim Numan'a göre hangi medeniyette olursa olsun sanatın özü "güzellik"tir. Bu güzelliğin kaynağı ise "ilahi"dir. Bu güzellik anlayışı biçimlerin, formların ötesinde bir bütünlüğe sahiptir ki sanatkar/mimar bu bütünlüğü İslami bir hüviyet içinde eserinde yansıtır.
Yazarımız sanatta Doğu-Batı karşılaştırması yapar ve şöyle der: "Batı, medeniyetini 'Ben varım!' üzerine kurarken, Doğu özellikle de İslam 'Ben yokum', 'O'ndan (Hak'tan) başka bir şey yoktur' düsturu içerisinde benliğini eriterek medeniyet ağlarının kollarını cihana uzatmıştır."
Osmanlı mimarisi muhteşemdir. Onun ihtişamı vakarı sadeliği ve samimiyetinde gizlidir. Binalar teferruata boğulmamıştır, güzelliği sadeliğinden ve insana göreliğinden kaynaklanır.
İ. Numan'ın eski İstanbul kahvehanelerinden bahseden yazısında, birer kültür alış veriş yeri olan bu mekanların zamanla nasıl bir değişim geçirdiğini de fark ederiz:
"Hemen her semtte, belirli zamanlarda faaliyet icra eden bu kahvehanelerin müdavimleri, kahve içip sohbet etmenin ve musiki dinlemenin yanı sıra kendi aralarında takımlar teşkil ederek, diğer semt takımları ile koşma, mani, semai muamma yarışmaları yaparlardı." - Mehmet Demirci
“Mimarlığın düşünce yönüyle ilgilenenlerden biri de Prof. Dr. İbrahim Numan'dır (d. 1948). Halen Fatih Sutan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı olan İbrahim Bey, son 40 yıl içinde yazdıklarını bir araya getirdi ve "Mimarlık ve Düşünce Dünyamız" adıyla yayımladı. Resimlerle zenginleştirilmiş kitabın kuşe kağıtlı güzel bir baskısı var (Kubbealtı neşriyatı, 2021).
MİMARİ VE İNSAN
Takdim yazısında Aydın Yüksel'in de belirttiği gibi, İbrahim Numan sadece taş ve toprakla uğraştığı zannedilen bir teknik adam veya alelade bir mimar değil, bir düşünce, sanat ve duygu adamıdır. Kitapta şehircilik, mimari ve tabiatın iç ve dış dünyası ve hatta kuşlar hakkında ince bir tefekkür ve duyuşla hissettiklerini dile getirmektedir. Ayrıca mimari ve musiki arasındaki manevi bağa, özellikle Osmanlı sanatındaki "vahdet" fikrine vurgu yapar. Bunun yanında, mimarimizin göze hitap eden sadeliği içindeki mükemmel bütünlüğü ile "insan"ın iç dengesi ve olgunluğu arasında bir bağ kurar.
SADELİKTEKİ GÜZELLİK
İbrahim Numan'a göre hangi medeniyette olursa olsun sanatın özü "güzellik"tir. Bu güzelliğin kaynağı ise "ilahi"dir. Bu güzellik anlayışı biçimlerin, formların ötesinde bir bütünlüğe sahiptir ki sanatkar/mimar bu bütünlüğü İslami bir hüviyet içinde eserinde yansıtır.
Yazarımız sanatta Doğu-Batı karşılaştırması yapar ve şöyle der: "Batı, medeniyetini 'Ben varım!' üzerine kurarken, Doğu özellikle de İslam 'Ben yokum', 'O'ndan (Hak'tan) başka bir şey yoktur' düsturu içerisinde benliğini eriterek medeniyet ağlarının kollarını cihana uzatmıştır."
Osmanlı mimarisi muhteşemdir. Onun ihtişamı vakarı sadeliği ve samimiyetinde gizlidir. Binalar teferruata boğulmamıştır, güzelliği sadeliğinden ve insana göreliğinden kaynaklanır.
İ. Numan'ın eski İstanbul kahvehanelerinden bahseden yazısında, birer kültür alış veriş yeri olan bu mekanların zamanla nasıl bir değişim geçirdiğini de fark ederiz:
"Hemen her semtte, belirli zamanlarda faaliyet icra eden bu kahvehanelerin müdavimleri, kahve içip sohbet etmenin ve musiki dinlemenin yanı sıra kendi aralarında takımlar teşkil ederek, diğer semt takımları ile koşma, mani, semai muamma yarışmaları yaparlardı." - Mehmet Demirci
“…yaratılmış her şeye tevhid nokta-i nazarından bakan bir gözün mevcûdattaki âhengi görmemesine, bunu yaratıcıya bağlamamasına imkân var mı? İslâm san'atkârı da mahlûkattaki âhenk ve güzelliğin hakikatine inmekle Hâlikin “san'atlı yaratma” sıfatını keşfetmiş; kâh mahlûka kâh Hâlika teveccüh ederek yaradılıştaki bu güzelliğin, âhengin, nisbetin esaslarını yâni “ilâhî estetiği” keşfe çalışmıştır.”
“Mimarlığın düşünce yönüyle ilgilenenlerden biri de Prof. Dr. İbrahim Numan'dır (d. 1948). Halen Fatih Sutan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı olan İbrahim Bey, son 40 yıl içinde yazdıklarını bir araya getirdi ve "Mimarlık ve Düşünce Dünyamız" adıyla yayımladı. Resimlerle zenginleştirilmiş kitabın kuşe kağıtlı güzel bir baskısı var (Kubbealtı neşriyatı, 2021).
MİMARİ VE İNSAN
Takdim yazısında Aydın Yüksel'in de belirttiği gibi, İbrahim Numan sadece taş ve toprakla uğraştığı zannedilen bir teknik adam veya alelade bir mimar değil, bir düşünce, sanat ve duygu adamıdır. Kitapta şehircilik, mimari ve tabiatın iç ve dış dünyası ve hatta kuşlar hakkında ince bir tefekkür ve duyuşla hissettiklerini dile getirmektedir. Ayrıca mimari ve musiki arasındaki manevi bağa, özellikle Osmanlı sanatındaki "vahdet" fikrine vurgu yapar. Bunun yanında, mimarimizin göze hitap eden sadeliği içindeki mükemmel bütünlüğü ile "insan"ın iç dengesi ve olgunluğu arasında bir bağ kurar.
SADELİKTEKİ GÜZELLİK
İbrahim Numan'a göre hangi medeniyette olursa olsun sanatın özü "güzellik"tir. Bu güzelliğin kaynağı ise "ilahi"dir. Bu güzellik anlayışı biçimlerin, formların ötesinde bir bütünlüğe sahiptir ki sanatkar/mimar bu bütünlüğü İslami bir hüviyet içinde eserinde yansıtır.
Yazarımız sanatta Doğu-Batı karşılaştırması yapar ve şöyle der: "Batı, medeniyetini 'Ben varım!' üzerine kurarken, Doğu özellikle de İslam 'Ben yokum', 'O'ndan (Hak'tan) başka bir şey yoktur' düsturu içerisinde benliğini eriterek medeniyet ağlarının kollarını cihana uzatmıştır."
Osmanlı mimarisi muhteşemdir. Onun ihtişamı vakarı sadeliği ve samimiyetinde gizlidir. Binalar teferruata boğulmamıştır, güzelliği sadeliğinden ve insana göreliğinden kaynaklanır.
İ. Numan'ın eski İstanbul kahvehanelerinden bahseden yazısında, birer kültür alış veriş yeri olan bu mekanların zamanla nasıl bir değişim geçirdiğini de fark ederiz:
"Hemen her semtte, belirli zamanlarda faaliyet icra eden bu kahvehanelerin müdavimleri, kahve içip sohbet etmenin ve musiki dinlemenin yanı sıra kendi aralarında takımlar teşkil ederek, diğer semt takımları ile koşma, mani, semai muamma yarışmaları yaparlardı." - Mehmet Demirci
“Mimarlığın düşünce yönüyle ilgilenenlerden biri de Prof. Dr. İbrahim Numan'dır (d. 1948). Halen Fatih Sutan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı olan İbrahim Bey, son 40 yıl içinde yazdıklarını bir araya getirdi ve "Mimarlık ve Düşünce Dünyamız" adıyla yayımladı. Resimlerle zenginleştirilmiş kitabın kuşe kağıtlı güzel bir baskısı var (Kubbealtı neşriyatı, 2021).
MİMARİ VE İNSAN
Takdim yazısında Aydın Yüksel'in de belirttiği gibi, İbrahim Numan sadece taş ve toprakla uğraştığı zannedilen bir teknik adam veya alelade bir mimar değil, bir düşünce, sanat ve duygu adamıdır. Kitapta şehircilik, mimari ve tabiatın iç ve dış dünyası ve hatta kuşlar hakkında ince bir tefekkür ve duyuşla hissettiklerini dile getirmektedir. Ayrıca mimari ve musiki arasındaki manevi bağa, özellikle Osmanlı sanatındaki "vahdet" fikrine vurgu yapar. Bunun yanında, mimarimizin göze hitap eden sadeliği içindeki mükemmel bütünlüğü ile "insan"ın iç dengesi ve olgunluğu arasında bir bağ kurar.
SADELİKTEKİ GÜZELLİK
İbrahim Numan'a göre hangi medeniyette olursa olsun sanatın özü "güzellik"tir. Bu güzelliğin kaynağı ise "ilahi"dir. Bu güzellik anlayışı biçimlerin, formların ötesinde bir bütünlüğe sahiptir ki sanatkar/mimar bu bütünlüğü İslami bir hüviyet içinde eserinde yansıtır.
Yazarımız sanatta Doğu-Batı karşılaştırması yapar ve şöyle der: "Batı, medeniyetini 'Ben varım!' üzerine kurarken, Doğu özellikle de İslam 'Ben yokum', 'O'ndan (Hak'tan) başka bir şey yoktur' düsturu içerisinde benliğini eriterek medeniyet ağlarının kollarını cihana uzatmıştır."
Osmanlı mimarisi muhteşemdir. Onun ihtişamı vakarı sadeliği ve samimiyetinde gizlidir. Binalar teferruata boğulmamıştır, güzelliği sadeliğinden ve insana göreliğinden kaynaklanır.
İ. Numan'ın eski İstanbul kahvehanelerinden bahseden yazısında, birer kültür alış veriş yeri olan bu mekanların zamanla nasıl bir değişim geçirdiğini de fark ederiz:
"Hemen her semtte, belirli zamanlarda faaliyet icra eden bu kahvehanelerin müdavimleri, kahve içip sohbet etmenin ve musiki dinlemenin yanı sıra kendi aralarında takımlar teşkil ederek, diğer semt takımları ile koşma, mani, semai muamma yarışmaları yaparlardı." - Mehmet Demirci
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.