#smrgKİTABEVİ Modern Felsefe ve Bilimde Olasılık : Wittgenstein Felsefesinde Bilim Olasılık ve Kesinlik - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Kardeşler Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
230
Basım Yeri:
Kayseri
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
280,00
Havale/EFT ile:
271,60
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199245903
633059

https://www.simurgkitabevi.com/modern-felsefe-ve-bilimde-olasilik-wittgenstein-felsefesinde-bilim-olasilik-ve-kesinlik-2025
Modern Felsefe ve Bilimde Olasılık : Wittgenstein Felsefesinde Bilim Olasılık ve Kesinlik - 2025 #smrgKİTABEVİ
280.00
Batı felsefesinin ortaya çıktığı ilk çağdan itibaren bilimin ve felsefenin bir birlik içerisinde ilerlediği görülmektedir. Ancak on yedinci yüzyıldan itibaren bilim dallarının çeşitlenmesi ve bilimsel özerkliğin artması felsefenin konumunu da değiştirmiştir. Daha önceleri felsefeciler, doğa bilimlerinin de dahil olduğu, insana ait bütün bilginin kendi alanları olduğunu iddia ederlerken, on dokuzuncu yüzyılda bilim fazlasıyla matematiksel bir hal almıştır. Bu durum her ne kadar felsefe ile bilim arasındaki ayrımı derinleştirmiş gibi görünse de, bir işbirliğine de teşvik etmektedir. Çünkü bilim adamının, çalıştığı daldaki uzmanlığının dışında bilimin ne olduğu hakkında da bir bilince sahip olması beklenir. Bilimin ne olduğu ile ilgili görüşlerin kaynağı ise felsefedir. Bu nedenle felsefesiz bilim yeterince yaratıcı olamayacağı gibi bilimsiz bir felsefe de giderek çalışma alanını daraltacaktır. Örneğin, günümüzde epistemoloji çalışmalarına kuantum fiziğinin etkisini görmeden devam etmek neredeyse imkânsız bir hal almıştır. Çünkü kuantum fiziği ile doğa bilimlerinde yaşanan paradigma değişikliği sosyal bilimleri de etkilemiş ve kesin bilgi arayışı yerine olasılığı en yüksek bilgi arayışı ön plana çıkmıştır. Artık temellendirilmiş gerçek bilgi için bir Arşimet noktası arayışı felsefede önemli bir problemdir. Analitik felsefenin ve yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden birisi olan Wittgenstein da bu temellendirmeyi dilde yapmak ister. Ona göre bilginin zeminini dil bağlamının dışında aramak da zaten anlamsızdır.
Batı felsefesinin ortaya çıktığı ilk çağdan itibaren bilimin ve felsefenin bir birlik içerisinde ilerlediği görülmektedir. Ancak on yedinci yüzyıldan itibaren bilim dallarının çeşitlenmesi ve bilimsel özerkliğin artması felsefenin konumunu da değiştirmiştir. Daha önceleri felsefeciler, doğa bilimlerinin de dahil olduğu, insana ait bütün bilginin kendi alanları olduğunu iddia ederlerken, on dokuzuncu yüzyılda bilim fazlasıyla matematiksel bir hal almıştır. Bu durum her ne kadar felsefe ile bilim arasındaki ayrımı derinleştirmiş gibi görünse de, bir işbirliğine de teşvik etmektedir. Çünkü bilim adamının, çalıştığı daldaki uzmanlığının dışında bilimin ne olduğu hakkında da bir bilince sahip olması beklenir. Bilimin ne olduğu ile ilgili görüşlerin kaynağı ise felsefedir. Bu nedenle felsefesiz bilim yeterince yaratıcı olamayacağı gibi bilimsiz bir felsefe de giderek çalışma alanını daraltacaktır. Örneğin, günümüzde epistemoloji çalışmalarına kuantum fiziğinin etkisini görmeden devam etmek neredeyse imkânsız bir hal almıştır. Çünkü kuantum fiziği ile doğa bilimlerinde yaşanan paradigma değişikliği sosyal bilimleri de etkilemiş ve kesin bilgi arayışı yerine olasılığı en yüksek bilgi arayışı ön plana çıkmıştır. Artık temellendirilmiş gerçek bilgi için bir Arşimet noktası arayışı felsefede önemli bir problemdir. Analitik felsefenin ve yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden birisi olan Wittgenstein da bu temellendirmeyi dilde yapmak ister. Ona göre bilginin zeminini dil bağlamının dışında aramak da zaten anlamsızdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.