Bir duruş, düşünüş olarak muhafazakarlık evrensel bir fenomen midir; dolayısıyla bireysel psikolojilere ya da kolektif tasarımlara indirgenebilir mi, yoksa tarihsel ve toplumsal göreliliklere bağımlı mıdır? Öte yandan, muhafazakarlık gelenekselcilik ya da reaksiyonerlikle özdeş midir yoksa farklı bir eşiğe mi işaret eder? Seçenekleri daha da çoğaltabiliriz ve her seçeneği doğrulamayı sağlayacak özel tarihsel-toplumsal veriler bulmak mümkün olacaktır. Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce'nin bu cildi, muhafazakarlığın bu farklı kavramlarını “siyasal alan” esasında yeniden bir bireşime tabi tutmayı hedeflemenin yanısıra, kavramın ampirik çeşitliliği açık muhtevasını da gözeten ansiklopedik bir girişimi tecrübe/temsil etmektedir.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce, Cumhuriyet Türkiyesi'ndeki belli başlı düşünce akımlarının, siyasal açılımları ve etkilerini esas alarak, analitik bir değerlendirmesini hedefliyor. Her cildin bağımsız bir kitap kimliğinde taşıdığı bu dokuz ciltlik edisyonda, düşünsel yönelimler, tartışmalar/polemikler, ideolojik söylemler, üzerinde odaklaşılan izlekler, ayrıca bunların düşünsel esin kaynakları, dönemler ve akımlar boyunca etkisini hissettiren güçlü zihniyet kalıpları mercek altına alınıyor. Ayrıca politik düşünceye etkisi olan kurumlar, dergiler, düşünce insanlarının portreleri çıkartılıyor. Bazı konular/sorunlar ise, farklı akımlar bağlamında ele alınarak, değişik veçheleriyle inceleniyor. Ana akımlar, döneme damgasını vurmuş ideolojiler yanında, “marjinal” sayılan arayışları, savruluşları da gözardı etmeden. (Arka kapaktan)