#smrgSAHAF Nevrozlar ve İnsan Gelişimi Öz Gerçekleştirme Kavgası -

Stok Kodu:
1199006974
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
415 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1996
Çeviren:
Çev. Selçuk Sudak
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199006974
393138
Nevrozlar ve İnsan Gelişimi Öz Gerçekleştirme Kavgası -
Nevrozlar ve İnsan Gelişimi Öz Gerçekleştirme Kavgası - #smrgSAHAF
0.00
Ve dünya büzüldü, son sibernetik devrimin yarattığı teknolojiyle her gün biraz daha gözler önüne serilen sonsuz olasılıklarla birlikte küçüldü, en temel ihtiyaçlarından yoksun bırakıIan, sevgisizliğe, nefrete itilen küçücük insan, kendisi olmanın verdiği umutsuzlukla, orada, bir yerlerde onu bekleyen sonsuz seçeneklerin varolduğu duygusuyla, olmadığı birşey olmaya, 'ideal' olmaya karar verdi.

Gündelik yaşamın ezici zorunluluklarından kurtulup, sonsuz güçlere ulaşmak için, Faust gibi, şeytanla anlaşma yaptı. Benliğini sürgüne gönderdi. Ruhunu sattı. Kendine yabancılaştı. Kendini, benliğini, doğallığnı, özünü kaybetti. Kendi yarattığı mekanik, robotsu dünyanın mekanik bir parçası oldu. Oysa, içinde sonsuz güzellikler barındıran bir evren vardı. Bir 'gerçek özü' vardı.

'Gelişmek, çiçeklenmek isteyen, ister sevinç, özlem, sevgi olsun, ister öfke, korku, mutsuzluk olsun, duyguların kendiliğindenliğini besleyen, kendi duygu vedüşüncelerinden hoşnut kalan ya da karşı çıkan, benimseyen ya da yadsıyan, evet ya da hayır diyen kendiliğindenlik tepkileri üreten ve böylece yaratıcı, kendisiyle ve dünyayla barışık, kendi sorumluluğunu üstlenen bir birey olmasını sağlayabilecek olan gerçek özü vardı.

Horney, derin felsefi yaklaşımıyla bu kitabında, 'Gerçek özümüz sürgünden dönebilir. Yeterli arzu ve çabayla benliğimizi bulup yine kendimiz olabiliriz, ' diyor. (Arka Kapak)

Ve dünya büzüldü, son sibernetik devrimin yarattığı teknolojiyle her gün biraz daha gözler önüne serilen sonsuz olasılıklarla birlikte küçüldü, en temel ihtiyaçlarından yoksun bırakıIan, sevgisizliğe, nefrete itilen küçücük insan, kendisi olmanın verdiği umutsuzlukla, orada, bir yerlerde onu bekleyen sonsuz seçeneklerin varolduğu duygusuyla, olmadığı birşey olmaya, 'ideal' olmaya karar verdi.

Gündelik yaşamın ezici zorunluluklarından kurtulup, sonsuz güçlere ulaşmak için, Faust gibi, şeytanla anlaşma yaptı. Benliğini sürgüne gönderdi. Ruhunu sattı. Kendine yabancılaştı. Kendini, benliğini, doğallığnı, özünü kaybetti. Kendi yarattığı mekanik, robotsu dünyanın mekanik bir parçası oldu. Oysa, içinde sonsuz güzellikler barındıran bir evren vardı. Bir 'gerçek özü' vardı.

'Gelişmek, çiçeklenmek isteyen, ister sevinç, özlem, sevgi olsun, ister öfke, korku, mutsuzluk olsun, duyguların kendiliğindenliğini besleyen, kendi duygu vedüşüncelerinden hoşnut kalan ya da karşı çıkan, benimseyen ya da yadsıyan, evet ya da hayır diyen kendiliğindenlik tepkileri üreten ve böylece yaratıcı, kendisiyle ve dünyayla barışık, kendi sorumluluğunu üstlenen bir birey olmasını sağlayabilecek olan gerçek özü vardı.

Horney, derin felsefi yaklaşımıyla bu kitabında, 'Gerçek özümüz sürgünden dönebilir. Yeterli arzu ve çabayla benliğimizi bulup yine kendimiz olabiliriz, ' diyor. (Arka Kapak)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat