#smrgKİTABEVİ Ölüm Fırsat Kollar : Bir Başkomiser Galip Polisiyesi - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Kapak Görseli:
Diran Çırakyan
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
Dizi Adı:
Maceraperest Kitaplar
ISBN-10:
6059849294
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199246500
Boyut:
11x18
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
240,00
Havale/EFT ile: 232,80
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246500
633650
Ölüm Fırsat Kollar : Bir Başkomiser Galip Polisiyesi -        2025
Ölüm Fırsat Kollar : Bir Başkomiser Galip Polisiyesi - 2025 #smrgKİTABEVİ
240.00
Karanlık pencerelere baktım. Herkes uyuyordu. Bir gören olmamasını dileyerek cesedi ve küreği bagajdan çıkarıp mezarlığa taşıdık. Epey bir bel ağrısı çekeceğim kesindi. Eski bir mezarlık olduğu için çok ürkütücüydü. Mezar taşlarının arasında patika yol ya da toprak yol bile yoktu. Yerler çamur olduğu için ayakkabılarımız battı. Uzun mezar taşlarının üzerindeki kelimeler Osmanlıca'ydı. Taşların tepelerinde kavuklar, külahlar vardı. Kimisi solmuş kimisi çatlamıştı. Rüzgâr uğulduyor, asırlık ağaçlar, selviler ürkütücü sesler çıkarıyordu. Mahallenin ortasında kalmış bu mezarlığın her köşesi karanlıktı ve bir tehlikenin gizlendiği izlenimini veriyordu. Serdar haklıydı. Zamanın olmadığı bu eski unutulmuş mezarlık, yaşadığımız hayatların ne kadar boş ve anlamsız olduğunu çok iyi anlatıyordu. Ama şu anda hayatı sorgulayacak durumda değildik, önce şu mevtadan kurtulmamız gerekiyordu.

Eskilerden kalma bir hesaplaşmanın ortasına düşen Başkomiser Galip bu kez çözümü rüyalarında mı bulacak?
Karanlık pencerelere baktım. Herkes uyuyordu. Bir gören olmamasını dileyerek cesedi ve küreği bagajdan çıkarıp mezarlığa taşıdık. Epey bir bel ağrısı çekeceğim kesindi. Eski bir mezarlık olduğu için çok ürkütücüydü. Mezar taşlarının arasında patika yol ya da toprak yol bile yoktu. Yerler çamur olduğu için ayakkabılarımız battı. Uzun mezar taşlarının üzerindeki kelimeler Osmanlıca'ydı. Taşların tepelerinde kavuklar, külahlar vardı. Kimisi solmuş kimisi çatlamıştı. Rüzgâr uğulduyor, asırlık ağaçlar, selviler ürkütücü sesler çıkarıyordu. Mahallenin ortasında kalmış bu mezarlığın her köşesi karanlıktı ve bir tehlikenin gizlendiği izlenimini veriyordu. Serdar haklıydı. Zamanın olmadığı bu eski unutulmuş mezarlık, yaşadığımız hayatların ne kadar boş ve anlamsız olduğunu çok iyi anlatıyordu. Ama şu anda hayatı sorgulayacak durumda değildik, önce şu mevtadan kurtulmamız gerekiyordu.

Eskilerden kalma bir hesaplaşmanın ortasına düşen Başkomiser Galip bu kez çözümü rüyalarında mı bulacak?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat