#smrgKİTABEVİ Ortaçağ Seyyahları - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256194250
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
357
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Hakan Meral
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
273,00
Havale/EFT ile:
262,11
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199240977
628174

https://www.simurgkitabevi.com/ortacag-seyyahlari-2025
Ortaçağ Seyyahları - 2025 #smrgKİTABEVİ
273.00
Ortaçağ Avrupası için dünyanın büyüklüğünü keşfetmek gerçek bir kültürel devrimdi. İslâm hariç, kendi dışında hiçbir şeyin var olabileceğini düşünemiyordu. Ancak Cengiz Han ve haleflerinin Moğol İmparatorluğu, birdenbire Doğu Avrupa bozkırlarından Pasifik'e kadar Asya'yı birleştirmiş; Orta Asya, Hindistan ve Çin medeniyetleriyle doğrudan temas kurulmasını ve Müslüman topraklarının kalbine nüfuz edilmesini sağlamıştı.
Yüzlerce din adamı, elçi, tüccar ve maceraperest Asya'nın büyük kara ve deniz yollarına doğru sefere çıktı. İlki, 13. yüzyılın ortalarında Pian del Carpine, bilinmeyen, buzlu, vahşi Tataristan'a doğru yola koyuldu ve döndüğünde kalabalıklar tarafından sanki ölüp de dirilmiş gibi tezahüratlarla karşılandı. Kısa bir süre sonra Rubrucklu, modern bir etnologa yakışır bir anlatımla seyahatinden geri döndü. Ardından diğerleri geldi, en ünlüsü Marco Polo ve onun rakibi Faslı İbn Battuta... Aynı zamanda Asyalılar da Avrupa'ya geldiler. Artık yol açılmıştı ve eski dünya bir şekilde istikrarlı bir yapı oluşturma yolundaydı.
Bir asırdan fazla süren ve Moğol İmparatorluğu'nun çöküşüyle sona eren bu müthiş keşif hareketinden elimizde hâlâ birçok seyyahın anıları ve bunları yazanların cesaretine, saflığına, gururuna veya sadeliğine tanıklık eden birkaç kitap var. Bu kitaplar, katlanılan zorlukları ve yolun tehlikelerini anlatmakta ve Avrupalıların artık oraya seyahat edemediklerinde uzun süre hayalini kuracakları uzak diyarların resmini çizmektedir.
Yüzlerce din adamı, elçi, tüccar ve maceraperest Asya'nın büyük kara ve deniz yollarına doğru sefere çıktı. İlki, 13. yüzyılın ortalarında Pian del Carpine, bilinmeyen, buzlu, vahşi Tataristan'a doğru yola koyuldu ve döndüğünde kalabalıklar tarafından sanki ölüp de dirilmiş gibi tezahüratlarla karşılandı. Kısa bir süre sonra Rubrucklu, modern bir etnologa yakışır bir anlatımla seyahatinden geri döndü. Ardından diğerleri geldi, en ünlüsü Marco Polo ve onun rakibi Faslı İbn Battuta... Aynı zamanda Asyalılar da Avrupa'ya geldiler. Artık yol açılmıştı ve eski dünya bir şekilde istikrarlı bir yapı oluşturma yolundaydı.
Bir asırdan fazla süren ve Moğol İmparatorluğu'nun çöküşüyle sona eren bu müthiş keşif hareketinden elimizde hâlâ birçok seyyahın anıları ve bunları yazanların cesaretine, saflığına, gururuna veya sadeliğine tanıklık eden birkaç kitap var. Bu kitaplar, katlanılan zorlukları ve yolun tehlikelerini anlatmakta ve Avrupalıların artık oraya seyahat edemediklerinde uzun süre hayalini kuracakları uzak diyarların resmini çizmektedir.
Ortaçağ Avrupası için dünyanın büyüklüğünü keşfetmek gerçek bir kültürel devrimdi. İslâm hariç, kendi dışında hiçbir şeyin var olabileceğini düşünemiyordu. Ancak Cengiz Han ve haleflerinin Moğol İmparatorluğu, birdenbire Doğu Avrupa bozkırlarından Pasifik'e kadar Asya'yı birleştirmiş; Orta Asya, Hindistan ve Çin medeniyetleriyle doğrudan temas kurulmasını ve Müslüman topraklarının kalbine nüfuz edilmesini sağlamıştı.
Yüzlerce din adamı, elçi, tüccar ve maceraperest Asya'nın büyük kara ve deniz yollarına doğru sefere çıktı. İlki, 13. yüzyılın ortalarında Pian del Carpine, bilinmeyen, buzlu, vahşi Tataristan'a doğru yola koyuldu ve döndüğünde kalabalıklar tarafından sanki ölüp de dirilmiş gibi tezahüratlarla karşılandı. Kısa bir süre sonra Rubrucklu, modern bir etnologa yakışır bir anlatımla seyahatinden geri döndü. Ardından diğerleri geldi, en ünlüsü Marco Polo ve onun rakibi Faslı İbn Battuta... Aynı zamanda Asyalılar da Avrupa'ya geldiler. Artık yol açılmıştı ve eski dünya bir şekilde istikrarlı bir yapı oluşturma yolundaydı.
Bir asırdan fazla süren ve Moğol İmparatorluğu'nun çöküşüyle sona eren bu müthiş keşif hareketinden elimizde hâlâ birçok seyyahın anıları ve bunları yazanların cesaretine, saflığına, gururuna veya sadeliğine tanıklık eden birkaç kitap var. Bu kitaplar, katlanılan zorlukları ve yolun tehlikelerini anlatmakta ve Avrupalıların artık oraya seyahat edemediklerinde uzun süre hayalini kuracakları uzak diyarların resmini çizmektedir.
Yüzlerce din adamı, elçi, tüccar ve maceraperest Asya'nın büyük kara ve deniz yollarına doğru sefere çıktı. İlki, 13. yüzyılın ortalarında Pian del Carpine, bilinmeyen, buzlu, vahşi Tataristan'a doğru yola koyuldu ve döndüğünde kalabalıklar tarafından sanki ölüp de dirilmiş gibi tezahüratlarla karşılandı. Kısa bir süre sonra Rubrucklu, modern bir etnologa yakışır bir anlatımla seyahatinden geri döndü. Ardından diğerleri geldi, en ünlüsü Marco Polo ve onun rakibi Faslı İbn Battuta... Aynı zamanda Asyalılar da Avrupa'ya geldiler. Artık yol açılmıştı ve eski dünya bir şekilde istikrarlı bir yapı oluşturma yolundaydı.
Bir asırdan fazla süren ve Moğol İmparatorluğu'nun çöküşüyle sona eren bu müthiş keşif hareketinden elimizde hâlâ birçok seyyahın anıları ve bunları yazanların cesaretine, saflığına, gururuna veya sadeliğine tanıklık eden birkaç kitap var. Bu kitaplar, katlanılan zorlukları ve yolun tehlikelerini anlatmakta ve Avrupalıların artık oraya seyahat edemediklerinde uzun süre hayalini kuracakları uzak diyarların resmini çizmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.