#smrgKİTABEVİ Ovidius Müzakeresi - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256165360
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
162
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
252,00
Havale/EFT ile:
246,96
1199254636
641843
https://www.simurgkitabevi.com/ovidius-muzakeresi-2025
Ovidius Müzakeresi - 2025 #smrgKİTABEVİ
252.00
Prolog
2060'lı yıllar: Bir Distopya'nın Beyaz Gölgesi
Issız dağ yamacında gizemli bir motel işletmesi; Makedon göçmeni motel patronu, Afgan kökenli bir müdür, Suriyeli bir mutfak şefi, Özbek asıllı bir temizlikçi kadın, Afrika kökenli dilsiz bir genç ve tüm bunların yaşam alanını, yemek yedikleri kaplarını temizleyen Diyarbakırlı bir bulaşıkcı… Anlamanın güç olduğu, gerekliliği şüpheli fakat bir ülkenin içine düştüğü vahim durumu, adeta bir absürt parodiyle resimleyen; gerçekte kimin ne iş yaptığı bilinmeyen, muamma dolu, sinirleri harabeden bir müzakere… Çoktandır başlarına bela olmuş, artık ülkede yerleşik hayata geçmiş olan, gitmeyi düşünmek yerine sayıları on milyonları bulan mülteciler… Ve yıllar sonra, tarih 2071'i gösterirken, kendisine öz vatan kabul ettiği topraklarına geldiğinde ona yabancılık çeken, hayal ettiği o aydınlanmayı kendi toplumuna getirebilmek için elinden hiçbir şey gelmeyen gizemli bir kardeş…
Adı konmuş bir müstemlekeliğin fecaati altında, geri dönüşü olmayan tükenmişliğin fırtınasına kapılarak öz benliğini yitirmiş, dünyanın keskin değişimine iyi olan hiçbir şey elde edemeden uyum sağlamak zorunda kalmış bir ülke, bir devlet…
Ovidius Müzakeresi, otoriter bir devlet yönetiminin, ister iyi eğitimli, isterse eğitimsiz olsun, hükmettiği kitleleri onlara sormaksızın (fakat fikirlerini sözde beyan etmelerine izin verdiği görüntüsü altında) nasıl Makyavelist ve teslimiyetçi yaşam biçiminin figüranları haline getirdiğinin işaretlerini taşıyor. Bununla birlikte, toplumun her yönüyle sömürülen bir millete nasıl dönüştürüldüğünün sürecini, aşamalarıyla nasıl ilerlediğini anlatmak yerine, unutulmaması gereken kimi detayları hatırlatarak, sürecin acı sonucuna değiniyor. Kitap aynı zamanda, başlarına gelen her olumsuzluğa mizahi açıdan da bakmasını bilen, geleceği çalınmış gençlere uyarıcı bir armağan niteliğindedir…
Okura Saygıyla – Dadal Ugan
2060'lı yıllar: Bir Distopya'nın Beyaz Gölgesi
Issız dağ yamacında gizemli bir motel işletmesi; Makedon göçmeni motel patronu, Afgan kökenli bir müdür, Suriyeli bir mutfak şefi, Özbek asıllı bir temizlikçi kadın, Afrika kökenli dilsiz bir genç ve tüm bunların yaşam alanını, yemek yedikleri kaplarını temizleyen Diyarbakırlı bir bulaşıkcı… Anlamanın güç olduğu, gerekliliği şüpheli fakat bir ülkenin içine düştüğü vahim durumu, adeta bir absürt parodiyle resimleyen; gerçekte kimin ne iş yaptığı bilinmeyen, muamma dolu, sinirleri harabeden bir müzakere… Çoktandır başlarına bela olmuş, artık ülkede yerleşik hayata geçmiş olan, gitmeyi düşünmek yerine sayıları on milyonları bulan mülteciler… Ve yıllar sonra, tarih 2071'i gösterirken, kendisine öz vatan kabul ettiği topraklarına geldiğinde ona yabancılık çeken, hayal ettiği o aydınlanmayı kendi toplumuna getirebilmek için elinden hiçbir şey gelmeyen gizemli bir kardeş…
Adı konmuş bir müstemlekeliğin fecaati altında, geri dönüşü olmayan tükenmişliğin fırtınasına kapılarak öz benliğini yitirmiş, dünyanın keskin değişimine iyi olan hiçbir şey elde edemeden uyum sağlamak zorunda kalmış bir ülke, bir devlet…
Ovidius Müzakeresi, otoriter bir devlet yönetiminin, ister iyi eğitimli, isterse eğitimsiz olsun, hükmettiği kitleleri onlara sormaksızın (fakat fikirlerini sözde beyan etmelerine izin verdiği görüntüsü altında) nasıl Makyavelist ve teslimiyetçi yaşam biçiminin figüranları haline getirdiğinin işaretlerini taşıyor. Bununla birlikte, toplumun her yönüyle sömürülen bir millete nasıl dönüştürüldüğünün sürecini, aşamalarıyla nasıl ilerlediğini anlatmak yerine, unutulmaması gereken kimi detayları hatırlatarak, sürecin acı sonucuna değiniyor. Kitap aynı zamanda, başlarına gelen her olumsuzluğa mizahi açıdan da bakmasını bilen, geleceği çalınmış gençlere uyarıcı bir armağan niteliğindedir…
Okura Saygıyla – Dadal Ugan
Prolog
2060'lı yıllar: Bir Distopya'nın Beyaz Gölgesi
Issız dağ yamacında gizemli bir motel işletmesi; Makedon göçmeni motel patronu, Afgan kökenli bir müdür, Suriyeli bir mutfak şefi, Özbek asıllı bir temizlikçi kadın, Afrika kökenli dilsiz bir genç ve tüm bunların yaşam alanını, yemek yedikleri kaplarını temizleyen Diyarbakırlı bir bulaşıkcı… Anlamanın güç olduğu, gerekliliği şüpheli fakat bir ülkenin içine düştüğü vahim durumu, adeta bir absürt parodiyle resimleyen; gerçekte kimin ne iş yaptığı bilinmeyen, muamma dolu, sinirleri harabeden bir müzakere… Çoktandır başlarına bela olmuş, artık ülkede yerleşik hayata geçmiş olan, gitmeyi düşünmek yerine sayıları on milyonları bulan mülteciler… Ve yıllar sonra, tarih 2071'i gösterirken, kendisine öz vatan kabul ettiği topraklarına geldiğinde ona yabancılık çeken, hayal ettiği o aydınlanmayı kendi toplumuna getirebilmek için elinden hiçbir şey gelmeyen gizemli bir kardeş…
Adı konmuş bir müstemlekeliğin fecaati altında, geri dönüşü olmayan tükenmişliğin fırtınasına kapılarak öz benliğini yitirmiş, dünyanın keskin değişimine iyi olan hiçbir şey elde edemeden uyum sağlamak zorunda kalmış bir ülke, bir devlet…
Ovidius Müzakeresi, otoriter bir devlet yönetiminin, ister iyi eğitimli, isterse eğitimsiz olsun, hükmettiği kitleleri onlara sormaksızın (fakat fikirlerini sözde beyan etmelerine izin verdiği görüntüsü altında) nasıl Makyavelist ve teslimiyetçi yaşam biçiminin figüranları haline getirdiğinin işaretlerini taşıyor. Bununla birlikte, toplumun her yönüyle sömürülen bir millete nasıl dönüştürüldüğünün sürecini, aşamalarıyla nasıl ilerlediğini anlatmak yerine, unutulmaması gereken kimi detayları hatırlatarak, sürecin acı sonucuna değiniyor. Kitap aynı zamanda, başlarına gelen her olumsuzluğa mizahi açıdan da bakmasını bilen, geleceği çalınmış gençlere uyarıcı bir armağan niteliğindedir…
Okura Saygıyla – Dadal Ugan
2060'lı yıllar: Bir Distopya'nın Beyaz Gölgesi
Issız dağ yamacında gizemli bir motel işletmesi; Makedon göçmeni motel patronu, Afgan kökenli bir müdür, Suriyeli bir mutfak şefi, Özbek asıllı bir temizlikçi kadın, Afrika kökenli dilsiz bir genç ve tüm bunların yaşam alanını, yemek yedikleri kaplarını temizleyen Diyarbakırlı bir bulaşıkcı… Anlamanın güç olduğu, gerekliliği şüpheli fakat bir ülkenin içine düştüğü vahim durumu, adeta bir absürt parodiyle resimleyen; gerçekte kimin ne iş yaptığı bilinmeyen, muamma dolu, sinirleri harabeden bir müzakere… Çoktandır başlarına bela olmuş, artık ülkede yerleşik hayata geçmiş olan, gitmeyi düşünmek yerine sayıları on milyonları bulan mülteciler… Ve yıllar sonra, tarih 2071'i gösterirken, kendisine öz vatan kabul ettiği topraklarına geldiğinde ona yabancılık çeken, hayal ettiği o aydınlanmayı kendi toplumuna getirebilmek için elinden hiçbir şey gelmeyen gizemli bir kardeş…
Adı konmuş bir müstemlekeliğin fecaati altında, geri dönüşü olmayan tükenmişliğin fırtınasına kapılarak öz benliğini yitirmiş, dünyanın keskin değişimine iyi olan hiçbir şey elde edemeden uyum sağlamak zorunda kalmış bir ülke, bir devlet…
Ovidius Müzakeresi, otoriter bir devlet yönetiminin, ister iyi eğitimli, isterse eğitimsiz olsun, hükmettiği kitleleri onlara sormaksızın (fakat fikirlerini sözde beyan etmelerine izin verdiği görüntüsü altında) nasıl Makyavelist ve teslimiyetçi yaşam biçiminin figüranları haline getirdiğinin işaretlerini taşıyor. Bununla birlikte, toplumun her yönüyle sömürülen bir millete nasıl dönüştürüldüğünün sürecini, aşamalarıyla nasıl ilerlediğini anlatmak yerine, unutulmaması gereken kimi detayları hatırlatarak, sürecin acı sonucuna değiniyor. Kitap aynı zamanda, başlarına gelen her olumsuzluğa mizahi açıdan da bakmasını bilen, geleceği çalınmış gençlere uyarıcı bir armağan niteliğindedir…
Okura Saygıyla – Dadal Ugan
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.