#smrgKİTABEVİ Resimlerimle Yaşadıklarım 4: Ankara'nın Dünleri (1932 - 2025) - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Başkent Klişe & Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256564893
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199242060
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
107
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
262,50
Havale/EFT ile: 254,63
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242060
629259
Resimlerimle Yaşadıklarım 4: Ankara'nın Dünleri (1932 - 2025) -        2025
Resimlerimle Yaşadıklarım 4: Ankara'nın Dünleri (1932 - 2025) - 2025 #smrgKİTABEVİ
262.50
Kadri Kalaycıoğlu 4. kitabını bu kez tümüyle sevgili Ankara'sına adamış…
Ankara, yazarın doğup büyüdüğü, üniversite eğitimi için İstanbul'a gidinceye değin yaşadığı kent. O yılların Ankara'sının merkezi olan Kale, Kalaycıoğlu'nun adeta mabedini oluşturuyor. Zira yazar, Kale'nin hâlâ sapasağlam ayakta kalmış olan en güzel evlerinden birinde doğmuş, o güzelim Ankara konakları arasında çocukluğunu doya doya yaşamış.
Kalaycıoğlu büyük bölümünü İstanbul'a ayırdığı üç kitabından sonra, en sevdiği kent olan Ankara'sını okuruna ayrıntılarıyla anlatmamayı vefasızlık sayıyor.
Kitabında o yılların Ankara'sını hiç bilmediğimiz yönleriyle, eşyaları yöreye özgü isimleriyle, Ankara ağzıyla ifade edilen deyimlerle hâlâ kusursuz biçimde çizdiği resimlerle de bezeyerek bir bir anlatıyor.
Böylece Türkçe'nin sözvarlığının ne derece zengin olduğunu da kanıtlayarak, bölgesel sözcükleri unutturmamanın, dilimizin gelişimi açısından ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Kitap, kanımca, Halkbilimi uzmanlarının incelemesi gereken, belgesel niteliğinde bir yapıt olarak, gelecek nesillere ışık tutacaktır.
Kadri Kalaycıoğlu 4. kitabını bu kez tümüyle sevgili Ankara'sına adamış…
Ankara, yazarın doğup büyüdüğü, üniversite eğitimi için İstanbul'a gidinceye değin yaşadığı kent. O yılların Ankara'sının merkezi olan Kale, Kalaycıoğlu'nun adeta mabedini oluşturuyor. Zira yazar, Kale'nin hâlâ sapasağlam ayakta kalmış olan en güzel evlerinden birinde doğmuş, o güzelim Ankara konakları arasında çocukluğunu doya doya yaşamış.
Kalaycıoğlu büyük bölümünü İstanbul'a ayırdığı üç kitabından sonra, en sevdiği kent olan Ankara'sını okuruna ayrıntılarıyla anlatmamayı vefasızlık sayıyor.
Kitabında o yılların Ankara'sını hiç bilmediğimiz yönleriyle, eşyaları yöreye özgü isimleriyle, Ankara ağzıyla ifade edilen deyimlerle hâlâ kusursuz biçimde çizdiği resimlerle de bezeyerek bir bir anlatıyor.
Böylece Türkçe'nin sözvarlığının ne derece zengin olduğunu da kanıtlayarak, bölgesel sözcükleri unutturmamanın, dilimizin gelişimi açısından ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Kitap, kanımca, Halkbilimi uzmanlarının incelemesi gereken, belgesel niteliğinde bir yapıt olarak, gelecek nesillere ışık tutacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat