#smrgSAHAF Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917'ye Kadar - 1948

Basıldığı Matbaa:
Türk Tarih Kurumu Basımevi
Dizi Adı:
13 / 17; Dünya Tarihi
Stok Kodu:
1199079949
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
24+537 s. metin dışında 8 harita ile 2 kütük vardır
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1948
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199079949
465827
Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917'ye Kadar -        1948
Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917'ye Kadar - 1948 #smrgSAHAF
0.00
Rusya tarihi yazılırken, Rus Devletinin kuruluşundan çok evvel Güney Rusya'da yaşayan İskitler ve diğer kavimleri çıkış noktarı olarak almak, Güney Rusyası arkeologyasına dayanarak, M.Ö. VIII. yüzyıllardan hareketle, M. S. IX. yüzyıla kadar geçen devri, sonraki Rus tarihinin temeli gibi telakki etmek, tarihçiler arasında bir gelenek haline gelmiştir.

Türk okuryarına takdim edilen bu "Rusya Tarihi", benzerlerinden, Rus Tarihi'nde Türkler'in oynadıkları rolü tebarüz ettirmeğe çalışmak bakımından, farklıdır. Rus tarihinen ta ilk başlarında kendini gösteren Avar, Hazar, Peçenek ve Kuman tesirleri Rus tarihçileri (ve onları takiben Avrupalılar) tarafından silik bırakılmıştı; biz ise bunları tebarüz ettirmeğe çalıştık.

Bilhassa Moğol-Türk hakimiyetinin Rusya tarihi üzerindeki büyük ehemmiyetini göstermeden geçemezdik, Moskova Rusya'nın Devlet ve kültür müesseselerinde, Bizans ile birlikte, Moğol - Türk elemanlarının da mühim hissesi olduğu muhakkaktır. Halbuki Rus tarihçileri ve bilhassa zamanımızdaki Sovyet tarihçileri, bunu mümkün mertebe örtmeğe gayret etmektedirler. Rus imparatorluğu sahasının (1917 ye kadar) 3/5 ini eski Türk arazisi teşkil ettiği, ahalisinin mühim bir kısmının Türklerden teşekkül ettiği ve Moskova Rusyası aristokrasi sınıfına mensup ailelerden birçoğunun "Ruslaşmış" Moğol - Türkler olduğu hatırlanırsa, Rus tarihinde "Türklerin rolleri" büyük olduğunu kabul etmek zorundayız.

Rusya tarihi yazılırken, Rus Devletinin kuruluşundan çok evvel Güney Rusya'da yaşayan İskitler ve diğer kavimleri çıkış noktarı olarak almak, Güney Rusyası arkeologyasına dayanarak, M.Ö. VIII. yüzyıllardan hareketle, M. S. IX. yüzyıla kadar geçen devri, sonraki Rus tarihinin temeli gibi telakki etmek, tarihçiler arasında bir gelenek haline gelmiştir.

Türk okuryarına takdim edilen bu "Rusya Tarihi", benzerlerinden, Rus Tarihi'nde Türkler'in oynadıkları rolü tebarüz ettirmeğe çalışmak bakımından, farklıdır. Rus tarihinen ta ilk başlarında kendini gösteren Avar, Hazar, Peçenek ve Kuman tesirleri Rus tarihçileri (ve onları takiben Avrupalılar) tarafından silik bırakılmıştı; biz ise bunları tebarüz ettirmeğe çalıştık.

Bilhassa Moğol-Türk hakimiyetinin Rusya tarihi üzerindeki büyük ehemmiyetini göstermeden geçemezdik, Moskova Rusya'nın Devlet ve kültür müesseselerinde, Bizans ile birlikte, Moğol - Türk elemanlarının da mühim hissesi olduğu muhakkaktır. Halbuki Rus tarihçileri ve bilhassa zamanımızdaki Sovyet tarihçileri, bunu mümkün mertebe örtmeğe gayret etmektedirler. Rus imparatorluğu sahasının (1917 ye kadar) 3/5 ini eski Türk arazisi teşkil ettiği, ahalisinin mühim bir kısmının Türklerden teşekkül ettiği ve Moskova Rusyası aristokrasi sınıfına mensup ailelerden birçoğunun "Ruslaşmış" Moğol - Türkler olduğu hatırlanırsa, Rus tarihinde "Türklerin rolleri" büyük olduğunu kabul etmek zorundayız.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat