#smrgKİTABEVİ Sainte-Beuve'e Karşı -

“Akla verdiğim önem her geçen gün azalıyor. Bir yazarın, izlenimlerimize ilişkin bir şeyleri ancak akıldan bağımsız olarak yakalayabileceğini, yani kendine ait bir şeylere ve sanatın tek konusuna, aklı bir kenara bırakarak ulaşabileceğini her geçen gün daha iyi anlıyorum. Aklın bize “geçmiş” diye sunduğu şey aslında geçmiş değildir. Aslında hayatımızın her saati, tıpkı kimi halk efsanelerindeki ölülerin ruhları gibi, ölür ölmez somut bir nesnenin içine gizlenerek onda vücut bulur. Oraya hapsolur ve biz o nesneye rastlamazsak, temelli orada hapis kalır.”
“Akla verdiğim önem her geçen gün azalıyor. Bir yazarın, izlenimlerimize ilişkin bir şeyleri ancak akıldan bağımsız olarak yakalayabileceğini, yani kendine ait bir şeylere ve sanatın tek konusuna, aklı bir kenara bırakarak ulaşabileceğini her geçen gün daha iyi anlıyorum. Aklın bize “geçmiş” diye sunduğu şey aslında geçmiş değildir. Aslında hayatımızın her saati, tıpkı kimi halk efsanelerindeki ölülerin ruhları gibi, ölür ölmez somut bir nesnenin içine gizlenerek onda vücut bulur. Oraya hapsolur ve biz o nesneye rastlamazsak, temelli orada hapis kalır.”