#smrgSAHAF Sanat Üzerine Yersiz Yorumlar -

ISBN-10:
9786055809010
Stok Kodu:
1199112561
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
188 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199112561
498300
Sanat Üzerine Yersiz Yorumlar -
Sanat Üzerine Yersiz Yorumlar - #smrgSAHAF
0.00
'Yersizliğin iki farklı çağrışımı bulunuyor. birincisi şu: Her yorum, bir 'şey'e yöneldiği sürece, bir 'yer'e de yöneliyor demektir. Bunun tam tersini söylemek de doğru sayılacak: Yorumun bir 'yer'den kaynaklandığı... Ancak yine iki durumda da 'yer'den söz etmek aynı anda sınırlardan söz etmek anlamına geliyor: 'Yer'in sınırlarından... Sınırlardan söz etmek ise sınır dinamiğinin yarattığı biçimde 'öte'lerden de söz etmektir: Geçirgenlikten konuşmaktır ki, o geçirgenlik de 'yer' kavramını, 'yersiz'liğe doğru sürükler; orayı dışarısı ile birlikte, bir 'kendine yabancılık' mekanı kılar. 'Yersiz'liğin ikinci çağrışımı, bir toplumsal uzlaşımın sonucu olarak, pek de olumlu bir anlam içermez: Bu 'yersiz' durum, 'tutarlılığın' yitirildiği ve konunun (artık bir daha toparlanamayacak biçimde) dağılıp gittiği imasını içinde taşır. Böylece, 'Konunun tutarlılık noktası nedir? ' sorusu gündeme geldiğinde, 'yersiz'liğin olumsuzluğu da kendiliğinden gündeme gelecektir. Oysa o 'tutarlılığın' kodlanmış bir 'şey' olduğunu vurguluyorsak, yorumların da 'yersiz'leşmesi gerekecektir ve olumsuzluk yerini olağanlığa bırakacaktır: 'Yersiz'lik, olağan biçimde olumsuzdur. Fakat, bir kodlamaya karşı olumsuzdur; bu olumsuzlama da, 'gerçek durumdan' söz edilmediği, kodlamalar içinde kalındığı zamanlarda doğmaktadır.
'Yersizliğin iki farklı çağrışımı bulunuyor. birincisi şu: Her yorum, bir 'şey'e yöneldiği sürece, bir 'yer'e de yöneliyor demektir. Bunun tam tersini söylemek de doğru sayılacak: Yorumun bir 'yer'den kaynaklandığı... Ancak yine iki durumda da 'yer'den söz etmek aynı anda sınırlardan söz etmek anlamına geliyor: 'Yer'in sınırlarından... Sınırlardan söz etmek ise sınır dinamiğinin yarattığı biçimde 'öte'lerden de söz etmektir: Geçirgenlikten konuşmaktır ki, o geçirgenlik de 'yer' kavramını, 'yersiz'liğe doğru sürükler; orayı dışarısı ile birlikte, bir 'kendine yabancılık' mekanı kılar. 'Yersiz'liğin ikinci çağrışımı, bir toplumsal uzlaşımın sonucu olarak, pek de olumlu bir anlam içermez: Bu 'yersiz' durum, 'tutarlılığın' yitirildiği ve konunun (artık bir daha toparlanamayacak biçimde) dağılıp gittiği imasını içinde taşır. Böylece, 'Konunun tutarlılık noktası nedir? ' sorusu gündeme geldiğinde, 'yersiz'liğin olumsuzluğu da kendiliğinden gündeme gelecektir. Oysa o 'tutarlılığın' kodlanmış bir 'şey' olduğunu vurguluyorsak, yorumların da 'yersiz'leşmesi gerekecektir ve olumsuzluk yerini olağanlığa bırakacaktır: 'Yersiz'lik, olağan biçimde olumsuzdur. Fakat, bir kodlamaya karşı olumsuzdur; bu olumsuzlama da, 'gerçek durumdan' söz edilmediği, kodlamalar içinde kalındığı zamanlarda doğmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat