#smrgKİTABEVİ Sayılmayanlar - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256165175
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
308
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
265,20
Havale/EFT ile:
257,24
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199251122
638120
https://www.simurgkitabevi.com/sayilmayanlar-2025
Sayılmayanlar - 2025 #smrgKİTABEVİ
265.20
Sayılmayanlar – Numan Aydınoğlu
Bir kan gölünde dünyaya geldik
Kan balıkları gibiydik.
Dişi ve mağrur.
Soluk almayı öğrendik,
Yanımızdan akan kanlar arasında
Sonra çiçek açtık
Kanla sulanan topraklarda.
Kardelen dediler bize,
Oysa bizler kanı deldik de geldik.
“Şam'da bir Mardinli” romanındaki Makbule'nin yaşamı ile bize Güneydoğu gerçeğini, törenin bizi nasıl kıskıvrak teslim aldığını anlatmıştı yazarımız Numan Aydınoğlu.
Bu kez “Evlat Sayılmayanlar” da töreyi kader olarak görmememizi sağlayacak gizli kahramanların eğitim ve çağdaşlık hamlelerinin yarattığı umut ışıklarını yansıtıyor.
Türkan hocalar, Süpermen Ferhat amcaların taşıdığı ışıkla feodal kölelikten, birey olmaya yönelen uzun ve zahmetli yolculuğun mucizevi sonuçlarını nefes kesen akıcılıkla bir solukta okuyacaksınız. Romanın sizi sardığına veya sizin zaten romanın içinde olduğunuza sonunda karar vereceksiniz.
-Kayhan Söyler
Kitaptan:
“Barışın temeli ve aydınlığın meşalesi kadınların elindedir. Toplumu kalkındırmak istiyorsanız kadınlarınızı eğitiniz.”
………
Yüreği yaralı bir ananın önünde durmayın. Ya vurun ya da yolundan çekilin.
………
Hayat ne garipti. İki insan aynı dolmuşta yan yana oturmuşlardı. İkisi de ayni kişiye odaklanmıştı. Biri yaşatmak, diğeri öldürmek için.
………
Bu defa fiziksel bir ölüm yoktu belki, ama kurşunların yerini alan davranışlar, bir aşkı hedef alıyordu, bir gençlik hayalini öldürüyordu. Herkesin biteceğini söylediği aşk öldürülmüştü.
Bir kan gölünde dünyaya geldik
Kan balıkları gibiydik.
Dişi ve mağrur.
Soluk almayı öğrendik,
Yanımızdan akan kanlar arasında
Sonra çiçek açtık
Kanla sulanan topraklarda.
Kardelen dediler bize,
Oysa bizler kanı deldik de geldik.
“Şam'da bir Mardinli” romanındaki Makbule'nin yaşamı ile bize Güneydoğu gerçeğini, törenin bizi nasıl kıskıvrak teslim aldığını anlatmıştı yazarımız Numan Aydınoğlu.
Bu kez “Evlat Sayılmayanlar” da töreyi kader olarak görmememizi sağlayacak gizli kahramanların eğitim ve çağdaşlık hamlelerinin yarattığı umut ışıklarını yansıtıyor.
Türkan hocalar, Süpermen Ferhat amcaların taşıdığı ışıkla feodal kölelikten, birey olmaya yönelen uzun ve zahmetli yolculuğun mucizevi sonuçlarını nefes kesen akıcılıkla bir solukta okuyacaksınız. Romanın sizi sardığına veya sizin zaten romanın içinde olduğunuza sonunda karar vereceksiniz.
-Kayhan Söyler
Kitaptan:
“Barışın temeli ve aydınlığın meşalesi kadınların elindedir. Toplumu kalkındırmak istiyorsanız kadınlarınızı eğitiniz.”
………
Yüreği yaralı bir ananın önünde durmayın. Ya vurun ya da yolundan çekilin.
………
Hayat ne garipti. İki insan aynı dolmuşta yan yana oturmuşlardı. İkisi de ayni kişiye odaklanmıştı. Biri yaşatmak, diğeri öldürmek için.
………
Bu defa fiziksel bir ölüm yoktu belki, ama kurşunların yerini alan davranışlar, bir aşkı hedef alıyordu, bir gençlik hayalini öldürüyordu. Herkesin biteceğini söylediği aşk öldürülmüştü.
Sayılmayanlar – Numan Aydınoğlu
Bir kan gölünde dünyaya geldik
Kan balıkları gibiydik.
Dişi ve mağrur.
Soluk almayı öğrendik,
Yanımızdan akan kanlar arasında
Sonra çiçek açtık
Kanla sulanan topraklarda.
Kardelen dediler bize,
Oysa bizler kanı deldik de geldik.
“Şam'da bir Mardinli” romanındaki Makbule'nin yaşamı ile bize Güneydoğu gerçeğini, törenin bizi nasıl kıskıvrak teslim aldığını anlatmıştı yazarımız Numan Aydınoğlu.
Bu kez “Evlat Sayılmayanlar” da töreyi kader olarak görmememizi sağlayacak gizli kahramanların eğitim ve çağdaşlık hamlelerinin yarattığı umut ışıklarını yansıtıyor.
Türkan hocalar, Süpermen Ferhat amcaların taşıdığı ışıkla feodal kölelikten, birey olmaya yönelen uzun ve zahmetli yolculuğun mucizevi sonuçlarını nefes kesen akıcılıkla bir solukta okuyacaksınız. Romanın sizi sardığına veya sizin zaten romanın içinde olduğunuza sonunda karar vereceksiniz.
-Kayhan Söyler
Kitaptan:
“Barışın temeli ve aydınlığın meşalesi kadınların elindedir. Toplumu kalkındırmak istiyorsanız kadınlarınızı eğitiniz.”
………
Yüreği yaralı bir ananın önünde durmayın. Ya vurun ya da yolundan çekilin.
………
Hayat ne garipti. İki insan aynı dolmuşta yan yana oturmuşlardı. İkisi de ayni kişiye odaklanmıştı. Biri yaşatmak, diğeri öldürmek için.
………
Bu defa fiziksel bir ölüm yoktu belki, ama kurşunların yerini alan davranışlar, bir aşkı hedef alıyordu, bir gençlik hayalini öldürüyordu. Herkesin biteceğini söylediği aşk öldürülmüştü.
Bir kan gölünde dünyaya geldik
Kan balıkları gibiydik.
Dişi ve mağrur.
Soluk almayı öğrendik,
Yanımızdan akan kanlar arasında
Sonra çiçek açtık
Kanla sulanan topraklarda.
Kardelen dediler bize,
Oysa bizler kanı deldik de geldik.
“Şam'da bir Mardinli” romanındaki Makbule'nin yaşamı ile bize Güneydoğu gerçeğini, törenin bizi nasıl kıskıvrak teslim aldığını anlatmıştı yazarımız Numan Aydınoğlu.
Bu kez “Evlat Sayılmayanlar” da töreyi kader olarak görmememizi sağlayacak gizli kahramanların eğitim ve çağdaşlık hamlelerinin yarattığı umut ışıklarını yansıtıyor.
Türkan hocalar, Süpermen Ferhat amcaların taşıdığı ışıkla feodal kölelikten, birey olmaya yönelen uzun ve zahmetli yolculuğun mucizevi sonuçlarını nefes kesen akıcılıkla bir solukta okuyacaksınız. Romanın sizi sardığına veya sizin zaten romanın içinde olduğunuza sonunda karar vereceksiniz.
-Kayhan Söyler
Kitaptan:
“Barışın temeli ve aydınlığın meşalesi kadınların elindedir. Toplumu kalkındırmak istiyorsanız kadınlarınızı eğitiniz.”
………
Yüreği yaralı bir ananın önünde durmayın. Ya vurun ya da yolundan çekilin.
………
Hayat ne garipti. İki insan aynı dolmuşta yan yana oturmuşlardı. İkisi de ayni kişiye odaklanmıştı. Biri yaşatmak, diğeri öldürmek için.
………
Bu defa fiziksel bir ölüm yoktu belki, ama kurşunların yerini alan davranışlar, bir aşkı hedef alıyordu, bir gençlik hayalini öldürüyordu. Herkesin biteceğini söylediği aşk öldürülmüştü.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.