#smrgKİTABEVİ Sen Hiç Merak Etme - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789754347166
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199252692
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
72
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
150,00
Havale/EFT ile: 145,50
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252692
639739
Sen Hiç Merak Etme -        2025
Sen Hiç Merak Etme - 2025 #smrgKİTABEVİ
150.00
2025 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'ne değer görülen Levni Hakan Şahin, küçük, önemsiz görünen şeyleri “abartmayı”, trajedileri, mitleri, canavarları ve kahramanları küçümsemeyi seven bir yazar. Varoluşa dair çetin meseleleri günlük konuşma üslubuyla, olayörgüsünü terk etmeden ele alıyor, gerektiği yerde ironi ve mizah aracılığıyla olaylarla arasına mesafe koyuyor.

Sen Hiç Merak Etme'de anlatıcı sesler, olaylar, mekânlar değişse de öyküler ortak bir estetik ve felsefi duyarlıkla birbirine ekleniyor; yabancılaşmanın kanıksandığı bir çağda ötekine varma çabasından vazgeçmeyen ama hep yenilen, bulunduğu yerde huzursuzlanan, göçen, nereye gitse başka bir yeri özleyen insanın serüvenini okuyoruz.

‘‘Müdafaa, müdafaa, müdafaa. Hem hattı hem sathı müdafaa. O satıh benliğimdir. Benli-ğim... Güneşli bir günde ne yaparım? Elim bizatihi neye gider? Bu soğuk şehirde kışları iyi aydınlatılan odalarına kapanıp mühim işlerini halleden ve yaz gelince birden kendinden emin şekilde çiçek açan milyonların bildiği, benim bilmediğim şey ne?”
2025 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'ne değer görülen Levni Hakan Şahin, küçük, önemsiz görünen şeyleri “abartmayı”, trajedileri, mitleri, canavarları ve kahramanları küçümsemeyi seven bir yazar. Varoluşa dair çetin meseleleri günlük konuşma üslubuyla, olayörgüsünü terk etmeden ele alıyor, gerektiği yerde ironi ve mizah aracılığıyla olaylarla arasına mesafe koyuyor.

Sen Hiç Merak Etme'de anlatıcı sesler, olaylar, mekânlar değişse de öyküler ortak bir estetik ve felsefi duyarlıkla birbirine ekleniyor; yabancılaşmanın kanıksandığı bir çağda ötekine varma çabasından vazgeçmeyen ama hep yenilen, bulunduğu yerde huzursuzlanan, göçen, nereye gitse başka bir yeri özleyen insanın serüvenini okuyoruz.

‘‘Müdafaa, müdafaa, müdafaa. Hem hattı hem sathı müdafaa. O satıh benliğimdir. Benli-ğim... Güneşli bir günde ne yaparım? Elim bizatihi neye gider? Bu soğuk şehirde kışları iyi aydınlatılan odalarına kapanıp mühim işlerini halleden ve yaz gelince birden kendinden emin şekilde çiçek açan milyonların bildiği, benim bilmediğim şey ne?”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat