"...Atatürk inkılapları dediğimiz bütünün en göze çarpan hususiyetlerinden birisi, halkı, Türkleri kendi benliğine kavuşturmaktır. Bu çaba aynı zamanda kendine güvenin sağlanması demekti. Zira Türk, kendisine güveni XIX, yüzyıl başlarında ve 1826 sonrasında kaybetmişti. Bunu biraz da II. Mahmud ve takip eden devrin reformcuları istemişlerdi. Böylece Avrupa'yı daha kolaylıkla taklit söz konusu olabilecekti. Ancak bu çabanın olumsuz yönü görülmüş, Türkler kendilerine güven duygusunu kaybetmişlerdir. Kendisine güveni kaybeden ise, kısa zamanda başkalarına hizmete hazır oluyordu. XIX. yüzyılın Avrupalı emperyalistleri, bunu sonuna kadar istismar ederek, kendisine güveni kaybedenlerden, Avrupa için , çalışanlar peylemişlerdir. Hatta bu bir nevi devlet siyaseti halinde girmek tehlikesi dahi doğmuş, Avrupalılar bunu teşvik etmişlerdir.
Halkın önce Türk olduğunu hissetmesi, sonra da kendisine güvenini kazanması, Atatürk'ün en büyük eseridir. Nitekim O, bu oluşumun açık bir işareti olarak soyadını ATATÜRK olarak almıştı..." (Arka kapaktan)
"...Atatürk inkılapları dediğimiz bütünün en göze çarpan hususiyetlerinden birisi, halkı, Türkleri kendi benliğine kavuşturmaktır. Bu çaba aynı zamanda kendine güvenin sağlanması demekti. Zira Türk, kendisine güveni XIX, yüzyıl başlarında ve 1826 sonrasında kaybetmişti. Bunu biraz da II. Mahmud ve takip eden devrin reformcuları istemişlerdi. Böylece Avrupa'yı daha kolaylıkla taklit söz konusu olabilecekti. Ancak bu çabanın olumsuz yönü görülmüş, Türkler kendilerine güven duygusunu kaybetmişlerdir. Kendisine güveni kaybeden ise, kısa zamanda başkalarına hizmete hazır oluyordu. XIX. yüzyılın Avrupalı emperyalistleri, bunu sonuna kadar istismar ederek, kendisine güveni kaybedenlerden, Avrupa için , çalışanlar peylemişlerdir. Hatta bu bir nevi devlet siyaseti halinde girmek tehlikesi dahi doğmuş, Avrupalılar bunu teşvik etmişlerdir.
Halkın önce Türk olduğunu hissetmesi, sonra da kendisine güvenini kazanması, Atatürk'ün en büyük eseridir. Nitekim O, bu oluşumun açık bir işareti olarak soyadını ATATÜRK olarak almıştı..." (Arka kapaktan)