#smrgKİTABEVİ Tarihyazımı - 2020

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Tarcan Matbaacılık
Dizi Adı:
Tarih 35
ISBN-10:
6257030151
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
1&3
Hazırlayan:
Ciltçi:
9786257030151
Koordinatör:
273
Stok Kodu:
1199068131
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
503 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Çeviren:
Oğuz Adanır
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
L'écriture de l'historie
Kategori:
indirimli
210,00
Havale/EFT ile: 203,70
Stoktan teslim
1199068131
454055
Tarihyazımı -        2020
Tarihyazımı - 2020 #smrgKİTABEVİ
210.00
Tarih yapmak demek zamanla ilişki kurmak demektir. Dört yüzyıldan bu yana Batılı tarihyazımı şimdiki zamanı geçmişten ayıran bir kopukluk şeklinde tanımlanır. Yaşanmış geleneğe uzaktan bakarak bir bilgi nesnesine dönüştürme çabasını yazının alınyazısından ayırmak olanaksızdır. Tarihi yazmak demek bir geçmişi yönlendirmek, sınırlandırmak, olgulardan oluşan değişik malzemeleri bir düzene sokarak içinde yaşanan şimdiki zaman diliminde mantıklı bir açıklama yapmak, sözelden kurtulup, kurmacayı yadsımak demektir. Bir toplum için böyle bir şey yapmak açıklanması zor bir toplumsal yapı yerine denetim altına alınmış bir gelişmeye “razı olmak” demektir. Böylelikle, Machiavelli'den bu yana, tarihin, tarihi üreten politik iktidar tarafında yer aldığı görülür.

Michel de Certeau klasik yapıtında tarihyazımını belirleyen işlemlerin özelliklerini sıralamaktadır: Bir nesne üretmek, bir süre belirlemek, bir öykü tasarlamak.

Tarih bilgisi keza tarihten dışlananları da kapsar. Yazıyla dayanışma halinde olan tarih sözellikten kurtulup, ister ilk etnografik öykülerde yer alan vahşinin sesi ister 17. yüzyıl Fransası'ndaki ruhunu şeytana kaptırmış kadının sözleri olsun onu ötekine ait bir mekâna dönüştürür. Bilimsel bir niteliğe sahip olduğundaysa kurmacaya, başka bir deyişle kurmaca ve kuramı birbirine eklemlemeye çalışan Freudcu tarihyazımını –ve Freud'un Musa hakkındaki “romanını”– yeniden okuma girişiminde bulunan bir denemeye benzemeyi reddeder. Böyle bir şey yapmak tarihçinin bizzat yaptığı çalışmayı sorgulayan bir başka kavrayış modelini devreye sokmak demektir.

Tarih yapmak demek zamanla ilişki kurmak demektir. Dört yüzyıldan bu yana Batılı tarihyazımı şimdiki zamanı geçmişten ayıran bir kopukluk şeklinde tanımlanır. Yaşanmış geleneğe uzaktan bakarak bir bilgi nesnesine dönüştürme çabasını yazının alınyazısından ayırmak olanaksızdır. Tarihi yazmak demek bir geçmişi yönlendirmek, sınırlandırmak, olgulardan oluşan değişik malzemeleri bir düzene sokarak içinde yaşanan şimdiki zaman diliminde mantıklı bir açıklama yapmak, sözelden kurtulup, kurmacayı yadsımak demektir. Bir toplum için böyle bir şey yapmak açıklanması zor bir toplumsal yapı yerine denetim altına alınmış bir gelişmeye “razı olmak” demektir. Böylelikle, Machiavelli'den bu yana, tarihin, tarihi üreten politik iktidar tarafında yer aldığı görülür.

Michel de Certeau klasik yapıtında tarihyazımını belirleyen işlemlerin özelliklerini sıralamaktadır: Bir nesne üretmek, bir süre belirlemek, bir öykü tasarlamak.

Tarih bilgisi keza tarihten dışlananları da kapsar. Yazıyla dayanışma halinde olan tarih sözellikten kurtulup, ister ilk etnografik öykülerde yer alan vahşinin sesi ister 17. yüzyıl Fransası'ndaki ruhunu şeytana kaptırmış kadının sözleri olsun onu ötekine ait bir mekâna dönüştürür. Bilimsel bir niteliğe sahip olduğundaysa kurmacaya, başka bir deyişle kurmaca ve kuramı birbirine eklemlemeye çalışan Freudcu tarihyazımını –ve Freud'un Musa hakkındaki “romanını”– yeniden okuma girişiminde bulunan bir denemeye benzemeyi reddeder. Böyle bir şey yapmak tarihçinin bizzat yaptığı çalışmayı sorgulayan bir başka kavrayış modelini devreye sokmak demektir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat