#smrgKİTABEVİ Türkiye'de İletişim ve Medyanın Ekonomi Politiği (1727-2025) - 2024

Editör:
Gülşen Demirci
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199254436
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
265
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
309,60
Havale/EFT ile: 300,31
1199254436
641590
Türkiye'de İletişim ve Medyanın Ekonomi Politiği (1727-2025) -        2024
Türkiye'de İletişim ve Medyanın Ekonomi Politiği (1727-2025) - 2024 #smrgKİTABEVİ
309.60
Bu çalışmayla Türkiye'de iletişim ve medyanın ekonomi politiğine tarihsel bir perspektif sunmayı amaçladık. Son yıllardaki hızlı teknolojik gelişmeler, toplumsal düzenin değişeceğine ilişkin umutları güçlendirmiş görünüyor. Şüphesiz teknoloji, toplumsal dönüşümü hızlandırır; ancak son kertede teknoloji, üretim ilişkilerinin düzeyine göre biçimlenir. Bu nedenle, günümüzde en gözde yeniliklerden biri olan yapay zekânın dönüştürücü gücü de abartılmamalıdır. Yapay zekâ, şüphesiz önemli toplumsal değişimlere yol açacaktır; ancak bu değişimler, her zaman mevcut ekonomik düzenin sınırları içinde gerçekleşecektir. Daha önceki teknolojik yeniliklerin bazı mesleklerin ortadan kalkmasını hızlandırdığı gibi, yapay zekâ da mesleki dönüşümleri derinleştirecektir. Örneğin yarı iletkenlerin kullanılmasıyla otomatik santrallerin yaygınlaşması, elektro-mekanik telefon santrali dönemindeki santral memurelerinin gerekliliğini ortadan kaldırmıştır. Benzer biçimde, yapay zekâ ve robot teknolojileri de birçok meslek için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Ancak bu tehditlerin gerçekleşmesi, ekonomi politik düzenin çıkarlarıyla uyumlu olduğu sürece mümkündür. Robotlar yeterince ucuzlamadıkça, üretimin önemli bir kısmı düşük ücretli işgücüyle yapılmaya devam edecektir. Dolayısıyla sorun, teknolojik değil; temelde ekonomi politiktir. Ne kapitalizm teknolojik yeniliklerle kendiliğinden yıkılacak ne de sosyalizm sessizce ve kendiliğinden ortaya çıkacaktır. İnsanlık tarihi, feodalizmden kapitalizme geçişin ne kadar zorlu olduğunu gösteren örneklerle doludur. Beş yüzyıldan fazla süredir varlığını sürdüren kapitalizmin her teknolojik yenilikle çökeceğini ummak, eğer politik mücadelenin gerekliliğini gizlemek amacı taşımıyorsa, en hafif ifadeyle bir saflıktır.
Bu çalışmayla Türkiye'de iletişim ve medyanın ekonomi politiğine tarihsel bir perspektif sunmayı amaçladık. Son yıllardaki hızlı teknolojik gelişmeler, toplumsal düzenin değişeceğine ilişkin umutları güçlendirmiş görünüyor. Şüphesiz teknoloji, toplumsal dönüşümü hızlandırır; ancak son kertede teknoloji, üretim ilişkilerinin düzeyine göre biçimlenir. Bu nedenle, günümüzde en gözde yeniliklerden biri olan yapay zekânın dönüştürücü gücü de abartılmamalıdır. Yapay zekâ, şüphesiz önemli toplumsal değişimlere yol açacaktır; ancak bu değişimler, her zaman mevcut ekonomik düzenin sınırları içinde gerçekleşecektir. Daha önceki teknolojik yeniliklerin bazı mesleklerin ortadan kalkmasını hızlandırdığı gibi, yapay zekâ da mesleki dönüşümleri derinleştirecektir. Örneğin yarı iletkenlerin kullanılmasıyla otomatik santrallerin yaygınlaşması, elektro-mekanik telefon santrali dönemindeki santral memurelerinin gerekliliğini ortadan kaldırmıştır. Benzer biçimde, yapay zekâ ve robot teknolojileri de birçok meslek için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Ancak bu tehditlerin gerçekleşmesi, ekonomi politik düzenin çıkarlarıyla uyumlu olduğu sürece mümkündür. Robotlar yeterince ucuzlamadıkça, üretimin önemli bir kısmı düşük ücretli işgücüyle yapılmaya devam edecektir. Dolayısıyla sorun, teknolojik değil; temelde ekonomi politiktir. Ne kapitalizm teknolojik yeniliklerle kendiliğinden yıkılacak ne de sosyalizm sessizce ve kendiliğinden ortaya çıkacaktır. İnsanlık tarihi, feodalizmden kapitalizme geçişin ne kadar zorlu olduğunu gösteren örneklerle doludur. Beş yüzyıldan fazla süredir varlığını sürdüren kapitalizmin her teknolojik yenilikle çökeceğini ummak, eğer politik mücadelenin gerekliliğini gizlemek amacı taşımıyorsa, en hafif ifadeyle bir saflıktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat