#smrgKİTABEVİ Üç Medeniyet -

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Tarih ve Uygarlık / İstanbul Dergisi Dizisi
ISBN-10:
9786055296063
Stok Kodu:
1199149368
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
112 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199149368
535530
Üç Medeniyet -
Üç Medeniyet - #smrgKİTABEVİ
0.00
Türk sosyolojisinde Batı ve Batılılaşma sorunu, sosyolojinin daha Türkiye'ye girişi döneminde önde gelen bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Sosyolojinin Türkiye'ye girişinden daha önce gelişen bir serüven de vardır. Tanzimatçı devlet adamlarının ve Jön Türklerin de ana kaygısı bu doğrultuda biçimlenmiştir. Bu tartışmalar II. Meşrutiyet döneminde kültür ve uygarlık sorunu etrafında, sosyolojik bir disiplin çerçevesinde gündeme getirilmiştir.

Ziya Gökalp ve Ahmet Ağaoğlu Türkiye'nin yenileşmesini ve uygarlık dairesini değiştirmesini kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya koymuş ve eserlerinde bu ana temayı işlemişlerdir. Gökalp'in kültür uygarlık ayrımını geliştirmesi, ayrıca Türkleşmek, İslamlaşmak ve çağdaşlaşmak (Batılılaşmak) üçlü seçeneğini gündeme getirmesi; Ağaoğlu'nun üç uygarlık" (Batı, İslam ve Buda Brahman uygarlıkları) tasnifine dayanarak Batı uygarlığına katılmayı tek alternatif olarak ortaya koyması, dönemin düşünce gündemini belirleyen tartışmalardır.

Sorunun özünü, bir Doğu İslam toplumu örneği olarak tanımlanan Türkiye'nin, mevcut kurum ve geleneklerini koruyarak dünyadaki yeni gelişmelere ayak uyduramaması oluşturmaktadır. Batılılaşma, çöküş devrinin ana problematiği olarak gündemdedir. Yaşadığımız son iki yüzyıl içinde biriken tecrübeler, dünyanın mevcut durumu ve Türkiye'de Batılılaşma girişimlerinin bugün gelip tıkandığı nokta, küresel Batı egemenliği içinde Anadolu Türk kimliğinin tartışma konusu olması ve dayanaksız kalması kitabın temel tezini yeniden ele almamızı gerekli kılıyor." - Ertan Eğribel, Ufuk Özcan

Türk sosyolojisinde Batı ve Batılılaşma sorunu, sosyolojinin daha Türkiye'ye girişi döneminde önde gelen bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Sosyolojinin Türkiye'ye girişinden daha önce gelişen bir serüven de vardır. Tanzimatçı devlet adamlarının ve Jön Türklerin de ana kaygısı bu doğrultuda biçimlenmiştir. Bu tartışmalar II. Meşrutiyet döneminde kültür ve uygarlık sorunu etrafında, sosyolojik bir disiplin çerçevesinde gündeme getirilmiştir.

Ziya Gökalp ve Ahmet Ağaoğlu Türkiye'nin yenileşmesini ve uygarlık dairesini değiştirmesini kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya koymuş ve eserlerinde bu ana temayı işlemişlerdir. Gökalp'in kültür uygarlık ayrımını geliştirmesi, ayrıca Türkleşmek, İslamlaşmak ve çağdaşlaşmak (Batılılaşmak) üçlü seçeneğini gündeme getirmesi; Ağaoğlu'nun üç uygarlık" (Batı, İslam ve Buda Brahman uygarlıkları) tasnifine dayanarak Batı uygarlığına katılmayı tek alternatif olarak ortaya koyması, dönemin düşünce gündemini belirleyen tartışmalardır.

Sorunun özünü, bir Doğu İslam toplumu örneği olarak tanımlanan Türkiye'nin, mevcut kurum ve geleneklerini koruyarak dünyadaki yeni gelişmelere ayak uyduramaması oluşturmaktadır. Batılılaşma, çöküş devrinin ana problematiği olarak gündemdedir. Yaşadığımız son iki yüzyıl içinde biriken tecrübeler, dünyanın mevcut durumu ve Türkiye'de Batılılaşma girişimlerinin bugün gelip tıkandığı nokta, küresel Batı egemenliği içinde Anadolu Türk kimliğinin tartışma konusu olması ve dayanaksız kalması kitabın temel tezini yeniden ele almamızı gerekli kılıyor." - Ertan Eğribel, Ufuk Özcan

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat