#smrgKİTABEVİ Usturlap ve Ayna - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199251786
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
175,00
Havale/EFT ile: 169,75
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199251786
638800
Usturlap ve Ayna -        2025
Usturlap ve Ayna - 2025 #smrgKİTABEVİ
175.00
Usturlap ve Ayna, tarihî kurgu ile fikrî sorgulamayı dramatik anlatının çok katmanlı imkânlarıyla birleştiren zengin bir roman. İslam rönesansının ilk yıllarında, Kindî'nin ekibinde Aristo çevirileri yapan Ahmet'in Ferganalı dedesi Ulaş'ı tarihe kaydetmek için çıktığı yolda, çoğu kez kendi kaleminden, bazen de yerini devrettiği başka adamların ve kadınların dilinden, bizim için -miş'li bir zamanın farklı rivayetlerine tanıklık edeceğiz. Abbasi hilafetinin gölgesinde yükselen bir başkentte iktidarla vicdan, akılla iman, gelenekle devrim çatışırken bir dedenin geçmişine bakan torun, sadece kendi zamanının aynasına düşen hayali aramakla kalmıyor, bize de ayna tutuyor.

İki takvimin aynı anda işlediği bir çağın, tarih kitaplarına yazılmamış kısımlarına ışık tutmaya çalışan anlatısı içinde, kimi zaman yazarın da kalemi elden bıraktığı boz pusarık havayı kadim köngül bilgisi görünür kılacak.

Bütün soruların cevaba kavuştuğu yerde bu defa kendi devrimizin en mühim açmazına varacağız. Tarihimizin ayrılmaz parçası olmuş bu hikâye nasıl devam edecek? Şimdiden söylemiş olalım; Yıla, Togay, Gümüş, Ulaş, Fakih, Ferganî, Harizmî, Büyük Boğa, Hakan Artuk, Şuca, Ahmet ve Çiçek. Bu kitapta, yalnızca onlardan haber var. Peki ya bin iki yüz yıl sonra bizi nasıl bilsinler isterdiniz? Yaşamış olmak için...
Usturlap ve Ayna, tarihî kurgu ile fikrî sorgulamayı dramatik anlatının çok katmanlı imkânlarıyla birleştiren zengin bir roman. İslam rönesansının ilk yıllarında, Kindî'nin ekibinde Aristo çevirileri yapan Ahmet'in Ferganalı dedesi Ulaş'ı tarihe kaydetmek için çıktığı yolda, çoğu kez kendi kaleminden, bazen de yerini devrettiği başka adamların ve kadınların dilinden, bizim için -miş'li bir zamanın farklı rivayetlerine tanıklık edeceğiz. Abbasi hilafetinin gölgesinde yükselen bir başkentte iktidarla vicdan, akılla iman, gelenekle devrim çatışırken bir dedenin geçmişine bakan torun, sadece kendi zamanının aynasına düşen hayali aramakla kalmıyor, bize de ayna tutuyor.

İki takvimin aynı anda işlediği bir çağın, tarih kitaplarına yazılmamış kısımlarına ışık tutmaya çalışan anlatısı içinde, kimi zaman yazarın da kalemi elden bıraktığı boz pusarık havayı kadim köngül bilgisi görünür kılacak.

Bütün soruların cevaba kavuştuğu yerde bu defa kendi devrimizin en mühim açmazına varacağız. Tarihimizin ayrılmaz parçası olmuş bu hikâye nasıl devam edecek? Şimdiden söylemiş olalım; Yıla, Togay, Gümüş, Ulaş, Fakih, Ferganî, Harizmî, Büyük Boğa, Hakan Artuk, Şuca, Ahmet ve Çiçek. Bu kitapta, yalnızca onlardan haber var. Peki ya bin iki yüz yıl sonra bizi nasıl bilsinler isterdiniz? Yaşamış olmak için...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat